Meclis’te ‘Erdoğan’ın 3 çocuk siparişi’ ve ‘dağa çıkan kadınlar’ tartışması

Haber Merkezi - TBMM Genel Kurulu’nda, HDP’in yönelik şiddetin araştırılmasına ilişkin önerisi; AK Parti ve MHP’nin oyları ile reddedildi. HDP Milletvekili Kemalbay, AK Parti'nin politikalarının "cinsiyet eşitsizliğine dayandığını ve kadınların karşı karşıya kaldığı şiddeti her geçen gün büyüttüğünü" söyledi. AK Parti Milletvekili Atabek ise, “Keşke, dağa kaldırılan kız çocuklarının çocuklukları, gençlikleri, hayalleri ellerinden alınırken de önerge verseydiniz” diye yanıt verdi.

TBMM Genel Kurulunda, gündem dışı konuşmaların ardından CHP, HDP ve İYİ Parti gruplarının önerileri ayrı ayrı ele alındı.

“10 ayında en az 280 kadının erkekler tarafından öldürdü”

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, partisinin "Kadına yönelik şiddet" ile ilgili grup önerisi üzerinde yaptığı konuşmada, AK Parti'nin politikalarının "cinsiyet eşitsizliğine dayandığını ve kadınların karşı karşıya kaldığı şiddeti her geçen gün büyüttüğünü" savundu.

Bu yılın 10 ayında en az 280 kadının erkekler tarafından öldürdüğünü aktaran Kemalbay, "Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve cinayetler dört bir yanda kol gezmektedir. Beşinci Uluslararası Kadın ve Adalet Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi sorumluluğu üstlenmek yerine kadınları suçlaması, bir kadın düşmanlığıdır, vicdansızlık ve utanç vericidir. Tek adamın kararı ile İstanbul Sözleşmesinden vazgeçilmesi, kadın cinayetlerinin, kadının maruz kaldığı her türlü şiddetin ortadan kaldırılması çabasından vazgeçmek demektir” dedi.

Kemalbay şöyle devam etti:

“AKP Saray iktidarı kadınları aile kurumu içine sıkıştırmakta, kadınların ne giyeceğine, nasıl yaşayacağına dair sürekli dayatmalarda bulunarak toplumun bir kesimine şirin gözükme pahasına kadınların üzerindeki erkek egemenliğini ve ayrımcılığı körüklemektedir.  Erdoğan kadınlara 3 çocuk, 5 çocuk siparişi verirken, Kürtlerin 5-10 çocuk yaptığını söyleyerek ırkçılığı da kadın bedeni üstünden beslemektedir. Biz kadınlar bu ırkçı, cinsiyetçi, ayrımcı politikaları lanetliyoruz.

Yine AKP iktidarının izlediği savaş ve sermayeyi semirtme politikalarıyla toplumu derin bir yoksulluğun içine itmiştir. Artan yoksulluğun maddi ve psikolojik yükü de en çok kadınların sırtına yüklenmek istenmekte, yoksulluk, kadınların şiddet sarmalından çıkabilmesinin önündeki en önemli engellerden bir olmaktadır. Kadınlar diyor ki; erkek egemen anlayışın hükmünü sürdüğü yerde, Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmadığı koşullarda erkek şiddeti de bitmez, aile içi şiddet de bitmez. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasına tepkisiz kalan, toplumsal cinsiyet eşitliğini ilgili bakanlıkların metinlerinden, yönetmeliklerden, müfredattan çıkaran, toplumsal cinsiyet eşitliğini ağızlarına almayı zül sayanlar kadına yönelik şiddetle mücadele edemezler, etmezler.”

“Kadına şiddetten mustarip birinci ülkeyiz”

İYİ Parti Mersin Milletvekili Zeki Hakan Sıdalı, Türkiye'de gün geçtikçe artan şiddet vakaları nedeniyle kadınların artık kendilerini güvende hissetmediğini söyledi.

Kadınların, kendilerini yasaların koruduğunu düşünmediğini aksine kendilerine yapılacak bir eylemin cezasız kalacağını düşündüğünü belirten Sıdalı, "Kadına yönelik her türlü ayrımcılık ve şiddetin önlenmesi adına etkin ve kapsamlı politikalar geliştirmek siyasetin asli görevidir" diye konuştu.

Sıdalı, hükümetin İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması kararına tepki göstererek, “Buna gerekçe olarak da mevcut kanunların kadına yönelik şiddet ile mücadele etmeye yettiğini gösteriyorsunuz, yetiyor mu? Bakalım. Mevcut kanunlar yettiği için mi bugün OECD ve G20 ülkeleri arasında kadına şiddetten mustarip birinci ülkeyiz? Her şey yeterli olduğu için mi cinsiyet ayrımcılığının en fazla olduğu 129 ülke arasında 26’ncı sıradayız. Malavi, Burkina Faso ve Mozambik bile bizden daha iyi sırada” ifadelerini kullandı.

“Türkiye cinsiyet ayrımcılığının en fazla olduğu ülkeler arasında 26. sırada”

CHP Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun İstanbul Sözleşmesi’nin çıkılmasının ardından kadın cinayetlerinin azaldığı yönündeki açıklamasını hatırlatarak, “Türkiye’de her 10 kadından 4’ünün erkek şiddetine maruz kaldığı gerçeğini değiştirmeyecek. Boşanmış ve ayrı yaşayan kadınların yüzde 75’nin fiziksel şiddete maruz kaldığı gerçeği de değişmeyecek” dedi.

Hancıoğlu, Türkiye'nin cinsiyet ayrımcılığının en fazla olduğu ülkeler arasında 26'ncı sırada yer aldığını söyledi.

Kadınları eşit birey olarak görmeyen ve yaşam haklarına sahip çıkmayan anlayış toplumsal ve siyasal yaşama egemen olduğu müddetçe Türkiye'nin sıralamasının değişmeyeceğini belirten Hancıoğlu, "İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddeti önlemeye yönelik, uluslararası bağlayıcılığı olan en kapsamlı hukuki metindir. Kadınların, bu sözleşmeden hukuksuzca çekilme kararı veren bir iradeden özgürlük adına, can güvenliği adına en küçük bir beklentisi kalmamıştır" değerlendirmesini yaptı.

“Keşke dağa kaldırılan kız çocukları için de önerge verseydiniz”

AK Parti Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek ise konuşmasına, Antep'te roket saldırısında hayatını kaybedenleri hatırlatarak başladı.

Önerge üzerinden HDP’yi eleştiren ve son günlerde yaşanan gelişmelere değinen Atabek, şu ifadeleri kullandı:

"Önergeyi veren, terör örgütüne 'dur' diyemeyen ve hatta bağını kesemeyenlerin, sırtını dayayanların gözleri kör, kulakları sağır, vicdanları felç olmuş ise ne desek nafile, ne desek yetersiz. Keşke, dağa kaldırılan kız çocuklarının çocuklukları, gençlikleri, hayalleri ellerinden alınırken de önerge verseydiniz. O kızlara tacizler, tecavüzler, şiddetin en alası yapılırken neredeydiniz? Öğretmenler Günü'nü kutlaması nasip olmayan Ayşenur'un kanı kurumadan kadın şiddetinden nasıl bahsediyorsunuz? Haydi söylesenize 'PKK çocuk katilidir, PKK kadın katilidir' diye. Nerede? Bugün, size aynada kendinize bakıp Hasan'ı, Ayşenur'u görmeyi tavsiye ediyoruz."

Knuşmaların ardından HDP’nin “kadına yönelik şiddet araştırılsın” önerisi AK Parti ve MHP'nin oyları ile reddedildi

HDP'nin önerisi ile birlikte İYİ Parti'nin "Sanayide yüksek teknolojili ürün üretimi" ile CHP'nin "Yaz saati uygulaması"yla ilgili araştırma önergelerinin ön görüşmelerinin yapılması önerileri de kabul edilmedi.