Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, 2024 bütçesi ile Sayıştay raporları hakkında milletvekillerinin sorularını ve eleştirilerini yanıtladı.
Yılmaz, HEDEP’lilerin “savaş bütçesi” ve “Kürt illeri” gibi ifadeleri kullanmasına karşı çıkarak, “PKK ile mücadeleyi 'Kürt düşmanlığı' diye tarif ederseniz en büyük haksızlığı Kürtlere yapmış olursunuz. PKK, Kürtlerin temsilcisi değildir, DEAŞ da Müslümanların temsilcisi değildir” dedi.
Yılmaz, bütçede, toplumun tüm kesimleri ve ülkenin tüm yörelerinin gözetildiğini ifade ederek, “2024 yılı bütçesi döneminde temel önceliğimiz, depremle yıkılan şehirlerimizi daha iyi şekilde, yeniden ayağa kaldırmak, geleceğe dönük afet risklerini azaltmaktır" ifadesini kullandı.
Deprem harcamalarının 2024'te bütçede yoğun şekilde yer aldığını belirten Yılmaz, bu kapsamda öngörülen ödeneğin 1 trilyon 28 milyar lira civarında olduğunu bildirdi.
Yılmaz, bu yıl ve gelecek yılki bütçe açığının önemli kısmını deprem harcamalarının oluşturacağını ifade ederek, bu harcamaların 2025'ten itibaren azalacağını dile getirdi.
HEDEP milletvekillerine: Türkiye savaş içinde değil
Bazı HEDEP milletvekillerinin "savaş bütçesi" şeklindeki nitelendirmelerine tepki gösteren Yılmaz, Türkiye'nin "savaş" içinde olmadığını, “sınırların içinde ve dışında terörle mücadele ettiğini” vurguladı.
Yılmaz, bunun "Kürt düşmanlığı" olmadığının altını çizerek, “Kürt düşmanlığı yapmıyoruz tam aksine PKK ile mücadele ediyoruz. PKK ile mücadeleyi 'Kürt düşmanlığı' diye tarif ederseniz en büyük haksızlığı Kürtlere yapmış olursunuz. PKK, Kürtlerin temsilcisi değildir, DEAŞ da Müslümanların temsilcisi değildir" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Orta Doğu ve komşularındaki gelişmelerle ilgilenmesinin gayet doğal olduğunu söyleyen Yılmaz, sorgulanması gerekenin emperyalist niyetlerle binlerce kilometre uzaktan gelerek bölgeyi dizayn etmeye çalışanlar olduğunu söyledi.
“Türkiye kimlik siyaseti yapmıyor”
Yılmaz, Türkiye'nin "kimlik siyaseti" yapmadığını, ırkçı bir anlayış içinde olmadığını, ülkeyi parçalamaya çalışanlarla ise mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti.
Bazı milletvekillerinin "Kürt illeri" ifadesini kullanmasını eleştiren Yılmaz, bir ili etnik şekilde tarif etmenin doğru bir yaklaşım olmadığını söyledi.
“Türkiye’de 4 milyon 656 bin 935 yabancı bulunuyor”
Düzenli göçle ilgili soruyu da yanıtlayan Yılmaz, Türkiye'deki yabancılara ilişkin medyada dolaşan rakamların doğru olmadığını bildirerek, "Geçici koruma kapsamındaki Suriyeli nüfus 3 milyon 264 bin 248, ikamet izni sahibi yabancı 1 milyon 136 bin 114, uluslararası koruma başvuru ve statü sahibi kapsamındaki yabancı 256 bin 573. Dolayısıyla ülkemizde toplam 4 milyon 656 bin 935 yabancı bulunmaktadır" bilgisini verdi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın