HRW, Türkiye'yi Kürtçe dil faaliyetlerine yönelik yargılamalara son vermeye çağırdı
Haber Merkezi - İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye'yi Kürtçe ve kültürel faaliyetleri “terörizmle eş tutan” yargılamalara son vermeye çağırdı ve bu uygulamanın ayrımcı ve yasanın kötüye kullanılması olduğunu söyledi.
Diyarbakır'da 24 Eylül'de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan eski Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) Başkanı Rıfat Roni, çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı.
Aynı zamanda mahkemelerde Kürtçe tercümanlık yapan 59 yaşındaki Roni, “örgüt üyeliği” suçlamasıyla yargılandı.
Roni, savunmasını Kürtçe yaptı ve faaliyetleri suçlama konusu yapılan derneğin resmi olduğunu hatırlattı. Kendisine iddianamenin özeti ulaştığını aktaran Roni, Kürtçe çalışmaların tutuklanmaya gerekçe yapıldığını söyledi.
Savcı, Roni’nin tutukluluk halinin devamı yönünde karar verilmesini talep etti ancak mahkeme heyeti tahliye kararı verdi. Roni'ye yurt dışı yasağı getirildi. Bir sonraki duruşma 10 Nisan 2025 tarihine ertelendi.
HRW’den açıklama
Konuya ilişkin açıklama yapan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), kültürel ifade ve birlikteliği koruyan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türkiye Anayasa Mahkemesi kararlarını vurguladı.
HRW Direktörü Hugh Williamson, Kürtçe dil çabalarının hedef alınmasını kültürel kimliğe yönelik hukuka aykırı bir saldırı olarak nitelendirdi ve Türkiye'yi bu kovuşturmaları durdurmaya çağırdı.
Williamson, “Roni’ye karşı açılan dava, geçtiğimiz yıl Kürtçe şarkılar, danslar ve kültürel ve dilsel hakların desteklenmesinin polis ve savcılar tarafından terörizmle bağlantıların kanıtı olarak yorumlandığı bir dizi vahim dava ve soruşturmadan sadece biri” dedi.
Hugh Williamson, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye'deki milli eğitim sisteminde Kürtçe dil dersleri, kanunen haftada iki saat seçmeli ders olarak sunulması gerektiği halde, okul çağındaki çocukların çoğu için neredeyse tamamen erişilemez durumda. MED-DER gibi dernekler bu boşluğu doldurmak için Kürtçe dil dersleri vermeye çalışmaktadır. Roni'nin kovuşturulması sürerken, MED-DER yasal olarak kayıtlı ve düzenli olarak denetlenen bir dernek olarak faaliyet göstermeye devam etmektedir.
Roni, üç ay tutuklu kaldıktan sonra serbest kalmış olsa da, Roni’nin yargılaması devam ediyor ve suçlu bulunması halinde 5 ila 10 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması söz konusu.
Roni'nin avukatlarının da belirttiği gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin sayısız kararının yanı sıra Türkiye'nin kendi Anayasa Mahkemesi de kültürel faaliyetleri ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkının bir parçası olarak korumaktadır. Son dönemde Kürtlere yönelik olarak gerçekleştirilen ve dil faaliyetlerini, şarkıları ve dansları terörizmle eş tutan tutuklama ve soruşturmalar, Kürtlere karşı açıkça ayrımcılık yapan, kültürel kimliklerini, haklarını aşağılayıcı biri hukuk suiistimalidir ve buna son verilmelidir.”