Haber Merkezi - Munzur Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, “Selahattin Demirtaş organize işlerle uğraşıyor, eşleri bir araya getiriyor. Sen organize işleri bırak, Abdullah Öcalan’a bir bak” dedi.
İndependent Türkçe’ye konuşan Dersim’deki Tunceli’deki Munzur Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, 23 Haziran’da tekrarlanan İstanbul seçimlerinden önce PKK lideri Abdullah Öcalan’la görüşmesini, mektubu ve Kürt Sorunu’na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özcan, Abdullah Öcalan’ın “Mektubu avukatlarımla açıklayın. Yalnız okursan ters yönde oylar fırlar” dediğini ancak avukatlara ulaşamadığını savunan Özcan, bunun üzerine yanındaki devlet görevlilerinin mektubun okunması için ısrar ettiğini ileri sürdü.
“Öcalan'ın hapiste olduğu için güçsüz olduğunu söyleyenler var. Bu büyük bir yalandır” diyen Özcan, “Öcalan, uygun bir haberleşme metoduyla, birinci elden ulaşabilirse, bir hafta bile sürmeden silahlı süreç sona erer” diye konuştu.
Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, İmralı’ya gidiş sürecini şöyle anlattı:
“Benim amacım bu görüşmelerin rutine dönüşmesiydi. Kapsamlı bir dönemin başlaması hayaliyle gittim İmralı'ya. Daha evvel bir süreç yaşandı. Ben ona Çözüm Süreci değil, Facia Süreci diyorum. Ben o süreçte de çok kapsamlı görüşmeler yaptım devlet görevlileriyle.
Ben Abdullah Öcalan'ı ilk kez İmralı'ya gittiğimde görmedim. 1996 yılında da Şam'da kendisiyle görüştüm. Master tezim için bir araya geldik. O dönem İngiltere'deydim, gidiş sebebim akademik bir çalışmaydı.
16 Haziran 2019'da İmralı'ya ilk gidişimde 20 Haziran'da okuduğum bildiri gündeme gelmemişti. İkinci görüşmede gündeme geldi.
Ben 20 Haziran 2019'da basın toplantısı yaptım. Hemen sonraki gün Yeni Özgür Politika gazetesinin manşeti şu: İmamoğlu kazanırsa yeni bir süreç başlar. Bunu Cemil Bayık'ın ağzından yazmışlar. Öğrendiğime göre bu Cemil Bayık'ın daha önce yapmış olduğu bir röportaj.”
Demirtaş organize işlerle uğraşıyor”
Selahattin Demirtaş’ın, seçimden önce HDP seçmenine “Bağrınıza taş basın” sözlerinin hatılatılması üzerine Özcan, “Demirtaş, ben mektubu okuduktan sonra tweet atarak, Öcalan'ın demokratik çözüm için tüm girişimlerinin yanında olduğunu söyledi. Aynı Demirtaş, geçmişte Abdullah Öcalan'ın heykelini dikeceklerini de söylüyordu. Kendisi İmralı'da, halen sağ. Neden heykelini dikiyorsun” değerlendirmesinde bulundu.
Özzcan, “Örgüt içinde bir ova örgütlenmesi var. Türkiye’deki yasal örgütlenme ve Avrupa örgütlenmesi oluşturuyor ova örgütlenmesini. Kandil, Öcalan’la aynı noktaya gelmiş durumda ama ova örgütlenmesinin yaklaşımı çok başka. Selahattin Demirtaş organize işlerle uğraşıyor, eşleri bir araya getiriyor. Sen organize işleri bırak, Abdullah Öcalan’a bir bak. Heykelini yapacağım dediğim adamın neler dediğine bir bak. Komedi ciddi bir iştir derler. Cem Yılmaz ve Yılmaz Erdoğan’a çağrı yapıyorum. Selahattin Demirtaş’ın eşleri bir araya getirmesini işlemelerini tavsiye ediyorum. Organize İşler 3’ü çeksinler” diye konuştu.
Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, mektubun kamuoyu ile paylaşılması hakkında ise şunları belirtti:
“Abdullah Öcalan, yazdığı metnin avukatlarıyla birlikte okunmasını istedi. Ben 20 Haziran günü 17.30 civarında İmralı’dan çıktım. 20.30 civarında da basın toplantısı yaptım. Çıkınca Abdullah Öcalan’ın avukatlarını aradım. Ama cevap vermediler. Abdullah Öcalan, bildiriyi kesinlikle birlikte okumamız konusunda ısrarcı olmuştu. Kendisine “Avukatlar gelmezse ne yapalım” diye sorduğumda, sesini yükselterek, ‘Nasıl gelmezler. Onlar benim avukatlarım. Kolundan tutup yanına oturtursun’ dedi. Ayrılırken bir kez daha aynı soruyu ve ‘Gelmemeleri halinde açıklamayı tek başıma açıklamayı yapayım mı?’ diye sordum. ‘Sakın tek başına yapma. Tersinden oylar fırlar. Seni de komplocu ilan ederler’ dedi.”
Özcan, “Açıklamayı neden tek başınıza yaptınız?” sorusuna ise, “Beni İmralı’ya götüren devletti. Yanımdaki devlet görevlileri açıklamayı yapmam için ısrarcı oldu. Sonuçlarından siz sorumlusunuz dedim” sözleriyle yanıt verdi.
Doç. Dr. Ali Kemal Özcan, “Onlar istediği için ‘Sizin takdirinizdir’ dedim ve yaptım. Sonuçlarını gördük. Yanlış oldu. Açıklamayı yapmasaydım bir daha İmralı’ya gitmek için başvurma şansım olmazdı” dedi.
"Eğer avukatlar gelseydi İstanbul'da Binali Yıldırım kazanabilirdi"
“Eğer avukatlar gelseydi, yeni bir dönem başlayabilirdi” diyen Özcan, İstanbul’da Binali Yıldırım kazanabilseydi Fırat’ın doğusuna yönelik operasyonun düzenlenmeyebileceğini iddia etti.
Özcan, “Abdullah Öcalan yerli ve millidir dediğim için ahmaklık yaptım. İnsanların hassasiyetlerini gözetmeliydim. Bununla ilgili özeleştirimi daha kapsamlı vereceğim. Bunun için yüz kere de özrünü dilerim” ifadelerini kullandı.
“Türk – Kürt ilişkilerini en kapsamlı çalışan kişi Abdullah Öcalan’dır” diyen Özcan, “Ben gider Karadeniz’de, Orta Anadolu’da Ülkü Ocakları’na bunu anlatırım. Koruma da istemiyorum. Yanıma iki tane şahit versinler, biletimi alsınlar. Gider anlatır, yemeklerini yer, çaylarını içerim, otelde de kalmam ve bunu anlatırım. Üstelik gece de evlerinde misafir olurum. Öcalan’ın Türkiye’nin bölünmesi değil, büyümesi çerçevesindeki çözüm projesini eğer benimsemezlerse ben cezasına razı olurum. Kanım onlara helaldir” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın