Haber Merkezi- IŞİD lideri Ebubekir Bağdadi'nin öldürüldüğü operasyonla ilgili, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "TSK gerekli koordinasyonu sağlamıştır. ABD uçakları Fırat Kalkanı Harekat bölgesinden uçuş yaptı” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump, dün Ebu Bekir Bağdadi’nin öldürüldüğünü ve istihbaratı da DSG’yi kastederek, Suriyeli Kürtler aldıklarını duyurmuştu.
New York Times haberinde, Bağdadi’nin uzun bir süredir ABD'nin takibinde olduğu ve Trump'ın Suriye'den çekilme kararının ardından, operasyonun öne çekildiği belirtildi. Haberde ayrıca Washington yerel saati ile 17.00 (01.00) sularında büyük kısmı CH-47 Chinook tipi olmak üzere sekiz Amerikan helikopterinin Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Erbil’deki askeri üsten havalandığına yer verilmişti.
Ömer Çelik, AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısından sonra gündeme ilişkin açıklama yaptı.
Trump'ın söz konusu açıklamasını hatırlatan Ömer Çelik şöyle konuştu:
“Türkiye ABD ile yüksek bir koordinasyon içerisinde olmuştur. TSK gerekli koordinasyonu sağlamıştır. ABD uçakları Fırat Kalkanı Harekat bölgesinden uçuş yaptı. DEAŞ liderinin öldürülmesi terörle mücadele noktasında bir dönüm noktasıdır. Bir terör örgütünün liderinin öldürülmesi söz konusuyken, bir başka terör örgütünün sözde liderinin ABD’ye davet edilmesinin terörle mücadele konusunda ne kadar büyük bir çelişki oluşturduğunun altını çiziyoruz.”
“Barış Pınarı başladığında herkes DEAŞ’la mücadeleyi zaafa uğratacağını iddia ediyordu” diyen Çelik sözlerine şunları ekledi:
“Barış Pınarı Harekatı’ndan çok kısa bir zaman sonra DEAŞ liderinin bertaraf edilmesi mümkün olmuştur. PYD/YPG terör örgütü madem bu kadar istihbarata sahipti, istihbaratı kendilerinin verdiğini iddia ediyor peki neden Barış Pınarı Harekatı’ndan önce bu olmadı? Barış Pınarı operasyonu tam tersine DEAŞ’la mücadelenin güçlendiği net bir şekilde görülmektedir. Tüm terör örgütleriyle mücadele, herkesin ilkeli bir şekilde hepsine karşı aynı tavrı almasıyla mümkündür. DEAŞ’a karşı yapılan neyse PYD/YPG ve PKK’ya karşı da aynısının yapılması gerekir. DEAŞ terör örgütü ülkemize saldırı yaptığında bize dayanışma mesajı yayınlayanların, PKK/YPG/PYD saldırdığında göstermemesi büyük bir ilkesizliktir.”
Rojava’da kurulacak güvenli bölgeye mültecilerin dönüşüyle ilgili tartışmalara değinen Ömer Çelik, “Biz geri göndermeme ilkesine insani sebeplerle yaklaşan bir ülkeyiz. Bu konuda en çok konuşan AB bu meselede en çok sınıfta kalmış mekanizmanın başında gelmektedir. Birkaç kuruş yardım yaparak Türkiye’yi mülteci kampı bir memleket olarak görmemelidir. Türkiye, kimsenin mülteci kampı değildir” ifadelerini kullandı.
Af Örgütü’nün Türkiye’nin Rojava’ya yönelik saldırısında insan hakları ihlali olduğuna dair raporunu eleştiren Çelik, “Af Örgütü raporu ile Türkiye’nin hakkaniyetinin hedef alınmasını eleştiriyoruz. Bu teşkilat muhatap olduğumuz, zaman zaman kendileriyle görüştüğümüz teşkilattır. Geri göndermeme ilkesine bağlı olarak şüphe içerisinde bir davranış içerisinde olmamalıdırlar. Bu raporlar yazılırken bizimle de istişare halinde olurlarsa kendilerinin doğru bilgiye ulaşması için elimizden geleni yaparız” dedi.
Ankar-Washington arasındaki Rojava’ya ilişkin imzalanan mutabakatı hatırlatan Çelik, “Ağır silahların ve bütün silahların toplanması meselesi ABD’nin sorumluluğundadır. Bizim tespitlerimize göre 30 bin TIR ve 4 bin 500 uçakla NATO ülkesi tarafından terör örgütüne verilmiştir. Bu konuda takibimiz sürüyor. Bugün de bir bilgi alışverişi mekanizması toplantısı olacaktı” diye konuştu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın