Haber Merkezi - DEM Parti’den Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan çağrısına yanıt geldi.
TBMM’deki grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Bir başlangıç olacaksa tecrit derhal kaldırılmalıdır. Onurlu bir barış için inisiyatif almaya hazırız” dedi.
Hatimoğulları, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Öcalan için "Tecrid kaldırılırsa gelsin, DEM Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayeti gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılmasının önü de ardına kadar açılsın" şeklinde çağrısına yanıt verdi. Hatimoğulları, "Kürt sorunun çözüm yolu bellidir. Ortadoğu ve Türkiye'de barışın muhatabı İmralı'da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan'dır. Çözümün yolu TBMM'dir. Biz inisiyatif almaya hazırız. Bir başlangıç olarak tecrit kaldırılsın" açıklaması yaptı.
Tülay Hatimoğulları'nın açıklamalarından başlıklar şöyle:
“Ataerkil devlet anlayışına ders olsun”
"İktidar her 'milli güvenlik' dediğinde elini cebimize atıyor. Dertleri milli güvenlik değil 5'li çetesinin kasasını doldurmak. Hayatlarımıza, haklarımıza daha çok sahip çıkma için daha çok örgütlenip yan yana duracağız. Biz kadınlar birlikte kazanacağız, başaracağız. Bu da bu ataerkil devlet anlayışına ders olsun.
“Sağlık Bakanına sesleniyorum”
Yenidoğan bebek bile bu ülkede güvende değil. Bu bebek ölümlerinden hepsi sorumludur. Bakan, 2023 yılında başladığını söylüyoruz. Oysa biz 2022'de yenidoğan ünitelerinde yaşanan sorunları gündeme getirmiştik. Uyarımıza rağmen bebek katliamları durdurulmadı. Kapatılan hastanelerden birine de bebek dostu unvanı vermişler. Sağlık sistemini özelleştirdiler, kokuşturdular. Sağlık Bakanına sesleniyorum Bir gün bile o koltukta kalamazsın derhal istifa et.
“Halklar, barış, kardeşlik kazansın”
Bütçe bu iktidarın politik tercihleri çerçevesinde yapılıyor. Kadının güçlendirilmesi için 5,9 milyar TL ayrıldı. Her bir kadına günlük 38 kuruş düşüyor. İşte kadına verdikleri değer ayırdıkları para kadar. Bütçeyi delik deşik ettiğini söyledikleri deprem bölgesine bütçeden sadece 584 milyar TL ayrılmış. Güvenlikçi politikalara 1 milyar 608 milyar TL ayrıldı. 47 milyar dolar savaş harcamalarına gidiyor. Bakın bunların dili başka söylüyor, yaptıkları başka. Ekmek ve adalet için bütçe sloganıyla sadece TBMM'de değil, her yerde mücadele edeceğiz. Gelin ekmek ve adalet için bütçe diyelim, mücadelemizi alanlarda, meydanlarda yürütelim. Adaletli bir sistemi her beraber kuralım.
Silah, şiddet yerine müzakerenin geçerli olduğu yıllarda Türkiye, 50 milyar TL güvenlikçi politikalara harcadı, şimdi oldu 50 milyar dolar. Yani 9 senede 35 kat artış oldu. Türkiye eğer güvenli bir sınıra sahip olmak istiyorsa silahların bırakılması, Kürt sorununu barışçıl, demokratik yöntemlerle çözmesidir. Barış en güvenli olandır. Kürt halkı tarihsel kardeşimizdir, Ortadoğu'nun kadim halkıdır. Bir halkın anadilinde konuşması o ülkeyi bölmez. Demir kubbeler çözüm yolu olmadı. İsrail, Lübnan, İran'a baktığımızda demir kubbenin kimseyi korumadığını gördük. Oysa barış korurdu. Gelin gök kubbeyi barışla örelim. Halklar, barış, kardeşlik kazansın.
“Kürt sorunun çözüm yolu bellidir”
AKP'nin dış politikası iflas etti. Kürt sorunun çözüm yolu bellidir. Ortadoğu ve Türkiye'de barışın muhatabı İmralı'da ağır tecrit altında bulunan sayın Abdullah Öcalan'dır. Çözümün yolu TBMM'dir. Biz inisiyatif almaya hazırız. Bir başlangıç olarak tecrit kaldırılsın. Kimseye ayar veremezsiniz, barışı herkes konuşmalıdır. Konuşmayanlar da konuşanların önüne engel teşkil etmesin. MHP Genel Başkanı "tecrit kaldırılsın, konuşsun" dedi. Tecrit 44 aydır devam ediyor. Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için yıllardır mücadele ediyoruz. Bırakın tecrit kalksın sayın Öcalan fiziki olarak çıksın konuşsun. Ne diyeceğini hepimiz görelim dedik geçen hafta, bu hafta da yineliyoruz. Vakit kaybedilmeden adım atılsın. Bugünden sonra hangi bedel ödenmesi gerekiyorsa onurlu bir barış için üzerimize düşeni yapmaya söz veriyoruz. Bu ülkeye onurlu bir barış gelecek. Halaylar çekecek, horonlar tepeceğiz, o günler yakın."
“Öcalan ne konuşacaksa kendi dilinden duymamız gerek”
Grup toplantısı çıkışında da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hatimoğulları şöyle konuştu:
"Vakit geçmeden adım atılmalıdır. Kürt sorunun barışçıl yollarla çözümü için Öcalan'ın üzerindeki tecridin kalkması kendisinin çıkması gerekli mesajları verdik, bugün Bahçeli'nin ifade ettiğinin altını çizmiş olduk. Tecridin bir önce kalkması ve sayın Öcalan'ın ne konuşacaksa kendi dilinden duymamız gerektiğinin bir kez daha altını çizdik."
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın