‘Muz’ tartışması nasıl başladı; hukukçular ne diyor?

İstanbul (Rudaw) – Sokak röportajı sırasında bir kişinin Suriyeli birine, "Ben muz yiyemiyorum, siz kilolarca muz alıyorsunuz" söylemi üzerine, bazı Suriyelilerin medyadan muz yeme görüntüsünü paylaşmasının ardından Suriyeli olduğu belirtilen 19 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanların sınırdışı edileceği belirtiliyor. Ancak hukukçular bunun anayasaya, Avrupa ve BM’nin mülteciler hakkındaki sözleşmelerine  aykırı olduğunu belirtiyor.

Geçtiğimiz günlerde İstanbul Esenyurt'ta yapılan bir sokak röportajında Suriyeli mültecileri hedef gösteren bir kişi "Ben muz yiyemiyorum, siz kilolarca muz alıyorsunuz" dedi.

Bu ifadelere tepki gösteren bazı Suriyeliler muz yedikleri sırada çekilen görüntülerini sosyal medyadan paylaştı. Paylaşımlar üzerine harekete geçen polis, sosyal medyada paylaşım yapan 31 kişiyi tespit etti.

Ekipler, şüphelilerin Arnavutköy, Güngören, Bakırköy, Esenyurt, Bahçelievler, Esenler, Bağcılar ve Sultangazi ilçelerinde bulunan adreslerine operasyon yaparak dün 11, bugün de 8 kişiyi gözaltına aldı.

“Hukuki açıklaması yok”

Ancak hukukçulara göre, Türkiye bu adımla birlikte hem iç hukukunu ve hem de uluslararası mülteci sözleşmelerini ihlal etmiş oluyor.

Rûdaw’a konuşan hukukçu Veysel Ok, “Türkiye anayasasına, ceza muhakemesi kanununa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine, Birleşmiş Milletler Sözleşmesine aykırı bir durum. Bu hukuki açıklaması olmayan, tamamen ırkçı zeminde yapılan bir şov. Eğer hukuki yollar işletilirse Türkiye tabi ki uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlüklerini yerine getirmediği için bir yaptırıma maruz kalır” dedi.

Yakalanan Suriyeliler hakkında emniyette "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik Etme veya Aşağılama" suçundan işlem yapılmasının ardından İstanbul İl Göç İdaresine teslim edildiği kaydedildi.

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, sosyal medyada muz yiyerek provokatif paylaşımlarda bulunan 7 Suriyeli'nin sınır dışı edildiğini açıkladı.

Medya ve Göç Derneği Genel Koordinatörü Dilan Taşdemir de, “Suriyelilerin kendi kendilerine başlattıkları bir akım değil, etki-tepki meselesi. Aslında 2011’den beri göç meselesi Türkiye’nin gündeminde ve ne yazık ki 2011’den beri Türkiye’de kronikleşen sorunların müsebbibi mülteciler olarak gösteriliyor. Bu da en çok siyasetçiler ve medyanın eliyle yapılıyor” dedi.

Muhalefet ve iktidar aynı tavra yöneliyor

Yaşanan durum Türkiye’de yaşayan Suriyeli ve diğer ülkelerden sığınmacıları da endişeye sevketmiş durumda.

Bazı yorumculara göre, bu tavır, Türkiye'de hem hükümet ve hem de muhalefetin artık mülteci karşıtı politikalar izlemeyeceğinin bir işareti.

Bulunla birlikte Türkiye vatandaşları da bu konuda farklı görüşlere sahip.

Hüseyin Kaplan, “He muz yiyen sınırdışı ediliyorsa o zaman gelen turistlerin herhangi biri biri sınıdışı edilsin. Nedir bu? Böyle bir şey var mı?” dedi.

Hatice Çevik ise, “Ben ülkemizden gitsin istiyorum, bunun dışında bir şey istemiyorum. Çocuklarımı dışarı çıkaramıyorum” diye konuştu.

Türkiye'de halen 3 milyon 700 bin civarında Suriyeli sığınmacı bulunuyor. Ekonomik krizin giderek daha fazla hissedilmesi de sığınmacılara yönelik tepkilerin artmasına neden oluyor.

Geçtiğimiz aylarda İstanbul, Ankara ve İzmir'in de aralarında bulunduğu büyük kentlerde Suriyeli esnaf ve işçilere yönelik ırkçı saldırılar meydana gelmiş, Suriyelilere ait bazı işyerleri yağmalanmıştı.