Haber Merkezi - Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ayasofya’nın ibadete açılmasına ilişkin, "Bugüne kadar İspanya gibi diğer ülkeler de her şeyden önce Ayasofya'nın Türkiye'nin bir egemenlik meselesi olduğunu kabul ettiler" dedi.
Çavuşoğlu, İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği ve İşbirliği Bakanı Arancha Gonzalez Laya ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Mevkidaşı Laya'yı Türkiye'de ağırlamaktan memnuniyet duyduğunu dile getiren Çavuşoğlu, Laya'nın yeni tip koronavirüsten (Covid-19) sonra Avrupa Birliği (AB) dışındaki ilk ziyaretini Türkiye'ye gerçekleştirdiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, İspanya'nın her platformda Türkiye ile dayanışma gösterdiğini ifade ederek, İspanya'nın, AB içinde Türkiye'nin üyelik sürecini her zaman koşulsuz desteklediğini ve dostane tavsiyelerde bulunduğunu söyledi.
"Yunanistan'ın gösterdiği bu tepkiyi anlamak mümkün değil"
Bakan Çavuşoğlu, Ayasofya’nın ibadete açılmasına ilişkin, "Biraz önce Arancha da çok güzel bir şekilde ifade etti. Bugüne kadar İspanya gibi diğer ülkeler de her şeyden önce Ayasofya'nın Türkiye'nin bir egemenlik meselesi olduğunu kabul ettiler. Kendilerine de çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Ayasofya'nın UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi'nde olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "Bu özelliğinin korunması yönündeki düşünce ve tavsiyeleri biz saygıyla karşılıyoruz. Biz de Ayasofya Camisi'nin bu özelliklerinin korunmasını istiyoruz ve UNESCO ile de diyalog içerisindeyiz" şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu, Ayasofya’nın namaz vakitleri dışında da ziyarete açık olacağını ve farklı inançlardan herkesin burayı ziyaret edebileceğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sonuç böyleyken, Yunanistan'ın gösterdiği bu tepkiyi anlamak mümkün değil. Bayrakların yarıya inmesi... Sanki Yunanistan'ın kendi mülkü alınmış da ve mülkü konusunda bir tasarrufta bulunulmuş gibi davranılıyor. Yunanistan'ın şunu kabul etmesi lazım. İstanbul 1453'te fethedildi ve Ayasofya da 1462'de cami olarak vakfedildi. Dolayısıyla 481 yıl cami olarak hizmet etti. Bazı bölümlerinde ibadet yapılıyordu ama 86 yıldır da müze olarak korundu ama bu Türkiye'nin egemenlik meselesidir. Biz tekrar cami olarak açtık ama dünya kültür mirası olarak da tüm özelliklerini nasıl 1453'ten bu yana koruduysak, hatta ihya ettiysek bundan sonra da koruyacağız. Bayrak indirme, Türk bayrağını yakma... Böyle aciz davranışlar onlara yakışır. Biz, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Yunanlıları denize döktükten sonra da başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Yunan bayrağına saygı göstermişiz. Biz böyle bir milletiz. Onlar da kendilerine yakışanı yapar."
Çavuşoğlu, Türkiye'nin aldığı karara herkesin saygı duyması gerektiğini dile getirerek, buranın dünya kültür mirası olarak korunması konusundaki düşünce ve tavsiyeleri de saygıyla karşıladıklarını bildirdi.
"İrini Operasyonu kesinlikle taraflı"
Çavuşoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nin, tüm ülkelerin bundan sonra Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni desteklemesi ve onun dışındaki gruplarla temaslarını kesmesi yönünde yaptığı çağrıyı içeren 2259 sayılı kararı çerçevesinde, Libya hükümetinin, darbeci Hafter'in Trablus'a saldırıları üzerine 5 ülkeden bu çerçevede yardım talebinde bulunduğunu hatırlattı.
O çağrıya sadece Türkiye'nin yanıt verdiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Diğer ülkeler görmedik, duymadık oyununu oynadılar." dedi.
İspanya'nın, Libya'da siyasi çözümü desteklemesini çok olumlu bulduklarını söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin de Libya'da tek çözümü siyasi çözüm olarak gördüğünün altını çizdi.
Türkiye'nin Libya'ya yönelik çabalarının, Trablus'ta bir şehir savaşını önlediğini vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Diğer taraftan, Arancha, şunu samimi söylüyorum, İrini Operasyonu'na siz iyi niyetli bakabilirsiniz ama sahadaki uygulamalara baktığımız zaman kesinlikle taraflı. Yani, Hafter'i destekliyor, Libya hükümetini (UMH) cezalandırıyor. Bunu ben söylemiyorum. Libya hükümeti, tek resmi hükümet sürekli bunu söylüyor ve onların hiçbir talebi de karşılanmadı. Şimdi havadan, karadan, sürekli ambargoyu deldiğini söylediğiniz İrina Operasyonu ne yapıyor? Sadece bizim gıda ve malzeme götürdüğümüz gemileri yoklamaya kalkıyor, arada bir gerginlik oluyor. Mısır'dan gelen silahları denetleyebiliyor mu, hayır. Peki Suriye'den uçakları denetledi mi, Rusya'dan gelenleri denetledi mi? Fransa'nın doğrudan gönderdiği uçak ve silahları denetleyebiliyor mu? Birleşik Arap Emirlikleri'nin oraya gönderdiği uçak ve silahları denetleyebiliyor mu?"
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın