Haber Merkezi - İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 50+1 seçim sisteminin değişmesi gerektiği yönündeki sözleri hakkında “Sayın Erdoğan; eğer ki bu açıklamayı yapmaktaki amacın; anayasa değişikliğinin, arkasına sığınıp; sistem ile birlikte, 2 dönem kuralını değiştirmekse işte o zaman, hiç kusura bakma, çok beklersin. Eğer ki, tüm bunları; bir kez daha aday olabilmek için yapıyorsan hiç kusura bakma, çok beklersin” dedi.
Genel Başkan Meral Akşener partisinin Meclis grup toplantısında konuştu.
İYİ Parti’den kopuşlar ve parti içi çekişmeler hakkında da değerlendirmede bulunan Akşener, “Neymiş? İYİ Parti zor durumdaymış… Bak sen hele. Seçmene verdiği sözlerin, hiçbirini tutmayanların, keyfi yerinde ama yetkiyi alıp, Türkiye’yi düze çıkarmak için sabırsızlanan, İYİ Parti, zor durumdaymış. Hiç kusura bakmasınlar. İYİ Parti’de güneş yerinde, her şey yolunda” diye konuştu.
Erdoğan’a 50+1 cevabı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener konuşmasında özetle şunları dedi:
“Geçtiğimiz hafta; yine bu savrulmalardan birini yaşadık. Çok değil, daha birkaç yıl önce; iktidarın, bir daha açılmamak üzere, kapattığını söylediği bir sayfa; bir de baktık ki, bugün yeniden açılmış... Dün; büyük büyük, hamasi cümlelerle savundukları; İtirazlarımızı da, her türlü hakaret ve iftirayla reddettikleri, 50+1 sistemini; bugün, değiştirmek istiyorlar. Hem de bizzat, Sayın Erdoğan’ın sözcülüğüyle.
AK Parti’ye ‘seçime tek başına gir’ çağrısı
Sabah şeriflerin hayrolsun, Sayın Erdoğan. Biz zaten; hesapsız kitapsız, alelacele getirdiğiniz, Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin Türkiye’nin başına, bela olacağını; daha 2017 yılında söylemiştik. Bu ucube sistemin, Türk demokrasisinde, derin yaralar açacağını söylemiştik. Zaten var olan kutuplaşma ortamının, daha da derinleşeceğini söylemiştik! Ve biz, o nedenle, o gün, hayır demiştik.
Tüm uyarılarımıza rağmen, bizi dinlemediniz. Yanlışta ısrar ettiniz. Hatalarınızda inat ettiniz. Ez cümle; Günaydın Sayın Erdoğan. Sonunda yine, bizim dediğimize geldiniz. Peki bu süreçte, kaybeden kim oldu? Ne yazık ki, yine aziz milletimiz oldu.
Değerli arkadaşlarım; Ak Parti iktidarının; ‘bu ülke koalisyonlardan çok çekti’ diyerek, çıktığı yolun sonunda, Türk siyaseti, ittifaklara mahkum oldu. Aradan geçen yılların ardından, Sayın Erdoğan da artık anlamış olacak; geçtiğimiz günlerde, çıktı ve dedi ki mevcutta, 50+1 mecburiyeti, partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil…’ Aynen böyle dedi… Yani; tamamen kendi eseri olan, ve inatla Türkiye’ye dayattıkları, ittifak sisteminden, bizzat kendisi şikayetçi oldu… Gerçekten ibretlik.
Cumhur İttifakı’nın içindeki çekişmeler; ortaklar arasındaki sorunlar; Meclis kürsülerinden gönderilen mesajlar; elbette bizi değil, kendilerini ilgilendirir. Ama ortada duran bir gerçek var: 50+1 şartının, dayattığı ittifak sistemi; milletimizi, iki yumruk arasına, mahkum ediyor. Milletimiz, velinimet olmaktan çıkartılıp; rakama indirgenerek; siyasi tercihlerinde, seçeneksiz bırakılıyor. +1’e sıkıştırılan, siyaset düzeni; kimliksizliğe, kişiliksizliğe ve ilkesizliğe alan açıyor. Ve bu şekilde yapılan bir siyaset de; milletimizin, siyaset kurumuna olan güvenini, derinden yaralıyor.
İşte, o nedenle, biz, İYİ Parti olarak ittifak sisteminin neden olduğu bu yozlaşmaya, karşı çıktığımız için; 2024 yerel seçimleriyle birlikte; hür ve müstakil bir siyasetin yolunu açtık. Nitekim; geçtiğimiz Ağustos ayında; tüm siyasi partilere de, bir çağrıda bulunduk. ‘Gelin, seçimlere ayrı ayrı girelim; Vatandaşlarımızın, tercihlerini özgürce yansıtacağı, bir rekabet ortamı oluşturalım’ dedik. ‘Türk siyasetini; bugün içinde bulunduğu, ve milletimizin aleyhine çalışan; siyasi pragmatizm sarmalından çıkaralım. Gelin, koltuklara değil, milletimize hizmet için yarışalım’ dedik.
Madem ki, Sayın Erdoğan da; 50+1 şartının dayattığı, ittifak sisteminden bu kadar rahatsız; o zaman, buradan, bizzat kendisine sesleniyorum: Gelin, AK Parti olarak ittifak sisteminin, ülkemize dayatılmasının, siz de bizim gibi önüne geçin. Gelin, Türk demokrasisinin tıkanan nefesini açmak için siz de bizim gibi, bir adım atın. Gelin, önümüzdeki seçimlere; AK Parti olarak, siz de İYİ Parti gibi, tek başınıza girme cesaretini gösterin.
“Çok beklersin”
Ama Sayın Erdoğan eğer ki, bu açıklamayı yapmaktaki amacın anayasa değişikliğinin arkasına sığınıp; sistem ile birlikte 2 dönem kuralını değiştirmekse; işte o zaman hiç kusura bakma, çok beklersin. Eğer ki, tüm bunları bir kez daha aday olabilmek için yapıyorsan hiç kusura bakma çok beklersin.
Değerli dava arkadaşlarım biliyorsunuz, ilginç günlerden geçiyoruz. Bir yanda, sözde muhalif basın. Diğer yanda, yandaş basın. Türkiye’yi araya alıp, mutlu mesut yaşayan, iki kutup; İYİ Parti’ye karşı birleşmiş… El birliğiyle, herkes İYİ Parti’yi tartışıyor. Ne mutlu bize…
Neymiş? İYİ Parti zor durumdaymış… Bak sen hele. Seçmene verdiği sözlerin, hiçbirini tutmayanların, keyfi yerinde; milletimizi, enflasyona ezdirenlerin, keyfi yerinde; memleketi, kaçak hendeğine çevirenlerin, keyfi yerinde; ama yetkiyi alıp, Türkiye’yi düze çıkarmak için sabırsızlanan, İYİ Parti, zor durumdaymış. Hiç kusura bakmasınlar. İYİ Parti’de güneş yerinde, her şey yolunda.
“Parti kimliğimizin berrak bir şekilde görünmesinden korkuyorlar”
Ama bu yaşadıklarımız, kesinlikle tesadüf değil. Hatırlayın: Dün sözümüz dinlenseydi ve milletin tartısına, milletimizin, bizden talep ettiği bir adayla çıksaydık; bu en çok kimi üzerdi? Elbette saray ve eşrafını üzerdi… İşte bu nedenle, “kazanacak aday” dediğimiz için, bizi topa tuttular; ama, “yüzde 60’la alırız” diyen akılsızlara, dokunmadılar.
Peki bugün; İYİ Parti’nin, hür ve müstakil siyasetinden, en çok kim çekiniyor? Elbette saray ve eşrafı çekiniyor. Peki sizce saray medyası ve trolleri neden, İYİ Parti’ye ittifak baskısı kuran, malum odaklara, destek veriyor? Sebebi çok açık! Çünkü ittifak içinde flulaşan, parti kimliğimizin artık berrak bir şekilde görünmesinden korkuyorlar.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın