MARAŞ DEPREMİ - Evler gibi viran olmuş hayatlar

Maraş (Rûdaw) – Rûdaw ekibi büyük yıkım yaşayan depremin merkezi Maraş’ın köylerinde depremzedelerle konuştu. Köylerde yaşanan felaketin boyutları her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor. Canlarını kurtaran insanlar belirsiz geleceklerine rağmen yaralarını sarmak için geriye kalan yakınları ile yaralarını sarmaya çalışıyor.

Rûdaw'ın Ankara Temsilcisi Şevket Herki Maraş'ın Narlı kasabası ile Kuyumcu köylerinde depremzedelere mikrofon uzattı. 

Fatma ana: Eve girmeye korkuyorum

Maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler ardından 11 ilde yaralar sarılmaya başlıyor. Maraş’ın bazı köylerinde ise hala çadır alamayan depremzedeler var. Bunlardan bir tanesi de Narlı kasabasında yaşayan Kürt Alevi Ocakzadelerinden Fatma Ana.

Kuyumcular, Newroz köylerinin yollarının kesiştiği yol kenarında Narlı çadır kenti kuruldu. Ancak bazı ailelere çadır hala ulaşmış değil. Bunlardan bir tanesi de Fatma Ana. Bölgede tanınmış Alevi Ocakzade bir aileye mensup Fatma Ana deprem sonrası hasar gören evine girmeye çekindiğini söylüyor. 

Fatma ana, “Evimin hepsi yıkılmadı ama yine de girmeye korkuyorum, kurban olduğum. Çadır için başvurdum komutan dedi şimdilik elimizde yok adımı yazdılar. Oğlum Hüseyin’e dedim oğlum bana çadır iste. Zaten mutfak yerle bir oldu. Ağıl gitti, hepsi yerle bir oldu” dedi.

"Hiçbir yardım ulaşmadı ama canınız sağ olsun"

Oğluna verilen çadır dışında herhangi bir yardımın kendilerine ulaşmadığını dile getiren Fatma Ana, “Hiçbir yardım ulaşmadı. Ama olsun sizin canınız sağ olsun. Benim kayın babamın adı Zurik dedeydi. Çok yerinde konuşmalar yapardı. O ne dediyse hepsi çıktı. Can sağlığınızı istiyorum” şeklinde konuştu.

Fatma Ana sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şimdi oğluma verilen çadırda onlarla kalıyorum. Gelin çayımızı için, oğlum sizin için saz çalsın. Kurban olduğum.”

Ali isimli depremzede ise “Deprem oldu hepimiz per-perişan olduk. Elektrik yok, su yok, çadır yok. Konteyner yok. Ne diyebilirim ki. Gönderilen çadırlar yetmedi” dedi.

Çevre köylerin tuvalet ve banyo ihtiyaçlarının acil olduğunu belirten Ali dayı, “İlaç ve doktor ihtiyacımız da var. Buraya hiç doktor gelmedi. Hasta da var, sakat da var” diyerek ihtiyaçlarını sıraladı.

"Allah hepsinden razı olsun"

Devlet yardımlarının henüz kendilerine ulaşmadığını dile getiren Ali dayı, şimdiye kadar kendilerine ulaşan yardımların hayır sever insanlar tarafından gönderildiğini belirterek, “Allah hepsinden razı olsun. Çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

Maraş merkezli depremler ardında çok acı hikayeler bıraktı. Birçok aile tıpkı evleri gibi yıkılmış ve viraneye dönmüş durumda. Özellikle köylerde felaketin boyutu her geçen gün katlanarak gün yüzüne çıkıyor.

Köylerin büyük kısmı deprem sonrası boşalmış durumda. Sadece köyden bir kaç kişi köylerde evleri yağmalanmasın ve yabancılar girmesin diye nöbet tutuyor.

Depremden kurtulan eşinin kalbi daha fazla dayanamadı 

Maraş'ın Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Kuyumcu köyü en büyük yıkımın olduğu köylerden bir tanesi. 55 haneli köyde sadece 3 ev ayakta kalabilmiş.  

Kuyumcular köyünde depreme yakalanan 65 yaşındaki Ahmet Keser’in kardeşi ve eşi depremde yaşamını yitirdi. Göçükten kurtardığı 55 yaşındaki eşi ise depremden bir gün sonra kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.  

Ahmet Keser gözleri dolarak ve ürpererek deprem gecesi yaşadıklarını şu sözlerle anlatıyor:

“O gece bizi çok  salladı. Hanım ‘kalk herif yer oynuyor’ dedi. El ele tutuştuk kendimizi balkona attık. Yıkıla yıkıla kendimizi buraya attık. Buraya geldik, ikinci sarsıntıda rom diye çöktü. Bizim hanımı sağlam çıkardık. İki gün sonra kalp kriziyle gitti, ev de gitti. Ne diyebilirim ben şimdi?”

Ahmet Keser’in oğlu Mehmet Keser babası ile birlikte bir enkaza dönüşen evlerinin çevresinde çaresizce dolanıp duruyorlar.

Mehmet deprem olduğunda köyde olmadığını söylüyor. Köye gelirken yolda amcası, amcasının eşi ve annesinin vefat haberini alıyor.

"Annemin öldüğünü yolda öğrendim" 

Mehmet Keser deprem gününe ilişkin şunları söylüyor:

“Depremden iki saat sonra anne ve babamın çıktığı haberini alabildim. Amcam ve yengemin göçük altında kaldığını öğrendim. Annem babam kurtuluyor ama amcam, akrabalarım tüm köy gitmiş. İnsan ne kadar sevinebilir ki?

Öbür gün yola çıktım. Gelirken yolda annemin vefat ettiğini öğrendim.  Kalp krizi geçirerek.”

Ahmet Keser eşini, kardeşini ve yakın akrabalarını kaybetti. Şimdi oğlu ile çaresi bir şekilde yardım gelmesini bekliyor.

6 Şubat'ta Maraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki deprem 500 kilometrelik bir alanda 11 ilde, Rojava ve Suriye'de büyük bir yıkıma neden oldu.

Depremlerde 44 bin 374 kişi yaşamını yitirdi.