Eski Somali Büyükelçi anlattı; Türk gemisini örgütler mi kaçırdı?

27-01-2021
Şevket Herki
Gelecek Partisi Dış Politika Başkanı C. Kani Torun
Gelecek Partisi Dış Politika Başkanı C. Kani Torun
Etiketler Cemalettin Kani Torun Gelecek Partisi Nijerya Türk Gemisi Korsan
A+ A-

Ankara (Rûdaw) – Türkiye’nin eski Somali Büyükelçisi Cemalettin Kani Torun, Nijerya açıklarında kaçırılan Mozart adlı Türk konteyner gemisinin fidye için kaçırıldığını ve bölgede faaliyet gösteren “terör örgütlerinin” olayla bağlantılı olma ihtimalinin bulunmadığını söyledi.

Batı Afrika ülkesi Nijerya açıklarında, Gine Körfezi’nde seyir halindeki Mozart adlı Türk konteyner gemisi 23 Ocak günü korsan saldırısına uğradı.

Silahlı korsanlar Lagos kentinin 180 mil açığında Liberya bayraklı gemide Azerbaycan uyruklu 1 personeli öldürüldü, 15 Türk personeli de kaçırdı. Gemi kaptanlarından biri diğer 2 mürettebatla kurtuldu.

Akrika coğrafyasını ve bölgedeki durumu çok iyi bilen Gelecek Partisi Dış Politika Başkanı ve aynı zamanda eski Somali Büyükelçisi Cemalettin Kani Torun, Doğu ve Batı Afrika’daki korsanlık faaliyetleri ve yapılması gerekenler hakkında Rûdaw’a açıklamalarda bulundu.

“Amaç fidye almak”

Korsanlık deyince akla ilkin Somali’nin geldiğini belirten Torun, “Ben de orada büyükelçilik yaptım. Ancak 2013 yılı itibariyle aşağı-yukarı sona ermişti. Korsanlık açık denizdeki gemilere, özellikle sivil ve nakliye gemilerine belli sayıda silahlı insan çıkıyor, gemilerdeki müretrebatı rehin alıyor ve geminin sahip olduğu şirketlerden veya ülkelerden o kişiler için fidye istiyor. Bu korsanlık Somali açıklarında olduğu zaman gemiyi de rehin alıyorlardı. Yani koskocaman petrol tankerini bir tarafa çekerek karşılığında 10-15 milyon dolar isterlerdi” dedi.

Batı Afrika’da kaçırılan Türk gemicilerin olduğu bölgede de daha çok fidye istemek için insan kaçırma şeklinde korsanlık yapıldığını belirten C. Kani Torun, “Bu adi ve kriminal bir aktivite. Somali tarafından olduğu zamanlarda terörle ilişkilendirilirdi ama kessinlikle terörle bir ilişkisi yok. Oradaki bölgesel aşiretlerin bir gelir kapısıydı. Buradan aldıkları parayı da şahıslardan çok aşiretler için kullandılar ama Batı Afrika’da bu daha kriminal bir durum. Şahıslar, yani çeteler bunu yönetiyor. Özellikle Nijerya açıklarında çok yapılan bir şey. İnşallah çabuk sona erer” değerlendirmesinde bulundu

Örgütler işin içinde mi?

Nijerya’da faaliyet gösteren örgütlerin işin bir parçası olup olmadığı sorusuna Torun şu yanıtı verdi:

“Hayır öyle düşünmüyorum. Çünkü terör örgütü Boko Haram ülkenin kuzeyinde, Nijer sınırlarında faaliyet gösteriyor. Ülkenin güneyindeki sahil kesimi Hristiyan ağırlıklıdır. Sahildeki tamamen adi, kriminal bir hadisedir. Somali’deki korsanlık olaylarında da Eş’Şebab’ın bir ilişkisi yoktu. Orada da kaçırma olayları ülkenin kuzeyiden olurdu, oysa Eş’Şebab güneyde faaliyet yürüyordu. Oradaki terör örgütlerinin başka gelir kaynakları var.”

Gelecek Partisi kurucularından C. Kani Torun, Türkiye hükumetinin bu durumda nasıl bir yaklaşım göstermesi gerektiği sorusunu ise, “Özel şirkete ait bir gemi bu. Genelde teröristlerle pazarlık yapılmıyor ama bu tür işler uluslararası bir takım şirketler üzerinden yapılıyor. Şu ana kadar da her kes fidyeyi ödediği için korsanlık devam etti, etmeye devam edecek gibi görünüyor. Hükumetten şeffaf bir bilgilendirme olmadığı için perde arkasında ne oluyor bilmiyoruz. Ancak genel olarak Doğu Afrika’da olduğu gibi Batı Afrika’da da birçok ülkenin aynı anda katılacağı bir güvenlik çalışması yapılabilir. Türkiye buna öncülük yapabilir. Çünkü Doğu Afrika’da Atalanta diye bir misyon başlatıldı. Bu çerçevede Türk savaş gemileri de, NATO’daki diğer savaş gemileri de geldi ve bir süre sonra bu korsanlık sona erdi. Aynı şey Batı Afrika’da da yapılabilir, önleyici tedbir olarak bundan sonra benzer olayların olmaması için Türkiye’nin burada bir askeri faaliyete öncülük yapması güzel olur” şeklinde yanıtladı.  

Dünya ekonomisine etkisi 818 milyon doları buldu

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansına (UNCTAD) göre, dünya ticaretinin miktar bazında yüzde 80, değer bazında yüzde 70'i deniz taşımacılığı yoluyla gerçekleştirilirken korsan saldırıları ciddi tehdit oluşturuyor.

Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) verilerine göre, yalnızca Gine Körfezi'ndeki korsan saldırılarının ekonomiye etkisi 818,1 milyon dolar seviyesinde bulunuyor.

AA’nın, Dünya Bankası raporundan derlediği bilgilere göre, gemi korsanlarının saldırılarında 2019'da "1994'ten bu yana erişilen en düşük seviye" kaydedildi.

Kaçırılan gemi sayıları 2010'da zirveye ulaştı, 2019'da ise "son 10 yılın en düşük seviyesine" geriledi.

Buna karşın, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının ekonomik etkileriyle hükümetler, korsanlıkla savaşmak için daha az kaynak ayırmak durumunda kaldı. Bu nedenle 2020'de küresel korsan saldırıları ve saldırı girişimlerinin sayısında bir önceki yıla göre yüzde 24 artış yaşandı.

Güney Amerika ve Batı Afrika, saldırılardaki artışlarda öne çıkarken Somali'de de korsan saldırıları 2017'de zirveye çıkmasının ardından önemli ölçüde azaldı.

Gine Körfezi'ndeki saldırılarda artış

Uluslararası Ticaret Odasının (ICC) Uluslararası Denizcilik Bürosu (IMB) tarafından yayımlanan rapordan derlenen bilgilere göre, geçen yıl dünya genelinde gemilere yönelik 195 korsan saldırısı ve silahlı soygun olayı gerçekleşti. 2019'da ise 162 olay yaşandığı kayıtlara geçti.

Olaylarda Gine Körfezi ve Singapur'da belirgin artış kaydedildi.

Mürettebat kaçırma olayları en çok Gine Körfezi'nde

2020'de dünya genelinde 135 personel gemilerinden kaçırıldı, söz konusu rakamın yüzde 95'inden fazlasının Gine Körfezi'nde gerçekleşmesi dikkati çekti. Bu bölgede yaşanan 22 ayrı olayda 130 gemi personeli kaçırıldı ve bu, tüm zamanların en yüksek seviyesi oldu.

Gine Körfezi'ndeki saldırıların yüzde 80'inden fazlası silahlı gerçekleştirildi, geçen yıl kaçırılan 3 gemi ve ateş açılan 11 gemi de bu bölgede saldırıya uğradı. Körfez'deki gemi saldırılarının yüzde 25'inde mürettebat kaçırma olayları bildirildi.

Korsan saldırılarının genelinde mürettebat, gemiden kaçırılarak tahliyeleri müzakere edilene kadar kıyıda tutuldu. 2020'de kıyıdan en uzakta mürettebat kaçırma olayı karaya 200 deniz mili mesafede gerçekleşti.

Bu nedenle IMB, "bölgedeki gemilerin güvenli demirlemede kargo operasyonlarını başlatana kadar kıyıdan en az 250 deniz mili uzakta kalması" tavsiyesinde bulunuyor.

Saldırılara en fazla maruz kalan ülkeler

Geçen yıl 45 gemiyle en fazla korsan saldırılarına maruz kalan ülke Yunanistan olurken bu ülkeyi 30 gemiyle Singapur, 18 gemiyle Almanya, 13 gemiyle Hong Kong ve 9 gemiyle Danimarka ve Birleşik Arap Emirlikleri takip etti.

Bu dönemde saldırıya uğrayan Türk gemilerinin sayısı 5 olarak kayıtlara geçti.

Saldırıların yaklaşık yüzde 50'si Nijerya, Endonezya, Singapur ve Benin'de gerçekleşti. Nijerya'da geçen yıl 35, Endonezya'da 26, Singapur'da 23 ve Benin'de 11 gemi korsan saldırısı veya saldırı girişimine uğradı.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Esenyurt'taki Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde partisince düzenlenen toplu üye katılım törenine katılarak, yeni üyelere parti rozetini taktı. / Foto: AA

Özgür Özel: Bahçeli, DEM’in elini sıktı diye ne Bahçeli ne Erdoğan ile anayasa yaparız

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, normalleşme tartışmalarına ilişkin, “Bahçeli, DEM’in elini sıktı diye biz ne Bahçeli ne Erdoğan ile oturur anayasa yaparız. Bizim sözümüz belli, Anayasa'ya uymayanlarla anayasa konuşmuyoruz, konuşmayacağız” dedi.