PİA Başkanı Kamaç: Sonuç alınmazsa AİHM’e başvuracağız

Ankara (Rûdaw) - İnsan ve Özgürlük Partisi (Partiya Însan û Azadi-PİA) Genel Başkanı Mehmet Kamaç, parti kurma girişimlerinin 32 aydır engellendiğini hatırlatarak, girişimlerinin yanıtsız bırakılması halinde konuyu AİHM’e taşıyacaklarını söyledi.

2018 yılından bu yana parti kurma başvurusu Türkiye İçişleri Bakanlığı tarafından kabul edilmeyen PİA yöneticilerinin Ankara'daki bekleyişi sürüyor.

Son başvurudan bu yana 15 gündür İçişleri Bakanlığı’dan yanıt bekleyen PİA Genel Başkanı Mehmet Kamaç, Ankara’da İnsan Hakları Genel Merkezi’nde HAK İnsiyatifi ile birlikte basın açıklaması yaptı.

14 Mayıs 2018’de gerekli evrakları İçişleri Bakanlığı’na ulaştırdıklarını belirten Kamaç, “Anaysa gereği evraklar teslim alındığı anda alındı belgesi verilmesi gerekirken üzerinden 32 ay geçmesine rağmen İçişleri Bakanlığı tarafından bu belge verilmedi. Bizler 32 aylık zaman diliminde resmi kuruluşumuzu tamamlamak adına defalarca resmi ve fiili girişimlerde bulunduk” dedi.

Başvurularının yanıtsız bırakılması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını kaydeden Kamaç, İçişleri Bakanlığı’nın başsavcılığa gönderdiği yanıtla yanıltma yaptığını ve dosyanın takipsizlikle sonuçlanmasına yol açtığını dile getiredi.  

Son olarak 13 Ocak 2021 günü kendilerine İçişleri Bakanlığı’ndan randevu verildiğini, gittiklerinde ise içeri alınmadıklarını belirten Kamaç,15 gündür İçişleri Bakanlığı önünde bekleyişte olduklarını söyledi.

Kamaç, “Bu süreçte bizi gözaltına almak da istediler ancak gözaltına alırlarsa dosyayı işleme almak zorunda kalacaklardı, bu yüzden imtina ettiler” dedi.

“Bu talimatı kim verdi?”

14’üncü gün yaptıkları başvuruda bakanlıkta çalışan memurların kendilerine, “bu evrakları almamamız için talimat aldık, talimat değişmedikçe evrakları alamayız” şeklinde yanıt aldıklarını belirten Kamaç, şöyle devam etti:

“Şimdi buradan soruyoruz; anaysayı ve yasaları lağveden, ilga eden bu talimat kim veya kimler tarafından verildi. Bir hukuk devletinde talimatların anayasayı ortadan kaldırdığı gerçeği ile karşı karşıyayız. Sıraladığımız başvuru kronolojisi aynı zamanda hukuskuzluğun, suçun ve keyfiyetçiliğin dibe vurmasının kronolojisidir. Yürütme erkinin bir parçası olan, görev alanları yasalar ile belirlenen bu bakanlık, alenen hukuku çiğnemek sureti ile hem görevi kötüye kullanma hem de her vatandaşın hakkı olan dilekçe hakkımızı elimizden alarak anayasal suç işlemektedir."

“PİA toplum vicdanında kurulmuş resmi bir partidir”

Bu durumu ifşa etmek için Türkiye’de partilerle görüşmek istediklerini anlatan Kamaç, Başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere, AK Parti, CHP, DEVA Partisi, İYİ Parti, HDP, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi ile görüşme talep ettiklerini ancak yalnızca DEVA Partisi, HDP, Saadet Partisi ve HDP ile görüşebildiklerini dile getirdi.

Kamaç, görüştükleri partilerden de yalnızca HDP’nin konu ile ilgili açıklama yaptığını söyledi.  

"Hükümetteki işleyişin denetleme ve dengeleme mekanizması olan başta ana muhalefet partisi olmak üzere bütün muhalefet partilerini, bu hukuksuzluk karşısında sorumluluklarını yerine getirmeye davet ediyoruz" diyen Kamaç, şöyle devam etti:

“Şunu da belirtmek istiyoruz ki İçişleri Bakanlığı kamu adına yapması gereken görevleri yerine getirmese de İnsan ve Özgürlük Partisi toplum vicdanında kurulmuş, aldığı evrak kayıt sayısıyla da tescillenmiş siyasi yasal bir partidir. İsan ve Özgürlük Partisi’nin kurucu iradesi olarak bundan sonraki süreci hem İçişleri Bakanlığı hem de yargı nezdinde sürdüreceğiz.”

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Anayasa Mahkemesi'ne suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Kamaç, yaptıkları görüşmelerden sonuç alamazlarsa konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıyacaklarını bildirdi.