Öcalan nasıl serbest kalabilir, hangi değişiklik gerekiyor?
Haber Merkezi – Öcalan'ın serbest kalması için Türkiye’de İnfaz Kanunu’nun 107. Maddesinin 16. Fıkrasını kaldırılması gerekiyor. Bu fıkradaki "koşullu salıverme hükümleri uygulanmaz" hükmü kaldırılırsa Öcalan'ın koşullu salıverme koşulları değerlendirilebilecek.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın örgütü lağvetmesi halinde umut hakkından yararlanabileceğini söyledi.
Umut hakkı ömür boyu hapis cezası alan mahkumların bir süre sonra toplumla buluşmasına imkan tanıyan bir düzenleme. Umut hakkı düzenlemesi ömür boyu hapis cezası alan mahkumların yeniden özgürlüğe kavuşma ümidini canlı tutuyor.
Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesini ihlal suçundan önce idam cezası alan Öcalan'ın cezası Ekim 2002'de müebbet hapse çevrildi. Marmara Denizi'ndeki İmralı Adası'nda tek başına kalan Öcalan, 1999 yılının şubat ayından bu yana hapiste.
Türkiye'de durum ne?
Türk Ceza Kanunu’nun “Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar”, “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar” ve “Milli Savunmaya Karşı Suçlar” başlıklarında düzenlenen suçları örgütlü olarak işlediği için ağırlaştırılmış müebbet hükmü almışsa, koşullu salıverilmeden yararlanamıyor. Bu durum, bu suçlardan hüküm giyen kişilerin hiçbir koşulda hapishaneden çıkamayacakları anlamına gelmez, sadece koşullu salıverilme hükümleri onlar için uygulanmaz.
AİHM ne diyor?
1 Haziran 2005 tarihli İnfaz Kanunu’nun 107. maddesinin 16. fıkrasında, "Öcalan’ın mahkum olduğu koşullu salıverme hükümlerine" tabi olmadığı açıkça düzenlendi.
AİHM, 18 Mart 2014’te Öcalan’la ilgili verdiği kararda, cezaevinde ömür boyu kadar kalmasına yol açacak düzenlemeyi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı buldu. İmralı’da yalnız tutulmasını da ihlal nedeni saydı.
Nasıl serbest kalabilir?
Öcalan'ın serbest kalması için İnfaz Kanunu’nun 107. Maddesinin 16. Fıkrasını kaldırması yeterli. Bu fıkradaki "koşullu salıverme hükümleri uygulanmaz" hükmü kaldırılırsa Öcalan'ın koşullu salıverme koşulları değerlendirilebilecek.
Fıkrada “5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap, Dördüncü Kısım, ‘Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar’ başlıklı Dördüncü Bölüm, ‘Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar’ başlıklı Beşinci Bölüm, ‘Milli Savunmaya Karşı Suçlar’ başlıklı Altıncı Bölüm altında yer alan suçlardan birinin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi dolayısıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz” şeklinde yer alıyor.
Öcalan’ın işlediği suçtan dolayı koşullu salıverilmesinin mümkün olmadığını ve eski adı ile müebbet ağır hapis, yeni adı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ölünceye devam edeceğine ilişkin düzenleme ilk olarak, 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5218 sayılı Kanunun 1. maddesi ile Terörle Mücadele Kanunu’nun 17. maddesinde yapılan değişiklikle kabul edilmiş, benzer hüküm 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107. maddesinin 16. fıkrasında düzenlenmiş ve son olarak da bu hükümler 18.07.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5532 sayılı Kanunun 12. maddesi ile korunmuştur.
“Terörle Mücadele Kanunu” kapsamına giren suçlardan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infazı ölünceye kadar devam edecektir.
Ancak bu değişiklik, Öcalan’ın işlediği suç tarihinden sonra yapıldığından, “failin lehine uygulama” prensibine aykırı düştüğü sonucuna varılabilir.
Bahçeli ne demişti?
MHP lideri Bahçeli, Abdullah Öcalan'ı kast ederek bugünkü grup konuşmasında umut hakkına dair “Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, ‘umut hakkı’nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil, ne de Edirne; adres İmralı’dan DEM’e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın” demişti.