HDP Parti Meclisi bildirgesinde ‘üçüncü ittifak’ ve ‘Öcalan’ vurgusu

30-01-2022
Etiketler HDP Türkiye Toplantı Abdullah Öcalan 3'üncü Yol
A+ A-

Haber Merkezi - HDP Parti Meclisi sonuç bildirgesinde, “HDP, iki seçeneğe karşı mücadele birliğini büyüterek üçüncü yolu güçlendirmeye ve Türkiye halklarına gerçek bir seçenek sunmaya yönelik çalışmalarını büyüterek sürdürmektedir" ifadesi kullanıldı. Bildirgede, “Kürt Sorununun çözümü için PKK lideri Öcalan’ın kendi fikirlerini kamuoyu ile paylaşmasının önünün açılması gerektiği” vurgulandı.

HDP, Eş Genel Başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar başkanlığında 29 Ocak'ta yapılan Parti Meclisi toplantısının sonuç bildirgesini yayımladı.

Bildirgede, AK Parti ve MHP ittifakının siyasi denklemlerini sürdüremeyecek hale geldiği ve ekonomik yaşamın devamını sağlayamadığı iddia edilerek, milletin yoksulluk içinde olduğu savunuldu.

Türkiye tarihinde daha önce görülmediği kadar yoksullaşma yaşandığına vurgu yapılan açıklamada, “Faiz-döviz kıskacına sıkıştırılan Türkiye halkları her gün biraz daha borçlandırılmakta, mülksüzleştirilmekte ve yoksullaştırılmaktadır. Ekonomik kriz sokağa faturalardaki korkunç artışlar, icralar, iflaslar, borç krizleri ve intiharlar şeklinde yansımaktadır” denildi.

“Kürt Sorununda inkarcı refleksler iktidara kaybettirecek!”

İktidarın “Kürt Sorunu başta olmak üzere Türkiye’nin demokrasi, hukuk ve özgürlükle ilgili yapısal sorunlarına karşı devletli dile, karanlık senaryolara, komplo teorilerine, geçmişte kalmış siyasi aktörlere sarılmaktan geri durmadığı” öne sürülen bildirgede şu ifadelere yer verildi:

“Kürt Sorununda ağırlaştırılmış tecrit ile barışın sözü kesilmek, savaş ve çatışma politikaları ile bir arada yaşama umudu söndürülmek istenmektedir. İnkârı, siyasetsizliği ve baskıyı esas alan 90 yıllık Cumhuriyet politikaları, farklı isimler altında sürdürülmektedir.

Kürt Sorununda çözümsüzlük politikalarına tüm muhalif kesimlerin baskı altına alınması eşlik etmektedir. Bu yaklaşım, Türkiye halkları ve demokrat-devrimci güçler tarafından iyi bilinen çözümsüzlük politikalarından başka bir şey değildir. Çözümsüzlük politikaları, bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da bu ülkenin halklarına tek bir fayda sağlamayacaktır.

Bu tarihsel hakikate rağmen AKP-MHP ittifakı siyasal sorunları derinleştiren ölüm politikalarında ısrar etmektedir. Hemen her ay bir genç zırhlı araçlarla katledilmektedir. Bu katliamlar asla teknik, tesadüfi, kazara meydana gelmemekte, her biri politik bağlamlara sahip katliamlardır. Nitekim zırhlı araçlarla yapılan katliamların cezasızlık politikaları ile karşılanması söz konusu katliamların politik olduğunu açıkça göstermektedir.”

“3’üncü yolun genişletilmesinde ittifak çalışmaları tarihi önemdedir”

HDP'nin ittifak çalışmalarını artıracağı vurgulanan bildirgede, şunlar kaydedildi:

“Türkiye halkları, iktidarı elde etmeye odaklanmış; milliyetçilik ve hamasette benzeşen iki seçeneğe mahkûm değildir. Bugün, Türkiye halklarının tarihsel sorunları olan Kürt Sorunu, demokratikleşme ve ekonomik adalet sorunlarına karşı farklı reçeteleri olmayan iki seçenekle karşı karşıyayız.

HDP, bu iki seçeneğe karşı mücadele birliğini büyüterek 3. Yolu güçlendirmeye ve Türkiye halklarına gerçek bir seçenek sunmaya yönelik çalışmalarını büyüterek sürdürmektedir.

Mücadele birliğini sağlayarak 3. Yolun genişletilmesinde ittifak çalışmaları tarihi önemdedir. Ezilenlerin bir araya gelmesi, genişlemesi ve güçlenmesi Türkiye halkları ve gelecek kuşaklar için en önemli hamle olacaktır. Bizler de bu tarihsel sorumluluğun bilincinde olarak Türkiye siyasetindeki denklemlerde belirleyici konumumuzu ittifak, çalışmalarımızı esas alarak güçlendireceğiz. Bizler genişledikçe ve güçlendikçe bir suç ve günah ittifakı olan AKP-MHP iktidarı kaybedecek, siyasetsizliği esas alan farklı ittifaklar ise gerçek demokrasi tercihi ile karşı karşıya kalacaktır.”

“Kürt Sorununu konuşmak ciddiyet ve cesaret gerektirir!”

PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinden yürütülen tarışmalara da yer verilen bildirgede, “Kürt Sorunu ve İmralı’daki mutlak tecride karşı ciddiyetsiz tavırlara, politikasızlığa ve Kürt Sorunu gibi tarihsel bir sorunu oya ve sandığa endeksleyen pragmatist çıkışların ve milliyetçi hamasetle Kürt Sorununa yaklaşım siyasetsizlik örneğidir” denildi.

Bildirgede konu ile ilgili şu ifadelere yer verildi:

“Kürt Sorunu başta olmak üzere Türkiye’nin tarihsel sorunlarına dair konuşmak siyasi çıkarı aşan ciddiyet gerektirir. Bu ciddiyeti taşımayan her söz ve hamle, başarısızlığa mahkumdur. Nitekim Sayın Öcalan ve Kürt Sorunu üzerinden yapılan tartışmalar, her iki blokun da demokratik çözümden uzaklıkta birbiriyle yarıştıklarını göstermektedir.

Bizler, geldiğimiz noktada Kürt Sorununun gerektirdiği ciddiyetin farkında olan tek siyasi seçeneğiz. Bu kapsamda, Kürt Sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridin derhal kaldırılması gerekmektedir. Sayın Öcalan tecrit altında tutuluyorken AKP Genel Başkanı’nın siyasi çıkar, oya ve sandığa endeksli ucuz hesaplar ile meseleye yaklaşması kabul edilemez. Sayın Öcalan yerine konuşmak kimseye fayda sağlamayacaktır. Tecrit kaldırılmalı ve Öcalan’ın kendisi konuşmalıdır. Vakit kaybetmeksizin İmralı’daki mutlak tecridin kaldırılması ve Kürt Sorununun çözümü için Sayın Öcalan’ın kendi fikirlerini kamuoyu ile paylaşmasının önünün açılması gerekmektedir.

Kürt Sorunu ve Türkiye’nin demokratikleşmesi hususlarında Sayın Öcalan gerçekliğinin iyi anlaşılması gerekiyor. Basit siyasi hesaplara veya milliyetçi hamasetlere başvurmanın sorunu derinleştirmekten başka bir şeye yaramayacağını bir kez daha belirtiyoruz.”

“Kapatma ve kumpas davalarına karşı hep birlikte mücadele edeceğiz”

HDP’ye yönelik kapatma davasına da değinilen bildirgede, “Umudumuz ve sesimizle, kapatma ve kumpas davalarına karşı Türkiye halkları ile beraber savunma hattını öreceğiz. Demokratik siyaseti ve halk iradesini hep birlikte savunacağız” denildi.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Foto: DEM Parti logosu

DEM Parti'den kayyım kararına ilişkin ilk açıklama

DEM Parti, Dersim ve Ovacık belediyelerine atanan kayyımların ardından açıklama metni yayımladı. Açıklamada, "Kayyım darbesinde ısrar ederek partimizi yıldırmayı, halkı siyasi tercihlerinden vazgeçirmeyi ve topluma bu darbeyi kabul ettirmeyi düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz" ifadelerine yer verildi.