Japon uzman İstanbul ve Bursa için uyardı: Her an olabilir!
Haber Merkezi – Japon deprem uzmanı Yoshinori Morıwaki, olası büyük İstanbul depremi hakkında uyarıda bulundu. Morıwaki, “Bursa'da gerekli önlemler alınmalıdır" dedi.
Yoshinori Morıwaki Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği'nin (ANSİAD), 2023 yılı 9. Olağan Toplantısı'na konuk oldu.
“İstanbul'u etkileyen büyük bir depremin olacağı kaçınılmazdı”
Beklenen İstanbul depremi hakkında konuşan Morıwaki, “İstanbul'u etkileyen son iki büyük deprem 1509 ve 1766 yıllarında olmuştur. Marmara denizi altındaki faylarında Kuzey Anadolu Fayı'nın yüzeydeki parçaları gibi 200 ile 250 sene civarında bir tekrarlanma periyodu olduğunu düşünürsek, günümüzde İstanbul'u etkileyen büyük bir depremin olacağı kaçınılmazdı. Şimdi de aynı şekilde, Bursa'da gelecek 50 yıl içinde büyük bir deprem olma olasılığı bir hayli fazladır. Bu 50 sene istatistiği olarak gelecek bir hafta veya bir ay içinde olabileceği gibi, 50 seneden sonra, örneğin bundan 60 veya hatta 70 sene sonra da olabilir. Fakat olacaktır. Bursa'da gerekli önlemler alınmalıdır" dedi.
Antalya'da 5 ilçe birinci dereceden deprem bölgesinde
Antalya'nın deprem bölgeleri hakkında bilgi veren Morıwaki, Antalya'nın Kemer, Kumluca, Finike, Kale ve Kaş ilçelerinin birinci derece, Antalya'nın merkezi, Serik, Manavgat, Korkuteli ve Elmalı ilçelerinin ikinci derece, Akseki ile İbradi ilçelerinin üçüncü derece, Alanya, Gazipaşa ve Gündoğmuş ilçelerinin ise dördüncü derece deprem bölgesi olduğunu söyledi.
Yapı denetim kanunu ve Tus denetimi
Yapı denetiminin zorunlu hale gelmesi konusunda konuşan Japon Deprem Uzmanı Morıwaki, "2001'de 4708 sayılı 'Yapı Denetim Kanunu' yürürlüğe girdi. İlk etapta 19 pilot il belirlendi. Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova'da ilk olarak uygulanmaya başladı. Bunların dışındaki yerleşim yerlerinde denetim işlemi, 'Teknik Uygulama Sorumluluğu' (TUS) sistemiyle yürütülmeye devam etti. Bu kapsamda birinci derece deprem bölgesi olduğu halde bugüne kadar yapı denetimi yapılmayan Amasya, Bartın, Burdur, Bingöl, Erzincan, Hakkâri, Isparta, Kırıkkale, Kastamonu, Kırşehir, Karabük, Kahramanmaraş, Manisa, Muğla, Muş, Osmaniye, Siirt, Şırnak, Van gibi illerde binalar yapı denetim şirketlerince denetlenmedi. 2011 yılı itibariyle de tüm Türkiye'de yapı denetim uygulanmasına geçildi" diye konuştu.
“Türkiye'de 20 milyonu aşan yapı stoğunun yüzde 60'ı kaçak”
Japonya'da imar affının olmadığını ancak Türkiye'de olduğuna dikkat çeken Morıwaki, Türkiye'nin bina karnesinin zayıf olduğunu, 20 milyonu aşan yapı stoğunun yüzde 60'ının kaçak olduğunu söyledi.
Türkiye'de ve Japonya'daki mühendis ve mimarların arasındaki farklardan bahseden Morıwaki, “Türkiye'de mühendislik bölümü mezuniyet belgesi alan bir kişi mühendis olup imza yetkisine sahip olabiliyorken Japonya'da ise bir mühendis mezuniyet belgesinin aldıktan sonra iki yıl çalışıp 'Ulusal Sınavı' kazanmak zorunda ve bu sınavı Japonya'da geçme oranı yüzde 10'dur" dedi. Türkiye ile Mecidiyeköy Viyadüğü İzlatör, Osmangazi Köprüsü, Marmaray için iş birliği yaptıklarını belirten Morıwaki, “Yurtdışındaki projeler için de iş birliği yapılacak. Japonya Ulaştırma Bakanlığı'ndan gelecek yetkililerle birlikte Türkiye'de bazı firmalar ziyaret edilecek" dedi.
Sismik izolatör ve güçlendirme kullanılmalı
"Türkiye'de sismik izolatör ve güçlendirme daha fazla kullanılmalıdır. Bu teknoloji binaların, yapıların, insan hayatının ve ülkenin korunmasına katkı sağlar" diyen Morıwaki, Japonya'da hastaneler, okullar, müzeler, devlet binaları gibi yerlerde sismik izolatör ve güçlendirmeye önem verildiğini belirtirken, "Bu sistem Türkiye'de ise sadece hastanelerde kullanılıyor" dedi. Sıfır bütçe ile basit afet yönetimi hakkında bilgi veren Morıwaki, “Evlerimizde tanklar ile su tedarik edelim. Muhafaza edilmesi kolay gıda, madde ve yararlı ögeleri streç film ile stoklayalım. Evimizde, yaşadığımız alanda, uyurken düşse de vücudumuza zarar vermeyecek şekilde mobilyaları düzenleyelim. Genel taşıma ulaşımı kullanılmadan geri dönüş metotlarını öğrenelim ve acil durumda ailemiz, arkadaşlarımız ile toplanma yeri belirleyelim. Ayrıca, çeşitli iletişim yolları kurulmalıdır" diye konuştu. (DHA)