İzmir’de Kürt kültür ve sanat yaşamını yayınevleri sürdürüyor
İzmir (Rûdaw) – Türkiye’nin üçüncü büyük şehri olan İzmir’de bir milyondan fazla Kürt yaşıyor. 1970'lerden itibaren İzmir'e yerleşen Kürtlerin çoğu Konak, Buca, Bayraklı, Karabağlar gibi ilçeler ile Kadifekale ve Çimentepe gibi mahallelerde yaşıyor. İzmir'deki Kürtler kültür, dil ve siyaset üzerine çalışmak için onlarca dernek, kurum, vakıf ve örgüt kurdular.
Rûdaw ekibi, Ege Bölgesi ve İzmir'in tek Kürtçe yayınevi olan Kemeraltı’ndaki yayınevine gitti. NA yayınevi, 2012'den bu yana Kürtçe kitap yayınlayan, Kürt öğrenciler ve okuyucular için bir kültür ve fikir merkezi haline gelen bir yayınevi. NA Yayınevi bugüne kadar çoğu Kürtçe olmak üzere 230 kitap yayınladı. Ayrıca "Felsefe Dergisi" adlı yeni bir dergiyi periyodik olarak yayınlamaya hazırlanıyor.
NA Yayınevi sahibi Berfo Bari, "Yayınevi ve kafenin yanı sıra kültür sanat merkezi olarak da hizmet veriyoruz. Burada çeşitli kültür ve sanat faaliyetleri yapılıyor. Özellikle İzmirli öğrenciler ve Kürtler geliyor. Etkinlikler yapılıyor. Kürt dili, edebiyatı üzerine çalıştaylar, paneller ve programlar yapılıyor. Bazen Kürt yazarları davet ediyor, onlarla tartışıyor, imza günleri düzenliyoruz” dedi.
Rûdaw ekibinin bir diğer durağı ise "Kürt Kültürü, Edebiyatı, Dili ve Tarihi Araştırmaları Derneği KED-DER” oldu. Kürtlerin sembolleri ve Kürt başkan ve liderlerinin resim ve portreleriyle süslenen dernek, Şubat 2018'den bu yana 4 yıldır Kürt kültürü ve dili üzerine çalışıyor. Dernek gönüllü bir grup tarafından yönetiliyor. Dernek bünyesinde haftada bir gün Kurmanci ve Zazaca dil kursları veriliyor.
Çalışmaları hakkında Rûdaw’a konuşan KED-DER Başkanı Mahmut Alpşen, "Derneğimiz dilimiz, tarihimiz, kültürümüz ve folklorumuzla ilgili araştırmalar yapıyor. Üniversitelerden insanlar, öğrenciler ve halkımız buraya gelip çalışmalarımıza katılıyor. Burası Kürtlerin yurdu. Bizim de Kurmanci ve Zazaki kurslarımız var. Önümüzde özel bir projemiz de var. İzmir Kürtleri üzerine çalışacağız” dedi.
Diğer Türkiye metropollerinde olduğu gibi İzmir'de de Türkçe’nin hakimiyeti ve eğitim sistemi, Kürt çocukları ve yeni nesiller için asimilasyona neden oluyor.
Kürt ailelerin çoğu evlerinde ve günlük yaşamlarında Kürtçe konuşmaya çalışsa da Kürtçe’nin statüsüzlüğü ve Kürtçe eğitimin yokluğu nesiller arası bağların kopmasına neden oluyor.