Bakırhan’dan Erdoğan’a: Adım atma sorumluluğu Cumhurbaşkanı olarak sizdedir

22 saat önce
Rûdaw
Etiketler Bakırhan Erdoğan Bahçeli Öcalan
A+ A-

Haber Merkezi – DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün AK Parti Grup toplantısında yaptığı “Kandil’e çağrımız yoktur, olamaz da. Çağrımız Kürtleredir, muhatabımız Kürtlerdir” sözlerine cevaben değerlendirmelerde bulundu.

Tuncer Bakırhan, "Bugün söylediğiniz sözleri önemli buluyoruz. Adım atma sorumluluğu Cumhurbaşkanı olarak sizdedir. Sizden önceki cumhurbaşkanlarından farklı bir sayfada yer alın. DEM Parti olarak söylediğimiz, yazdığımızı çarpıtmasın. Bizim elimiz müzakere için hazırdır. Yumruklarımız sıkılı değildir " dedi.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Bakırhan, partisinin Meclis grup toplantısında güncel gelişmeleri değerlendirdi.

Bakırhan, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in gözaltına alınmasını eleştirdi. Bakırhan, "Ahmet Özer demokratik toplumcu bir belediyeciliği hayata geçirdiği için rahatsız olmuşlar. Bunu defalarca gördük, yeter artık. Bu oyunları bırakın, bu yanlıştan dönün, halkın iradesine saygı gösterin, Ahmet Özer'i derhal serbest bırakın” diye konuştu.

Bakırhan'ın grup toplantısındaki açıklamaları özetle şöyle:

"Halkın iradesiyle seçilen Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer bugün gözaltına alındı. Özer, Kent uzlaşısıyla seçilmişti. Ahmet Özer demokratik toplumcu bir belediyeciliği hayata geçirdiği için rahatsız olmuşlar. Bunu defalarca gördük, yeter artık. Bu oyunları bırakın, bu yanlıştan dönün, halkın iradesine saygı gösterin, Ahmet Özer'i derhal serbest bırakın.

“Cumhurbaşkanı kardeşleştiğimiz bir zemin yaratalım diyor”

Herkesin çekinmeden, birlikte konuştuğu bir sürece ihtiyaç var. Türkiye'nin demokratik geleceği için intikam duygusundan artık vazgeçilmelidir. Halkları yok sayan ve kutuplaştırarak geçmiş Türkiye Yüzyılına karşı çözüm ne inkar ne de geçiştirme siyasetidir. Sahici çözüm yolları bulmak yeni yüzyılda hepimizin görevidir. Farklılıkları zenginlik sayan demokratik bir ulusun inşasına ihtiyaç var.

Sayın Cumhurbaşkanı da kardeşleştiğimiz bir zemin yaratalım diyor, bunun bugün koşulu var. Başta iktidar partisi olmak üzere Türkiye'deki tüm partiler bunu dile getiriyor. Demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile taçlanmış bir devletten yanayız. Ahmet Özer'in uyduruk gerekçelerle gözaltına alınması çözüm değil. Demokratik bir Cumhuriyet demokratik bir anayasa ile olur.

Tek tipçi anlayışı terk etmek zorundayız. Kadınlardan, gençlerden, emekten, yerel demokrasiden yana, gizlisi saklısı olmayan bir devletten bahsediyoruz.

İstikrarsızlaşan Türkiye, Ortadoğu kardeşliğine kapılabilir. Dün fırtına ekenler bugün rüzgar biçiyor. Kürtler ne istiyor deyip duruyorlar. Kürtler ne istediğini bin bir defa açıkladı. Kürtler yüzyıldır ellerinden alınan kimlik ve iradelerini istiyorlar. Bundan anlaşılmayacak bir şey yok. Kürtler eşit yurttaşlık, onurlu bir barış istiyor. Kürtler artık boş laf değil, anayasal güvence istiyor.

“Madem imkanı var ikinci yüzyıl barış saati olsun”

Birinci yüzyıl Kürt inkarı üzerine kuruldu. Madem imkanı var ikinci yüzyıl barış saati olsun. Bunun için de tekçi, buyurgan, tehdit eden siyasi dili terk etmek gerekiyor. Biz hiçbir zaman tehdit eden, karşısındakini yok sayan bir dil kullanmıyoruz. Hem çözümün zemini var diyorsanız, kullandığınız dilin de buna uygun olması gerekir.

Barış deyince hemen bir taviz olarak değerlendiriliyor. Barış bir zaaf değil, cesaret ve zarafettir. Büyük bir cesaretle barışın konuşulmasını istiyoruz.  

Esas farz birbirinin hakkına, hukukuna girmemektir. Erdoğan da grup toplantısında söyledi; hiçbir zaman olmadığı kadar bunu zemini var dedi. Buyurun o zaman barışı hep beraber inşa edelim.

“Oy için barış ihtimaline pusu kurmayın”

Bütün siyasi parti ve öznelere düşen görev tarihin doğru tarafında yer almaktır. Dervişoğlu gibi düşünenlere de sesleniyorum; oy için barış ihtimaline pusu kurmayın. Kürt'ün mutlu olmadığı bir ülkede kimse mutlu olamaz. 3-5 yıl gelip geçicidir. Önemli olan çocuklarımıza bırakacağımız barış içinde bir ülkedir. Bu ülkeye yazık etmeyin, barışa katkı sunun. Kürt yok deyince Kürt yok olmuyor. Bu ülkede 50 milyon Kürt yaşıyor. Buyurun siz çözüm önerinizi söyleyin. Bu sorunu nasıl çözeceksiniz. 

“Devlet aklı gerçekten barışa hazır mı?”

Barışın tartışıldığı bir dönemde 44 aydır görüş yapılmayan Abdullah Öcalan, milletvekilimiz Ömer Öcalan ile bir görüşme yaptı. Sadece bu görüşme bile umut yarattı. Ancak gelen ilk mesaj tecridin devam ettiği idi. Sizin de muhatap olarak gördüğünüz Öcalan'ın üzerindeki tecridi kaldırın, özgür çalışma koşullarını yaratın. Öcalan 'varsanız, ben varım, hazırım' diyor. Bunu bizden iyi iktidar biliyor. Tarihi bir çağrı var, bunu değerlendirelim. Biz de çatışma ve şiddetten hukuki ve siyasi zemine geçilmesi için elimizden geleni yapmaya hazırız. Gelin zorun rolünü kaldıralım, diyalog ve müzakerenin önünü açalım. Devlet aklı gerçekten barışa hazır mı, bir planı, programı var mı? Bunu görmek istiyoruz.

“Yumruklarımız sıkılı değil”

Sayın Erdoğan'ın ne düşündüğünü biz de merak ediyorduk. Tarihi bir sınavla yüz yüzesiniz. Bugün söylediğiniz sözleri önemli buluyoruz. Adım atma sorumluluğu Cumhurbaşkanı olarak sizdedir. Sizden önceki cumhurbaşkanlarından farklı bir sayfada yer alın. DEM Parti olarak söylediğimiz, yazdığımızı çarpıtmasın. Bizim elimiz müzakere için hazırdır. Yumruklarımız sıkılı değildir. Bunun için bu Meclis çatısı altında değiliz. Ama kimse bize rota çizmesin, tehdit, hakaret etmesin."

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli