Rûdaw ekibi Karacadağ'daydı - Davul zurna eşliğinde Kürd kıyafetleriyle kayıyorlar
Erbil (Rûdaw) – Turistik kayak merkezlerini tanıtmak amacıyla yayınlarına devam eden Rûdaw ekibi bu kez Urfa’nın Siverek ilçesine gitti.
Urfa’nın Siverek ilçesinde bulunan Karacadağ kayak merkezinin diğer kayak merkezlerden birçok farklılığı var.
Yöre halkı geleneksel Kürd kıyafetlerini giyerek davul ve zurna eşliğinde burada kayıyor.
Rûdaw ekibi ilk olarak Hakkari’deki Butan Kayak Merkezi’ni ziyaret etti. Ekip ikinci gezisinde ise Van'ın Gevaş ilçesindeki Abalı Kayak Merkezi'ne gitti.
Hêvidar Zana'nın sunduğu 15.00 özel bülteninin bugünkü durak noktası ise Karacadağ oldu.
Diyarbakır, Mardin ve Urfa illeri arasında yer alan sönmüş volkanların oluşturduğu Karacadağ bölge için önemli bir coğrafya parçası. Karacadağ’ın kendine has bir kültürü var.
Her yıl kış mevsiminde çevre illerden 100 binin üzerinde yerli turist Karacadağ'a kayak yapmak için gidiyor.
Denizden yüksekliği bin 900 metre olan Karacadağ’daki kayak merkezinin parkuru 600 metre uzunluğunda.
Kayak merkezinde herhangi bir otel bulunmuyor. Ancak son birkaç yıldır henüz tamamlanamayan bir otelin inşaatına başlandı.
Yeni sezonun açılmasıyla birlikte bölge kadınları Kürd kıyafetlerini, erkekler ise bölgeye özel kıyafetlerini giyiyor.
“Birçok kişi burayı bilmiyor"
Asur Turizm Şirketi’nin sahibi Doğan Şan, Rûdaw 15.00 bültenine konuk olarak bölgedeki turizmin durumunu anlattı.
Doğan Şan, turizm sektörünün gelişmesi için daha fazla çalışma yapılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Karacadağ’dan bahsedecek olursak burada otel yok ve insanlar burada kalamıyor. İnsanlar bir yerde kalamadıklarında turizm gelişmez. Pek çok kişinin bu mekandan haberi yok. Turist azlığının bir diğer nedeni de burada kar olmamasıdır. Önceki yıllarda kar daha çok yağıyordu ama son yıllarda çok azaldı."
Doğan Şan, her yıl bir milyondan fazla turistin Diyarbakır'ı ziyaret ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Bunların 149 bini Avrupa, Amerika, Çin gibi yurt dışından geliyor. Diyarbakır gastronomi açısından çok iyi, otelleri temiz ve aynı zamanda kadim bir tarihe sahip. Buğday, pirinç ve daha birçok şeyin burada yetiştirildi. Birçok kişi Diyarbakır'ı görmek istiyor. Daha önce Urfa ve Mardin'e çok turist gidiyordu ama Diyarbakır’ı bilmiyorlardı. Önümüzdeki yıl hedefimiz Diyarbakır’ı 2 milyona yakın turistin ziyaret etmesi. Bu nedenle nerede turizm fuarı varsa oraya katılıyoruz. Kıştan bahsediyoruz ama burası yaz aylarında da turizme uygun. Diyarbakır'da sıcaklık 40-45 dereceyken burada en fazla 25 derece oluyor, buralar bataklık.”
Doğan Şan'a göre Kürdistan Bölgesi'nden gelen turistler Diyarbakır’ı çoğunlukla bahar aylarında ziyaret ediyor.
"Burası çok güzel, herkes burayı görsün"
Kürd kıyafetleri giyen Karacadağ sakini Meryem Kengiş Rûdaw'a, 4 yıldır kayak yaptığını belirterek şunları söyledi:
"Babam bana kaymayı öğretti, ben de dört yıldır eğlence olsun diye kayak yapıyorum. Erzurum’da okuyorum ama artık ara verdim. Burayı görmeyenlerin gelip burayı görmesini istiyorum. Burası çok güzel. Burası uzun zamandır var ama devlet ilgilenmediği için gelişmemiş. Devlet herhangi bir hizmet vermedi ama pisti ve teleferiği daha uzun hale getirebilirler. Büyütürlerse daha güzel olur ve buraya daha çok insan gelir."
Karacadağ'daki Kayak Merkezi’nin sahibi Orhan Atilla da Rûdaw’a konuk olarak kayak merkezini anlattı:
"Bu merkez 1999 yılında inşa edildi. Başlangıçta Diyarbakır valiliği yönetiyordu ama bir yıl sonra kiraladık ve o zamandan beri de yönetiyoruz. Her sene yaklaşık üç ay açıyoruz ama bu sene kar geç yağdı. Bir haftadır kar yağıyor. Daha önce yere 2 metreye yakın kar yağıyordu, şimdi ise yarım metreye yakın kar var."
"Sorunlar çözüldü"
Merkezin eksikliklerine ilişkin ise Orhan Atilla şunları söyledi:
"Burayı büyütmek istiyoruz. Daha önce otel yoktu ama şimdi otel yapılıyor. Otel yakında açılacak. Otopark yapılmış ama burası birkaç şehir arasında olduğu için çok kalabalık oluyor ve otopark yeterli olmuyor.
Otopark 500 araca yetiyor ama bugün binin üzerinde araba geldi. Otel bittikten sonra lokasyon sorunu kalmayacak. Yolu da genişleteceğiz. Uzaktan gelenler otel olmadığı için kalamayıp geri dönüyor. Otel biterse her yerden misafirler gelip burada kalabilirler."
Orhan Atilla, yardım ekiplerinin her zaman orada hazır bulunduğunu ekledi.
“Kürdistan halkı da gelsin"
Karacadağ bölgesinden olan Kewê anne de buranın her mevsim güzel olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
"Eskiden çadırlarımız buralardaydı ve hayvan yetiştirirdik, göçebeydik, hayvancılık yapardık. Burada yaz mevsimi de çok güzel geçer.”
Kewê anne, Kürdistan Bölgesi'ndeki turistlerin de burayı ziyaret etmesini isteyerek şunları söyledi:
"Onları memnuniyetle ağırlayacağız ve takdir edeceğiz. Onlara buranın bizim olduğunu anlatacağız. Biz birbirimize aitiz ve aramızda hiç yabancı yok."
"12 bin yıl önce burada hayat vardı"
Kürd yönetmen Sedat Kıran da Rûdaw haber bültenine konuk olarak Karacadağ bölgesinin tarihi ve kültüründen bahsetti.
Bölgenin kültür ve sanatına ilişkin belgeseller yapan Sedat Kıran, şunları söyledi:
"Tarihte her yer donarken, burada bir yumuşaklık vardı. 12 bin yıl öncesine gittiğimizde burada güzel bir yaşam ve ekoloji vardı. Avcılık vardı. Tarihsel olarak bu bölgeye "altın hilal" adı verilmiştir. Burası Urfa, Diyarbakır ve Mardin arasında yer alıyor. Burada hem Dicle hem de Fırat var.”
Sedat Kıran, bölgenin kendine has bir kültürü olduğunu ve eşsiz bir yer olduğuna dikkat çekti.
"Kalacak yer yapılsın"
Vatandaşlar da merkezden bahsederek çok güzel bir yer olduğunu ancak merkezin birçok eksiğinin bulunduğunu aktardı.
Onlara göre bu eksikliklerin giderilip kalacak yer yapılması halinde merkeze gelen turist sayısı artacak.
Ziyaretçiler ayrıca Karacadağ’da büyük bir otele ihtiyaç olduğunu ve yolların yapılması gerektiğini vurguladılar.