İzmir (Rûdaw) – Avrupa’ya geçmek ümidiyle Türkiye’ye gelen göçmenler, kaçakçılarla anlaşıp botlara bindiriliyor. Kaçakçılar, göçmenlerin her türlü zorluğu ve tehlikeyi göze alarak yola çıktığını söylüyor.
Kürdistan Bölgesi, Irak, Rojava, Suriye, Asya ülkeleri ve hatta Afrika’dan gelerek Avrupa’ya geçmek isteyen göçmenler, Türkiye’nin tüm kıyı kentlerine geliyor. Burada temas kurdukları kaçakçılar aracılığı ile botlara veya teknelere bindirilerek en yakın Yunan adasına veya İtalya’ya gönderiliyor.
Ege Denizi, son günlerde batan göçmen botları ve yaşanan trajedilerle sık sık gündeme geliyor. İzmir, Yunan adalarına yakın kıyıları nedeniyle göçmenlerin en çok tercih ettiği kentlerin başında geliyor.
Rûdaw ekibi, İzmir’de 15-20 kişiden oluşan bir kaçakçı grubuna ulaşarak onlardan birini konuşmaya ikna etmeyi başardı. İzmir dışında ücra bir köşede görüşmeyi kabul eden grup, yoldan ve mekanlarının etrafından görüntü alınmasını kabul etmedi. Bu ekip aynı zamanda göçmenleri karşı tarafa geçirmek için lastik bot da hazırlayıp göçmenlere satıyor.
Rûdaw, göçmenler için bot yapan bir kaçakçı atölyesine giderek burada kaçakçılarla görüşen ilk televizyon kanalı oldu.
Kendisini “Ebu Casım” diye tanıtan 37 yaşındaki kaçakçı, aslen Suriyeli bir Arap. Fakat Türkçe ve Kürtçeyi de çok iyi konuşabiliyor. O, yaklaşık 10 yıldır İzmir’de ortakları ile birlikte göçmenler için bot yapıyor ve onları Avrupa’ya geçiriyor.
“Her şeyi ölçüp biçiyoruz”
Ebu Casım, “Eskiden herkes bu işi yapıyordu. Sarhoş olan da, denize bakmayı bilmeyen de, aklı olmayan da yapıyordu. Gönderdikleri insanlar da boğuluyordu. Ama biz bugün her şeyi ölçüp biçiyoruz, programa bakıyoruz, uygun değilse kimseyi göndermiyoruz. Götürülüp getirilmelerini, her işlerini biz yapıyoruz. Onlara ev tutuyoruz, daha sonra servislerle bota binecekleri noktaya götürüyor oradan bindirip gönderiyoruz. Kimi götürüp kimi götürmeyeceğimize aracılar üzerinden karar veriyoruz. Paralarını da peşin almıyoruz. Ne zaman ki yerlerine sağ salim ulaşıyorlar, o zaman para alıyoruz” diyor.
Kaçakçı ekibi 6 buçuk metrelik botu tamamlamak için 3 gündür uğraşıyor. Atölyede çalışan kaçakçı bu botun 15 ila 25 kişiyi taşıdığını söylüyor. Kaçakçılar bir botu motor da dahil 5-6 bin TL masraf yapıp yapıp birkaç gün içerisinde kullanılmaya hazır hale geçiriyorlar. Sonrasında yaptıkları botu iki katı bir fiyata 9-10 bin TL'ye kaçak yollarla gönderecekler göçmenlere ve diğer kaçakçılara satıyor.
“Ölüm var, yakalanma riski var”
Ebu Casım, son haftalarda Ege’de batan 3 göçmen teknesinin ardından Türk ve Yunan güvenlik güçlerinin tedbirleri arttırdığını, bu nedenle bu günlerde kimseyi karşı tarafa geçiremediklerini söylüyor. Kaçakçı ayrıca, Yunan polisinin göçmenleri geri gönderdiğini, bu nedenle göçmenlerin daha çok İtalya’yı tercih ettiğini şöyle anlatıyor:
“Kaçak yolla Avrupa’ya gidenler de önlerinde her türlü tehlikenin olduğunu çok iyi biliyor. Ölüm var, yakalanma riski var. Yani herşeyi göze alarak geliyorlar. Yaptığımız bot suda patlar veya sökülürse bu bizim suçumuz olur. Ama bu bot 15-20 kişiyi alıyor. Kalkıp 50 kişiyi yüklerseniz kaldırmaz. Bu da bizim suçumuz olur, günahı boynumuza olur.”
“Kaçak gitmek isteyenler yoksullar, zenginler ise yat ve uçakla gidiyor”
Kaçakçı grubu Suriyeliler, Rojavalılar ve Türkiye vatandaşlarından oluşuyor. “Kaçak yollarla Avrupa’ya geçmek isteyenler yoksul insanlar. Çünkü zenginler yatlar ve uçaklarla gidiyor” diyen Ebu Casım, göçmenlerden gidecekleri yerin uzaklık ve yakınlığına göre ücret aldıklarını belirtiyor:
“Bugün fiyatlar düşüp kalkıyor. Şimdi fiyatlar 1200-1300-1400’ü (dolar) buluyor. Sayı az olunca iş de temiz oluyor. Yunanistan’a geçince geri gönderilirlerse 200 dolarını alıyoruz, gönderilmezlerse paranın geri kalanını da alıyoruz. Her taraftan göçmenler var. Afgan, Mısırlı, Lübnanlı, Suriyeli, Afrika’dan, Somali, Sudandan gelenler var. Şahıslar Almanya’ya ulaşabilmek için yaklaşık 12 bin euro harcıyor. Millet burada rezil olmuş, o yüzden gitmek istiyor. İtalya’ya ulaşırsa geri gönderilmeyeceğini biliyor. Ama Yunanlar geri gönderiyor. Bu yüzden insanlar İtalya veya direk Atina’yı tercih ediyor.”
Yolculuk esnasında giyilen can yelekleri ve diğer gerekli malzeme ve ekipmanlar göçmenler tarafından kendi paraları ile satın alınıyor. Bu botlar kimi göçmenler için mezar, kimileri için ise “kurtuluş” aracı oluyor.
"Kaçakçılar bizi kandırdı"
Halep’ten gelen göçmen Muhammed Bekir, “Ben botlarla gitmem, resmi giderim. Buradan resmi yollarla giderim” diyor.
İki yıl önce kaçak bir bota binerek yola çıkan Efrinli Osman Halil ise, “Kaçakçı bizi kandırdı. 10 kilometrelik mesafe dedi. Ama 40 kilometre çıktı. Yani 6-7 saat sürüyordu. Sonu ise ölümdü. O yüzden geri döndük” diye belirtiyor.
İzmir’de çok sayıda kaçakçı grubu var. Ebu Casım gibi bazı kaçakçıların Yunanistan tarafında da ortakları bulunuyor. Yunan adalarındaki kaçakçılar, Türkiye'den göçmenleri Sakız ve Rodos gibi adalarda karşılayarak gidecekleri ikinci bir yere doğru yola çıkıyor.
Eritreli göçmen Tomas Yakub, “Elbette Avrupa’ya gitmek istiyorum. Fakat denizden seyahat çok zor. Yunan polisi de problem çıkarıyor” diyor.
İdlib’den gelen Ahmed Muhammed ise, “Türkiye’de şimdi kriz var, her şey çok pahalı. Ayrıca bazı Türkler Suriyelilere düşmanlık ediyor. Bu yüzden resmi yollarla Avrupa’ya gitmek istiyorum” diye anlatıyor.
Ambulans ve cenaze araçları ile göçmen taşıyorlar
Kaçakçılar mültecileri "Yolcu" veya "gezgin" olarak adlandırıyor. İzmir merkezden Çeşme ve Dikili ilçelerine okul servisleri, kargo araçları ve hatta ilginçtir ama bazen cenaze araçları ve ambulanslarla götürüyorlar. Oradan bindikleri tekneler Yunanistan’a doğru hareket ediyor.
Türk yasalarına göre mülteci kaçakçılığı yapanlar 8 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılıyor. Mahkeme bazen de kaçakçılara para cezası veriyor. Fakat genellikle adli kontrol şartı ile serbest bırakılıyor ve tekrar aynı işe geri dönüyorlar.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın