Haber Merkezi - Türkiye Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Erdoğan'ın 14 Mayıs seçimlerinde aday olmasının önünde hiçbir anayasal ya da kanuni engel olmadığını belirtti.
Erdoğan'ın adaylığına yönelik itirazlar üzerine yazılı açıklamada bulunan Bozdağ, tartışmalara temel oluşturan ve bir kimsenin en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebileceğine işaret eden 101'inci maddenin 2017 yılında değiştirildiğini belirterek, "Anayasa'nın 101'inci maddesinin önceki hâli, baştan aşağı tamamen yeniden yazılarak tümü değiştirilmek suretiyle tamamen yürürlükten kaldırılmış, yerine yeni bir hüküm ihdas edilmiştir" dedi.
Anayasa koyucunun 101'inci maddeyi "tümüyle değiştirerek" yeni yetki ve görevlerle donatılmış Cumhurbaşkanının iki defa seçilebilmesi iradesini ortaya koyduğunu belirten Bozdağ, "Dolayısıyla 2017 yılında yapılan değişiklikle Anayasa'ya konulan bu hükmün 2017 yılından önce Cumhurbaşkanlığı yapmış kişileri de kapsayacak şekilde yeni bir seçme hakkı ortaya çıkardığı çok açıktır. Bir başka ifadeyle söz konusu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonra daha önce Cumhurbaşkanlığı yapmış olup olmadığına bakılmaksızın şartları taşıyan herkese iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilme hakkı tanıdığı tartışmadan varestedir" diye ekledi.
Anayasa'nın "yeni 101'inci maddesinin" ilk uygulandığı seçimin 24 Haziran 2018 seçimleri olduğunu ifade eden Bozdağ, 14 Mayıs'taki seçimlerin de bu maddenin ikinci uygulaması olacağını, dolayısıyla Erdoğan'ın adaylığının da ikinci adaylığı sayılacağını belirtti.
Bozdağ şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ndeki yeni konumuna uygun olarak cumhurbaşkanına yürütme yetkisine ilişkin konularda cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ilk elden asli düzenleme yapma yetkisi verildi. Anayasa'da hukuki statüsü, yetkisi ve görevi ile hukuki ve cezai sorumluluğu yeniden düzenlenen ve artık devletin başı ve münhasıran yürütme organı olan ve yürütme erkini tek başına kullanan cumhurbaşkanının görev süresi beş yıl olarak belirlendi. Bir kimseye en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilme hakkı verildi, cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesiyle TBMM üyeliği seçimi ile cumhurbaşkanı seçiminin birlikte aynı gün yapılması kabul edildi. Ayrıca cumhurbaşkanının siyaset yapma yasağı kaldırıldı. Artık isterse cumhurbaşkanı siyaset de yapabilir, partili de olabilir. Anayasa’nın 101. maddesinin değiştirilmesi, önceki düzenlemenin tümüyle yürürlükten kaldırılması ve yerine yenilik doğuran yeni bir maddenin getirilmesi biçiminde yapılmıştır. Bu açık ve tartışmasız gerçeğe rağmen, maddenin tümden değiştirildiği gerçeğini reddedip maddenin tümüyle yenilik doğurucu bir hukuki durum yaratmadığını iddia, kabul ve takdim mümkün değildir."
Anayasa'da yapılan köklü değişikliklerin yürürlüğe girme tarihinin de açıkça düzenlendiğinin altını çizen Bozdağ, 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 18. maddesindeki hükümleri anımsattı. Bu maddeye göre, cumhurbaşkanının adaylığı ve seçimini düzenleyen Anayasa’nın 101'inci maddesinin yürürlük tarihinin, birlikte yapılacak ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarih olduğuna dikkati çeken Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:
"Anayasa'daki bu köklü değişikliklere göre, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olması anayasal hakkıdır. Çünkü, 2017 anayasa değişikliği ile parlamenter hükümet sisteminden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesine bağlı olarak cumhurbaşkanının yetki, görev, sorumluluğu ve hukuki statüsü tümden değiştirilmiş, yürütme organı topyekun yeniden düzenlenmiş ve öncekinden tamamen farklı bir tasarımla, var olan yürütme organı kaldırılmış ve yerine yeni bir yürütme organı ihdas edilmiştir. Yeni hükümet sisteminde artık cumhurbaşkanı, yürütmenin sembolik ve sorumsuz kanadı değil münhasıran yürütme yetkisi ve görevi kendisine ait ve yaptığı her iş ve eylemden sorumlu olan devletin başı ve yürütme organıdır. Dolayısıyla 2017 yılı değişikliğinden önceki Anayasa'nın tanımladığı cumhurbaşkanı ile 2017 yılı değişikliğinden sonraki Anayasa'nın tanımladığı cumhurbaşkanı aynı değildir, birbirinden tamamen farklıdır. Seçilenin unvanının aynı olması, bu anayasal hakikati değiştirmez. Zira 2017 Anayasa değişikliği sonrası halkın seçtiği Cumhurbaşkanı, yürütmenin sembolik ve sorumsuz kanadı olan Cumhurbaşkanı değildir, yürütme yetkisi ve görevi münhasıran kendisine ait olan ve yaptığı her iş ve eylemden sorumlu olan, tek başına yürütme organını oluşturan Cumhurbaşkanıdır. Bu nedenle 2017 anayasa değişikliği öncesindeki cumhurbaşkanı ile meri Anayasa'da yer alan cumhurbaşkanı arasında hukuki bir devamlılık halinin varlığından da bahsedilemez. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hükümet sistemi değişikliği sonrası münhasıran yürütme yetkisi kendine ait olan ve bizzat yürütme organı olan cumhurbaşkanı unvanı ile ilk defa 24 Haziran 2018'de Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Bu nedenle 14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden cumhurbaşkanı adaylığı, ikinci adaylığıdır ve anayasal hakkıdır."
14 MAYIS 2023’TE YAPILACAK SEÇİMDE CUMHURBAŞKANIMIZ SN.RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMASI ANAYASAL HAKKIDIR.
— Bekir Bozdağ (@bybekirbozdag) March 29, 2023
CUMHURBAŞKANIMIZ SN.R.TAYYİP ERDOĞAN’IN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMASININ ÖNÜNDE HİÇBİR ANAYASAL YA DA KANUNİ ENGEL YOKTUR. pic.twitter.com/6n2ETKsAEy
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın