Erdoğan: Savunma sanayisinde yeni ürünlerle tüm dünyanın huzuruna çıkacağız
Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Savunma sanayisinde çığır açan, sektöre yön veren, ileri teknolojiye sahip yeni ürünlerle tüm dünyanın huzuruna çıkacağız" dedi.
Erdoğan, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF'23) Kapanış Töreni'ndeki konuşmasında, açılış törenine video mesaj ile katıldığını fuarın kapanışında özellikle bulunmayı arzu ettiğini anlattı.
Erdoğan, fuara katılan firmalarla fuardaki etkinliklere destek veren tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ederek, kamu özel sektör arasındaki yakın işbirliğinin önemini burada bir kez daha gördüklerini aktardı.
Salı günü başlayan ve 4 gün süren fuara bu sene ilginin oldukça yüksek olduğunu dile getiren Erdoğan, "Dünyanın 81 farklı ülkesiyle birlikte NATO, Afrika Birliği ve Amerikan İş Konseyi'nden katılım oldu. Aynı şekilde fuara 189 heyeti temsilen 741 heyet üyesi iştirak etti. Fuarımızda 689'u yerli 762'si yabancı olmak üzere bin 461 firma yer aldı. Yüzde 15'i yabancı olmak üzere 100 binden fazla ziyaretçiyi ağırlayan IDEF'23, sektöre damgasını vurmayı yine başardı" diye konuştu.
"IDEF'in başarı çıtasını daha da yükseltmesinden memnuniyet duyuyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fuarın tarihi açısından çok da uzun olmayan 30 yıllık zaman zarfında sektörün kalbinin attığı küresel bir markaya dönüştüğünü belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye için önemli bir kazanım olan bu gerçeği, katılımcı ve firma sayısının yanı sıra ürünlerimizin genişleyen yelpazesi de teyit etti. Türk savunma sanayinin adeta görücüye çıktığı fuar sürecince farklı kategorilerde 200'e yakın sistem ve alt sistemin tanıtımı yapıldı. IDEF'23 iş bağlantıları açısından da hamdolsun oldukça verimli geçti. Şimdiye kadar katılımcı şirketler, yabancı heyetler ve Türk tedarik markaları arasında 5 bin iş görüşmesi gerçekleştirildi. Ayrıca dört gün boyunca 120 tanıtım işbirliği protokolü ve sözleşme imza töreni düzenlendi. Bunların haricinde daha pek çok temasa, görüşmeye, iş bağlantısına irtibat tesisine fuarımız vesile oldu. IDEF'in başarı çıtasını daha da yükseltmesinden memnuniyet duyuyoruz."
Erdoğan, "Yalan tüccarlarına ve şeamet tellallarına asla kulak asmayacağız. Hedeflerimize odaklanarak bir sonraki IDEF'i her bakımdan sektörümüz açısından yeni bir sıçrama tahtası haline getireceğiz. Bunları söylerken kesinlikle hamaset yapmıyoruz. Son 21 yılda başardıklarımıza bakarak böyle iddialı konuşuyoruz. Savunma sanayisi alanında katettiğimiz mesafe, bizim hem referansımız hem ilham kaynağımız hem de neleri yapabileceğimizin müjdecisidir." diye konuştu.
Türkiye'yi takip edenlerin, son 21 yılda ülkenin özellikle savunma sanayisi alanında yazdığı başarı hikayesinin en yakın şahidi olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Kurumlarımız, firmalarımız ve vatandaşlarımız ise bu hikayenin aktörleri olarak sürece tanıklık ettiler. Gerçekten son 21 yılda dünyada belki de hiçbir ülkenin karşılaşmadığı engellerle karşılaştık. Gizli açık ambargolara maruz bırakıldık. Haksız ve hukuksuz kısıtlamalarının muhatabı olduk. Çifte standardın, adaletsizliğin, ahde vefasızlığın daniskasını yaşadık ama bunlar karşısında yılmadık, pes etmedik, yolumuzdan asla dönmedik. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmek zorunda olduğumuzu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık. Her zaman şu inançta olduk, korkaklar zafer anıtı dikemez. İnanmış yüreklere kimse set çekemez. Azmin ve gayretin önünde hiçbir güç duramaz. İman varsa, irade varsa Allah'ın izniyle imkan da vardır. İşte bu anlayışla hareket ederek hamdolsun 21 sene önce hayali dahi kurulamayan nice başarıya, nice zafere, fuarda bugün gururla tanıtılan nice savunma ürününe imza attık."
Erdoğan, "Gün oldu 'Bizim silahlarımızı teröristlere karşı kullanamazsınız.' dediler. Tabanca ya tabanca... Tabancayı bize vermediler. Ama şimdi bize tabanca vermeyenlere biz şimdi kendi Canik tabancalarımızı veriyoruz. Canik'e reklamını yap demiyorum. Biliyorum Sarsılmaz rahatsız oldu. Gün oldu parasını ödediğimiz malzemelerin bile tedarikini yapmadılar. Daha burada sayamayacağımız sayısız bahanelerle bize sürekli zorluk çıkardılar, yolumuza sürekli takoz koydular. Savunma sanayisinde attığımız kararlı ve cesur adımlarla bize ve ülkemize yakışmayan bu tabloyu tamamen tersine çevirdik. Dışa bağımlılığımızı yüzde 20’lere kadar düşürdük" ifadelerini kullandı.
"Silahlı insansız deniz, hava ve kara araçlarında kapasitemizi sürekli güçlendiriyoruz"
Bugün kara, hava ve deniz araçlarında Türkiye'nin ihtiyaçlarının yerli ve milli imkanlarla karşılanabildiğini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:
"İHA ve SİHA teknolojisinde geldiğimiz konum zaten biliniyor. TB-2 ve ANKA ile başladığımız yolculuğumuzu AKINCI ve AKSUNGUR ile bir üst lige taşıdık. İnsansız savaş uçağımız Kızılelma ile inşallah bu alanda çığır açacağız. Kendi savaş gemisini yapan dünyadaki 10 ülkeden birisiyiz. Gemilerimizi sadece kendimiz tasarlamak ve üretmekle kalmıyoruz. Gemilerde kullanılan silah sistemlerinden radarlara, bilgi sistemlerinden elektronik harbe kadar birçok teknoloji de yine biz geliştiriyoruz. Silahlı insansız deniz, hava ve kara araçlarında yeni ürünlerle kapasitemizi sürekli güçlendiriyoruz. Tasarımdan geliştirmeye, inovasyondan seri üretime kadar her konuda farklı bir ivme yakalamış durumdayız."
"Bu yılın ilk yarısında savunma ihracatı 2 milyar 400 milyon dolar oldu"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sağladıkları destek ve teşviklerle savunma sektörünün önünü her boyutuyla sonuna kadar açtıklarını vurguladı.
Milli teknoloji hamlesiyle savunma sanayisine yatırım yapmayı, ürün geliştirmeyi yenilikçi fikirleri hayata geçirmeyi cazip hale getirdiklerini anlatan Erdoğan, bu teşvik sisteminin müspet neticelerini her alanda gördüklerini ifade etti.
Erdoğan, 2002 yılında savunma sektöründe sadece 57 firma faaliyet gösteriyorken bugün sayının 2 bin 500 olduğunu belirterek, "Nereden nereye... Savunma sanayimiz 80 binden fazla çalışanıyla ülkemiz ekonomisinin lokomotifini üstlendi. 1 milyar dolar olan ciro rakamımız 12 milyar doları aştı. Araştırma geliştirme harcamamız 49 milyon dolardan 2 milyar dolara yükseldi. 248 milyon dolar civarında olan ihracatımız geçen sene 4,5 milyar dolar ile rekor kırdı. Yetmez, daha da artacak. Bundan hiç şüphemiz yok." diye konuştu.
Bu yılın ilk yarısında savunma ihracatının 2 milyar 400 milyon dolar olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"Sene sonunda inşallah 6 milyar dolarlık ihracat hedefliyoruz. Üstelik bu başarıları, küresel ekonomideki krizlerin yanında 6 Şubat'ta 11 ilimizi ve 14 milyon insanımızı etkileyen, 50 bini aşkın vatandaşımızın hayatını kaybettiği deprem felaketine rağmen elde ettik. Yine bu dönemde 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde 2 kritik seçim yaşadığımız halde hedeflerimizden bir an olsun kopmadık. Bir taraftan devlet millet el ele vererek yaralarımızı sardık. Diğer taraftan seçimlerimizi demokrasimize yakışır bir olgunlukla yüzde 90'ları bulan rekor katılım oranlarıyla gerçekleştirdik. Eş zamanlı olarak da üretmeye, ihracat yapmaya, ürünlerimize yeni pazarlar ve müşteriler bulmaya devam ettik. Sadece sene başından bu yana yeni Altay tankımızı, donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu'yu, 5. nesil milli muharip uçağımız KAAN, HÜRJET ve ATAK'ı, Yeni Nesil Fırtına Obüslerimizi, hasılı hava, kara ve denizde tarihi nitelikte birçok projemizi ya devreye aldık ya da teslimatını, testlerini veya uçuşunu başarıyla gerçekleştirdik. 3 ay önce hangardan çıkardığımız KAAN'ı inşallah yıl sonunda havada da göreceğiz."
Azerbaycan'la imzalanan proje ortaklığı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 16. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF'23) Kapanış Töreni'ndeki konuşmasında, TCG Anadolu'nun artık bir üst segmentini yapacaklarını söyledi.
Daha bir üst segmenti yapmadan siparişler almaya başladıklarını bildiren Erdoğan, Milli Muharip Uçak KAAN ile ilgili kardeş Azerbaycan'la imzalanan proje ortaklığı anlaşmasına, iki ülke arasındaki dayanışmanın yeni bir nişanesi olarak baktıklarını ifade etti.
Erdoğan, geçen aylarda ilk uçuşunu yapan HÜRJET'in de 2025 yılında envantere girmesini planladıklarını, savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar durmadan, dinlenmeden çalışmayı sürdüreceklerini kaydetti.