Çavuşoğlu ile Maas Afganistan’ı görüştü
Haber Merkezi - Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afganistan'daki gelişmelere ilişkin "Önceliğimiz siyasi süreç ve insani duruma katkı sağlamak. Geçiş döneminin bir an önce kapsayıcı bir şekilde tamamlanması ve ülkede otoritenin tesisi en büyük temennimiz" dedi.
Çavuşoğlu, Antalya'da Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Almanya ile her alanda ilişkilerin geliştiğini belirten Çavuşoğlu, ikili ticaret hacminin geçen yıl 37,7 milyar dolar civarındayken, bu yıl 40 milyar doların üstüne çıkılacağının öngörüldüğünü bildirdi.
Mevkidaşı Maas ve heyetlerle özellikle Afganistan'daki durum hakkında görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Çavuşoğlu, Afganistan'da kriz çıktıktan sonra önceliğin tahliyelerin düzenli ve güvenli bir şekilde yapılması olduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu, Türkiye olarak 7 tahliyede 1409 kişiyi ülkeye getirdiklerini ifade ederek yardım isteyen birçok ülkeye de destek verildiğini söyledi.
Kabil'de yaşanan terör saldırılarının, ülkedeki durumun ne kadar hassas olduğunu bir kere daha gösterdiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Şimdi ise önceliğimiz siyasi süreç ve insani duruma katkı sağlamak. Geçiş döneminin bir an önce kapsayıcı bir şekilde tamamlanması ve ülkede otoritenin tesisi en büyük temennimiz" diye konuştu.
Afganistan'daki insani krize yönelik yardımların ulaştırılması için Birleşmiş Milletler ve yardım kuruluşu görevlilerine gerekli güvenliğin sağlanması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, bunun için de Taliban ile tüm uluslararası toplum olarak diyaloğun sürdürülmesi gerektiğini anlattı.
Kabil Havaalanı'nın nasıl işletileceği konusu
Kabil'deki havaalanının işletilmesi konusunda Taliban'ın Türkiye'ye yönelik talebinin hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, daha önceki Cumhuriyet yönetiminin de bu yönde bir teklifi olduğunu söyledi.
Taliban'ın da havaalanının işletilmesi noktasında teknik olarak Türkiye'den destek istediğini aktaran Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Biz de konuyu kendi aramızda ve diğer ülkelerle değerlendiriyoruz. Ekiplerimiz havaalanında incelemelerde bulundu. Diğer bazı ülkeler de incelemeler yaptı. Ortaya çıkan raporların, ortak değerlendirilmesini de o ülkelerle sürdürüyoruz. Burada önemli olan güvenliğin tesis edilmesi. Havaalanının içeride ve dışarıda güvenliğinin tesis edilmesi. Sayın Cumhurbaşkanımızın da vurguladığı gibi, aksi takdirde hiçbir ülke kendi personelini güvenlik noktasında ciddi riskler varsa tehlikeye atmaz. Onun dışında Heiko'nun söylediği ve bizim raporlarımızın gösterdiği gibi havaalanında ciddi tahribat var. Pist, kule, terminaller, sivil tarafta da var, özellikle bunların giderilmesi gerekiyor. Bunun için personel de gerekli, ihtiyaç duyulan tesisat da sağlanmalı."
Çavuşoğlu, havaalanın işletilmesi için ihtiyaç duyulan diğer çalışmaların da yapılması gerektiğini ifade etti.
Bu konuda iki aşamalı adım atılabileceğini belirten Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Birincisi insani yardımların ulaştırılması ve Taliban'ın da 'vizesi olan Afganlara da izin vereceğiz' demesiyle tahliyelerin yapılması. Bazı ülkelerin halen vatandaşları var, bizim de vatandaşlarımız var. Dönmek isteyen vatandaşlarımızın hemen hepsini getirdik. Perşembe günkü terör saldırısından sonra tahliyeler durdu ve önümüzdeki süreçte bu tahliyelerin de devam edebilmesi için tahliyeler döneminde olduğu gibi havaalanının geçici olarak işletilmesi. Bir de havaalanının sivil uçuşlara da THY dahil açık olabilmesi için eksikliklerin giderilmesi ve çalışmaların yapılması gerekiyor. Yer hizmetleri dahil. Bunları kendi içimizde de konuşuyoruz, taleplerimizi Taliban dahil Afganlara iletiyoruz. Heiko da söylüyor, 'Taliban ile görüşüyoruz, görüşeceğiz' diye. Biz bunu söylediğimiz zaman hemen 'Taliban rejimini mi ülkeye getiriyorsunuz, niye konuşuyorsunuz' diyenler var, bizim ülkede. İnşallah sizi de Almanya'da bu şekilde sorgulamazlar."
Fransa'nın güvenli bölge oluşturulması teklifi
Bir gazetecinin, "Fransa'nın Afganistan'da güvenli bölge oluşturulması yönünde bir teklifi var, siz nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki sorusunu Çavuşoğlu, "Müttefikimiz Fransa'dan her zaman ilginç teklifler, öneriler ve girişimler gelebiliyor. Bu teklif aslında kulağa hoş geliyor, BM'nin orada bir barış gücünün olması havaalanı etrafında ama uygulamada bu kolay mı ya da mümkün mü, ona bakmamız lazım" diye yanıtladı.
Çavuşoğlu, Afganistan'daki taraf ile bu konunun görüşülmesi gerektiğini belirterek, "Afganistan buna izin verecek mi? Şu anda Taliban 'havaalanı içinde ve dışında güvenliği ben sağlayacağım' diyor. Bunun uygulamada çok mümkün olmayacağını onlara da anlatıyoruz" ifadelerini kullandı.
Havaalanının özellikle sivil uçuşlara açılabilmesi için herkesin güvenlik konusunda emin olması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, ülkede çeşitli terör örgütleri riskleri bulunduğunu kaydetti.
Fransa'nın teklifine tüm ülkelerin de destek vermesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, Rusya ve Çin'in de bu konudaki görüşlerine bakmak gerektiğini söyledi.
"Karadan tahliye için yol güvenliğinin garanti altına alınması gerekir"
Çavuşoğlu, bugüne kadar tahliyelerin büyük bir bölümünün havayoluyla gerçekleştirildiğini belirtti.
Bazı ülkelerin tahliyeleri doğrudan Kabil'deki havaalanından kendi ülkesine, bazı ülkelerin de komşu ülkeler üzerinden gerçekleştirdiğini anlatan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Komşu ülkelere bu konuda teşekkür ediyoruz. Biz de tahliyelerimizi askeri uçakla özellikle Kabil ve İslamabad arasında gerçekleştirdik. Oradan da THY ile vatandaşlarımızı ve bazı yabancıları ülkemize getirdik ama gerek Tacikistan gerekse Özbekistan bizlerle ve diğer ülkelerle yakın iş birliği içinde oldu. Karadan tahliye mümkün mü? Evet mümkün ama bu süreçte özellikle yol güvenliğinin garanti altına alınması gerekiyor, sınıra kadar destek gerekiyor. Sınır kapısında da Taliban ile ya da kim varsa onlarla görüşüp, bir mutabakatın sağlanması gerekiyor. Örneğin biz son tahliyemizi şöyle gerçekleştirdik, havaalanı etrafında ciddi kabalık vardı, vatandaşlarımız kalabalık nedeniyle havaalanı kapısına yanaşamıyorlardı. Taliban'ın da belli noktalarda önlemler aldığını da gördük, kalabalığın havaalanına yaklaşmaması için. Biz de bir noktada vatandaşlarımızı toplayarak, oradan otobüsler ile havaalanına tahliyemizi gerçekleştirdik. Bu konuda da Taliban'dan da destek gördük. Kara yoluyla böyle bir destek olması gerekiyor, aksi takdirde insanlara iyilik yapacağız diye onların güvenliğini riske atabiliriz. Allah korusun."
Maas: Biz, bu insanları Almanya'da kabul etmeye hazırız
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da, "Türkiye'nin son haftalarda Kabil havaalanında gerçekleştirdiği çabalar için tekrar teşekkür ediyorum. Türkiye burada güvenlik açısından sağladığı tedbirleriyle tahliye uçuşlarının gerçekleşebilmesine önemli katkı sağladı. Geçtiğimiz perşembe günü yaşanan feci saldırılar karşısında bu çabaların son derece zor koşullarda yapıldığını görüyoruz. Afgan siviller ve Amerikan askerleri burada hayatlarıyla bunun bedelini ödediler. Yakınlarına başsağlığı dilemek istiyorum" ifadelerini kullandı.
"Biz de Taliban ile görüşmek durumundayız"
Yeni bir sürece girildiğini belirten Maas, halen Afganistan'da Alman vatandaşlarının ve yerel personellerinin bulunduğunu, Almanya olarak onları kabul edeceklerini, bu kişilerin Almanya'ya gelebilmesi için çaba harcamak istediklerini söyledi.
Maas, son günlerde insanların Kabil'den hava yoluyla ayrılmaları için Kabil havaalanının tadilat görmesi gerektiğini belirterek, "Türkiye'ye Kabil havaalanını işletilmeyi önerdiği için müteşekkiriz çünkü havaalanının sivil kısmı tahrip edildi. Taliban'dan güvenliği sağlaması yönünde vaatte bulunmasını istiyoruz. Biz de Taliban ile birlikte görüşmek durumundayız. Havaalanının işletilmesini istiyorlar. Biz hem maddi hem de teknik olarak burada katkıda bulunmaya hazırız" diye konuştu.
Alman vatandaşların ve Alman kurumları için çalışmış yerel personelin tahliyesi için havaalanını kullanmak istediklerini vurgulayan Maas, kara yoluyla tahliyeler için Tacikistan, Özbekistan ve Pakistan'a da ziyaretler gerçekleştireceğini belirtti. Maas, göç akımının bu ülkeler üzerinden ilerleyeceğini düşündüğünü söyledi.
Maas, "Göç hareketinin artacağını düşünüyoruz. Biz bu kara yoluyla tahliye yolunu Taliban ile birlikte müzakere etmeliyiz. Böylece bu yola çıkan insanların güvenli bir şekilde ülkeden ayrılabilmesini sağlamalıyız. Bu amaçla bölgede görüşmelerde bulunacağım" dedi.
Önemli konularda mevkidaşı Çavuşoğlu ile hemfikir olduğunu kaydeden Maas, bölgedeki sorunlara karşı Almanya'nın yapıcı ve aktif bir katkıda bulunmaya hazır olduğunu, Türkiye'ye bu aşamaya kadar bulunduğu katkılar için müteşekkir olduğunu vurguladı.
Maas toplantının soru cevap bölümünde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Kabil için koruma bölgesi önermesine değinerek, şunları kaydetti:
"Tabii ki biz de Sayın Macron'un önerisi konusunda Fransız partnerlerimiz ile görüşmeleri sürdürüyoruz. Tabii ki bu önerinin de amacı bu: Kabil havaalanı etrafında güvenliği sağlamak. Bunu Birleşmiş Milletlerle mi yaparız yoksa zaten orada olan partnerlerle mi? Çünkü onların zaten Taliban ile direkt iletişim kanalları var. Buna bakmak lazım. Sonunda zannediyorum ki oradaki taraflarla gerçekleştirilebilecek şey yapılacaktır. Yani bir koruma bölgesi mi yoksa şu anda sorumluluk taşıyan taraf olan ülkelerle mi? Bu daha sonra belli olacaktır."
Maas, Afganistan'dan tahliye edilecek Alman vatandaşı ve yerel personellere de değinerek "10 binden fazla yerel personel var ve yine korunmaya muhtaç 10 bini aşkın insan var. Yani bizim kabul ettiğimiz insanlar var bu sayıda ve bu insanlar için elimizden geleni yapacağız. Çünkü bu insanlar için Almanya'da komşu ülkelerle Türkiye ile birlikte yasal olarak ülkeden çıkma yolları arıyoruz. Biz, bu insanları Almanya'da kabul etmeye hazırız. Şu anda onlarla ilgileniyoruz" dedi.
Çavuşoğlu ile görüşmesinde Alman ve Afgan vatandaşların Afganistan'dan çıkarılırken Türkiye'den yardım talep edilmesi konusuna yönelik ise "Biz bugün çok yoğun bir şekilde, söz konusu kişi ve grubu yani Alman vatandaşı yerel personeli ve korumaya muhtaç kişileri ele aldık. Türkiye, (Kabil) havaalanındaki faaliyetleriyle (tahliyelere) önemli bir katkıda bulunuyor. " diye konuştu.
Maas sözlerine şöyle devam etti:
"Biz ilke olarak çabalarımızla olası bir insani felaketi engellemek istiyoruz. Yani bizim Afganistan'da da insani yardımda bulunmamız gerekiyor ki artık insanlar aç kaldıkları için bu ülkeyi terk etmek zorunda olmasınlar ve komşu ülkelere ve biraz önce değindiğim ziyaretimi kapsayacak olan bu ülkeleri göç akımı konusunda desteklemek istiyoruz. Alman hükümeti nezdinde de bu konuda kararlıyız, bölgedeki insanların desteklenmesi için 100 milyon avroyu Birleşmiş Milletler Mülteciler Komisyonu'na sağlamak istiyoruz. Hedefimiz korumaya muhtaç insanları, tespit ettiğimiz yerel personeli Almanya'da kabul etmeye hazırız ve bundan sonra olabilecek göç akımı açısından da komşu ülkelerde koşullar sağlamak istiyoruz ve en önemlisi tabii ki Afganistan'da yaşam koşullarını destekleyip bu göç akımını önceden engellemek asıl amacımız."