CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerle bir araya gelerek yıl sonu değerlendirmesi yaptı
Haber Merkezi - CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 11 yıl aradan sonra Ankara ile Şam arasında gerçekleşen ilk görüşme hakkında, “24 saatte Emevi Camii'ne namaz kılmaya gideceklerdi. On yıl geçti. Şimdi yalvarıyorlar. Esat bizimle barışır mı diye. Araya başka devlet adamlarını koyuyorlar. Acaba bizim tokalaşmamıza imkân sağlar mısınız diye? El etek öpüyorlar” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerle bir araya gelerek yıl sonu değerlendirmesi yaptı.
Kılıçdaroğlu'na; Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Genel Başkan Yardımcıları Selin Sayek Böke, Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, Grup Başkanvekili Engin Özkoç ve İletişim Koordinatörü Ömer Topsakal eşlik etti.
Siyasetin bireysel çıkarlar için yapılamayacağını, ülkenin çıkarları için yapılması gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Siyaset kurumunun ahlak zemininde hareket ettiği bir ülke olmak durumundayız. Biz millet ittifakı olarak elimizden gelen çabayı göstermeye çalışıyoruz. Elbette tartışılabilir, yeterli çabayı harcadık mı, harcamadık mı şeklinde. Ama gerçekten elimizden gelen çabayı gösteriyoruz. Ülkeye ve tarihe karşı sorumluluğumuz var” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, kısa değerlendirmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Farklı düşünebiliriz ama oturuyoruz, uzlaşıyoruz”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile görüşmesi ve cumhurbaşkanı adayı hakkında konuşan Kılıçdaroğlu, “Hiç endişe etmeyin. Altılı masa kararlılıkla yoluna devam edecek. Elbette gündeminde farklı konular var. Ama her bir gündemi toplandığımızda uygar insanlar gibi oturarak, konuşarak, artısını ve eksisini düşünerek bir karar vereceğiz. Karar, altılı masanın kararı olacak” dedi.
“Elbette ki farklı düşünebiliriz ama oturuyoruz, uzlaşıyoruz” diyen Kılıçdaroğlu, “Ekiplerimiz şu anda hükümet programı üzerinde çalışıyorlar, altı partinin kadroları çalışıyor. Altı partinin kadroları, üzerinde uzlaşma sağlanamayan bölümleri kırmızı ile yazıyorlar. Altı liderin önüne koyacaklar. Altı lider oturacağız ve uzlaşacağız” ifadesini kullandı.
“Akşener ile kırgınlık var mı?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Yok efendim. Ne kırgınlık var, ne şu var, ne bu var. Biz daha önce de görüşüyorduk. Ben bir gün önce de Temel Bey’e gittim. Görüşüyoruz arkadaşlar. Görüşmeyi de gayet doğal karşılamamız lazım” yanıtını verdi.
“Ekrem İmamoğlu büyük lokmadır, boğazınıza takılır”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezaya ilişkin Kılıçdaroğlu, “Ekrem Bey’in kararı. Hakim değiştirildi. İradesini saraya ipotek etmiş olan bir hakim atandı. Savcı duruşma salonunda yokken karar okundu. Bana söyler misiniz savcının olmadığı bir yerde karar nasıl okunuyor? Bunun neresi adalet?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu, İBB’ye yönelik terör soruşturması ve İmamoğlu’nun görevden alınması ihtimaline ilişkin bir soruya ise, “Ekrem İmamoğlu büyük lokmadır, boğazınıza takılır. Sıradan bir olay değildir. Umarım olayı o kadar kirli boyutlara taşımazlar. Seçimle gelenin seçimle gitmesi lazım. Atanmış yargıçlar aracılığı ile gidecekse onun adı demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere, İstanbullulara, 16 milyon seçmenin iradesine darbedir. Biz bütün darbelere ve darbe hukukuna karşıyız. Ekrem İmamoğlu büyük lokmadır, onların boğazına takılır, bunu bilmelerini isterim” yanıtını verdi.
“Şimdi yalvarıyorlar Esat bizimle barışır mı diye”
Suriye ile 11 yıl sonra kurulan ilk resmi temas hakkında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Suriye konusunda düşüncelerinin en baştan beri belli olduğunu ve bu konuda yanlış yapıldığını anlattığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Suriye konusunda. Yanlış yapıyorsunuz, yanlış politika istiyorsunuz diye. Erdoğan'a mektup yazdım, o dönem. Başbakanlık döneminde mektup yazdım. Ne zaman? 27 Ağustos 2012. Yani 10 yıl önceki bir mektup” dedi.
Erdoğan’ı kastederek, “Sen koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kişisel çıkarların uğruna yıprattın” diyen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Kişisel beklentilerin üzerine yıprattın. Emperyal güçlerin Orta Doğu'daki oyuncağı oldun. Bu kadar açık, bu kadar net söylüyorum. Şimdi kapı kapı dolaşıyor. Acaba Esad beni nasıl kabul eder mi diye? Bir de itibar diyorlar. Bir de dünya lideri diyorlar. Herkesin alay ettiği adamdan dünya lideri olur mu Allah aşkına ya? Herkesin dalga geçtiği adamdan dünya lideri olur mu Allah aşkına ya? 33 askerimizin şehidin, Suriye'deki 33 şehit askerimizin hesabını sordu mu acaba? Esad'a yalvarıyor, benimle görüş diye. Esad kabul etmiyor. Putin'e gidiyor, yalvarıyor. MİT müsteşarını gönderiyor. Milli Savunma Bakanı'nı gönderiyor. Ne olursunuz bizi görüştürün diye. Vicdan sahibi olan herkese söylüyor. Vicdan sahibi olan herkese. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, Türkiye böyle bir konuma hiç düşmüş mü?
Herkesin dalga geçtiği, kapı kapı dolaştığı, acaba birisi bana bir şey söyleyebilir mi? Bana birisi yardım edebilir mi diye. Arap dünyasından tutun Putin'e kadar her tarafı geziyor, yalvarıyor, yakarıyor. Koltuğumu nasıl korurum diye. Bir insan koltuğumu nasıl korurum arayışına girerse artık bu ülke onun hiçbir faydası yoktur. Kişisel çıkar peşindedir. Herkesin bunu bilmesini isterim. 24 saatte Emevi Camii'ne gidecekler değil mi? Namaz kılmaya gideceklerdi. 24 saatte. Kaç yıl geçti? On yıl geçti. Şimdi yalvarıyorlar. Esat bizimle barışır mı diye. Esad yetmedi Suriyeli. Mısır'la kavga ettiler. Yalvarıyorlar. Araya başka devlet adamlarını koyuyorlar. Acaba bizim tokalaşmamıza imkân sağlar mısınız diye? El etek öpüyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi el etek öpmek için kapı kapı dolaşmaz. Nokta. El etek için kapı kapı dolaşıyorsa bu ülkenin tarihine ihanet ediyor demek. Tarihine. Milli Kurtuluş Savaşı'na. O mücadeleye ihanet ediyor demektir. Bizim tarihimizde böyle bir şey yaşanmadı. İlk kez böyle bir tabloyla karşı karşıyayız.”
“Erdoğan artık seçim kaybedeceğini biliyor”
EYT düzenlemesine ilişkin Kılıçdaroğlu, “Erdoğan artık seçim kaybedeceğini biliyor. O da fark ediyor zaten. Ona çok şey yaptıracağım da. Çok şey yaptıracağım. Çünkü devletin nasıl yönetileceğini bilmiyor. Benden öğreniyor. Sorunların ne olduğunu bilmiyor. Benden öğreniyor. Hangi alanlara müdahale edilmesi gerekir? Bilmiyor, benden öğreniyor. Daha ona yaptıracağım çok şey var. Çok şey var. Görecek o” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, “Devlet nasıl yönetilir onu da anlatacağım ona. Kendisine Suriye için gönderdiği mektubu açıp bir daha okusun. Yüzü kızaracaktır ben bunun farkındayım o mektubu okuduğunda. Keşke o zaman dinleseydim diyecek. Çok sık tekrar edelim değerli basın mensupları. Hiçbir emperyal güç ateşi kendi eliyle tutmaz, maşa kullanır. Erdoğan, emperyal güçlerin Orta Doğu'daki maşasıdır. Bu kadar açık, bu kadar net” ifadelerini kullandı.
“Siyasi partilerin kapatılmasını doğru bulmuyorum”
CHP lideri Kelam Kılıçdaroğlu, “Ben siyasi partilerin kapatılmasını doğru bulmuyorum. Defalarca bunu ifade ettim. Tarihimize baktığınızda da siyasi partilerin kapatılmasını ülkeye hiçbir yarar getirmediğini yine farklı isimlerle aynı politikanın sürdürüldüğünü hepimiz görüyoruz ve bunu en iyi sizler biliyorsunuz” dedi.
“HDP'yi kendilerine destek olmaları için ikna etmeye çalışıyorlar” diyen Kılıçdaroğlu, “İşte gidiyorlar, konuşuyorlar, ikna etmeye çalışıyorlar, bize destek verin diye. Cumhur İttifakı'nın içinde yer alın diye. Buna yanaşmadığı için HDP'yi de bir şekliyle acaba bir formül bulup kapatabilir miyiz diyorlar. Ama kapatılması dediğim gibi bir demokrasi ayıbıdır. İnsan hakları ayrıdır ve siyaset ayrıdır. Dolayısıyla 6 milyon insanın oy verdiği bir siyasi parti. Dolayısıyla herkesin bir şekliyle saygı duyması lazım. Görüşlerine katılırsınız, katılmazsınız. O ayrı bir şey. Görüşlerini beğenmeyebilirsiniz, özgürce eleştirebilir. Ama beğenmediğim bir parti bana oy vermediği için ben onu kapatacağım dediğiniz andan itibaren Türkiye zaten olmayan demokrasi kırıntılarını da tamamen yok etmiş olacak. Kimin aracılığıyla yapıyor bunu, kendi yargısı aracılığıyla yani siyasallaşmış yargı aracılığıyla bunlar yapılıyor maalesef. Böyle bir tablo var” değerlendirmesinde bulundu.
“Erken seçim olmaz”
Erken seçim bekleyip beklemedikleri konusunda CHP lideri, “Nisan'dan sonra yapıyorsa da artık zaten haziran ayına ne kaldı? Erken seçim olmaz. O zaman sizin elinizde. İstiyorsanız Meclis’i feshedersiniz. Yaparsınız. Yani böylece bir kişiye Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yani vatandaşların seçtiği milletvekillerinin nasıl bir kişi iradesiyle işlevsiz hale getirilip de milletin görmesi lazım. Felaketi görmesi lazım. Yapılan işin, yapılan düzenlemelerin, tek adam rejiminin demokrasi olmadığını bütün milletin ve dünyanın görmesi lazım. O ortamı sağlayacağız Erdoğan'a. Bence Erdoğan onu yapacak. Siyasi mühendislikten kastettiğimiz bu” dedi.
Erdoğan’ın Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi
TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un Erdoğan’ı Nobel Barış Ödülüne aday göstermesi ile ilgili başvurusunu değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Meclis Başkanı'nın bağımsız iradesi var mı? Yok. Erdoğan demiştir. Ya sen şöyle bir konuşma yap da belki birileri duyar diye. İradesini saraya ipotek etmiştir. Meclis’in itibarı bugün yerlerde sürünüyorsa bunun sorumlularından birisi de Meclis Başkanı’dır. Atamayla gelenler milletin seçtiği milletvekillerinin soru önergelerine cevap vermiyorlar. Siz kimsiniz diyorlar. Parlamento kim diyorlar? Kim sessiz kalıyor? Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı. Çünkü Meclis’i temsil eden o. Ama meclisi temsil etmiyor. O saraydan gelen talimatı uygulamakla görevli olan bir kişi. Onun için o konuştuğu her şey önce icazet alır” diye konuştu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın