Kemal Kılıçdaroğlu’ndan ‘PKK ve Kandil’ açıklaması
Haber Merkezi - Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Eğer ben Kandil'le veya PKK’yla görüşüyorsam sen bunun delillerini çıkarırsın, milletin önüne koyarsın, elime de vurursun kelepçeyi atarsın mahkemeye. Yok böyle bir şey. Eğer bir terör örgütüyle muhatap olduysam, eğer bir teröristle yan yana gelip konuştuysam, Allah belamı versin. Aksi halde bu iftirayı atanın Allah belasını versin. Nokta" dedi.
Kılıçdaroğlu, Fox Tv canlı yayınında açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
“Bir cumhurbaşkanı adayı montaj videolara sığınır mı?"
Montaj video iddialarıyla ilgili bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Yalan, iftira üzerine işlenen şeyler. Yalan söylemek günah değil mi? Montaj yapıyorsunuz. Sesleri taklit ediyorsunuz. Görüntüleri getiriyorsunuz ve bununla kendi halkına, vatandaşına yalan söylüyorsun. Sahte video yapan adama ne denir? Sahtekar denir. Sahtekar adamdan cumhurbaşkanı olur mu? Sahte video var mı? Evet var. Montaj dedi mi? Evet dedi. İtiraf etti mi? İtiraf etti. Bir cumhurbaşkanı adayı montaj videolara sığınır mı?" ifadelerini kullandı.
Konuyla ilgili mahkemeye başvurduklarını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Mahkeme yasakladı. Niye? Mahkeme de bunların sahte olduğunu biliyor. Yani bir ülkenin cumhurbaşkanının sahte video yayınladığını, insanları karaladığını, iftira attığını mahkeme kararıyla tespit ettik" dedi.
"Eğer ben Kandil'le veya PKK'yla görüşüyorsam sen bunun delillerini çıkarırsın"
Kılıçdaroğlu, "Sayın Erdoğan, sizi teröristlerle işbirliği yapmakla suçluyor. Siz de 'Karşıma çıkın, bu teröristlerin hamisi olduğunuzu ispatlayacağım.' dediniz. Bize bu konudaki ispatınızı nasıl ifade edersiniz? Erdoğan teröristlerin nasıl hamiliğini yapıyor?" sorusu üzerine şunları söyledi:
"Şimdi onlarla oturup konuşan o. Günün 24 saatinde onlarla konuşup bizi karalayan o. Her türlü suçlamaya biz muhatap oluyoruz. Ya biz devleti yönetmiyoruz ki. Efendim işte 'Kılıçdaroğlu, Kandil'le konuşuyor, Kandil'le görüşüyor' diye. Bunu söyleyen insanı, insan olarak kabul etmiyorum. Kardeşim sen bir devleti yönetiyorsun. Bu devlette Milli İstihbarat Teşkilatı denen bir kurum var. Eğer ben Kandil'le veya PKK'yla görüşüyorsam sen bunun delillerini çıkarırsın, milletin önüne koyarsın, elime de vurursun kelepçeyi atarsın mahkemeye. Yok böyle bir şey. Peki niye, hangi gerekçeyle iftira atıyorsun? Eğer bir terör örgütüyle muhatap olduysam, eğer bir teröristle yan yana gelip konuştuysam, Allah belamı versin. Aksi halde bu iftirayı atanın Allah belasını versin. Nokta."
“Salih Müslim'i devlette kimin konuşturduğunu da biliyorum”
PYD Eş Başkanı Salih Müslim ile ilgili konuşan Kılıçdaroğlu, "Şimdi o da konuşmuş. Onu konuşturanı da biliyorum. Salih Müslim'i devlette kimin konuşturduğunu da biliyorum. Yeri gelirse onun ismini de açıklarım. Devletin en hassas kurumlarında çalışıp devleti için değil sarayı için çalıştıranlar onları konuşturuyorlar" ifadelerini kullandı.
"Kusura bakma sen milliyetçi falan değilsin "
HÜDA PAR'ın milletvekillerinin TBMM'deki yemin metninin değiştirilmesine yönelik açıklamaları sorulan Kılıçdaroğlu, "Şimdi MHP, yani ülkücü kardeşlerime, yani kendisini milliyetçi olarak tanımlayan kardeşlerime seslenmek istiyorum. Eğer bu suça ortak olmak istemiyorsan ve bana da oy vermek istemiyorsan sandığa gitme o zaman. Bu suça ortak olma. Yani, 'Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin anayasasının ilk 4 maddesini değiştireceğiz' diyen partiye, kişiye oy verme kardeşim. Verirsen, kusura bakma sen milliyetçi falan değilsin. Milliyetçilikle senin de bir ilgin yok. Türk bayrağı değil de Türkiye bayrağı olsun diyorsan kardeşim kusura bakma senin milliyetçilikle falan da bir ilgin yok" ifadelerini kullandı.
"Oy kullandıktan sonra, oy kullandığınız sandığa sahip çıkın"
Süleyman Soylu'nun kolluk kuvvetlerine "Oy ve Ötesi'ni sandıklara yaklaştırmayın" şeklinde talimat verdiği belirtilerek, bu konudaki değerlendirmesi sorulan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Buradan bütün vatandaşlarıma çağrı yapıyorum. Oy kullandıktan sonra oy kullandığınız sandığa sahip çıkın. Biz çağrı yaptık, 'En az 1 milyon müşahit bekliyoruz.' diye. Çok sayıda başvuru var. Oy ve Ötesi de dahil olmak üzere, onlara da müşahit kartı vereceğiz. Değil Süleyman Soylu kim gelirse gelsin hiç kimse engelleyemez. Her vatandaşın oy kullandığı sandığı oylar sayılırken bakma, görme, denetleme hakkı var. Bu onun anayasal hakkıdır. İnsan olarak hakkıdır, demokrasi olarak hakkıdır. Kim oluyorsun da sen engelleyeceksin? Hangi valiye talimat vereceksin sen? Şunu da yapmak istediler, Yüksek Seçim Kuruluna dediler ki 'Biz İçişleri Bakanlığında özel bir merkez kurduk. Bu merkeze polisler gidecek. Bu bilgileri alacaklar, bize gönderecekler. Polislerin ne işi var seçim sandığında, hangi gerekçeyle gidiyor? Yüksek Seçim Kurulu reddetti bunu. Bir daha başvurdular. Yüzsüzlüğe bakın."
“Gidişin maliyetini biliyorlar”
Kılıçdaroğlu, "Bugün seçim otobüsüyle gezerken genç birisi bir kalp işareti yapmış. Hemen gözaltına alıp götürmüşler. Akıl alacak şey değil. Korkuyorlar. Gidişin maliyetini biliyorlar. Gerçeğin halk tarafından öğrenileceğinden korkuyorlar. Türkiye'nin ne kadar kötü yönetildiğini, nasıl bir batağın içine sürüklendiğini aslında onlar da çok iyi biliyorlar. Para dilenmeleri ondandır. Böyle şükran ziyaretine çıkmaları tamamen ondandır. Yalvarıp yakarmaları ondandır. 'Ne olursunuz bize para verin' diyenler onlardır. Türkiye böyle bir duruma hiç ama hiç düşmemişti" ifadelerini kullandı.
"Alacağız”
Sonuç tahmini sorulan Kılıçdaroğlu, "Alacağız. Yani bu kadar şey söyledik. Bizi dinleyenler de elini vicdanına koyup herhalde sandığa gidecekler, oy vereceklerdir" dedi.