Dilan Polat'ın tahliye talebi reddedildi

Haber Merkezi - MASAK raporunun ardından tahliye olması beklenen ve kara para aklama suçlamasıyla tutuklanan sosyal medya fenomeni Dilan Polat'ın tahliye talebi reddedildi.

MASAK raporunda "Kara Para Aklama" suçlamasıyla eşi Engin Polat ile birlikte tutuklu bulunan Dilan Polat'ın ticari ve finansal işlemlerde karar yetkisinin olmadığı, karar vericilerinin Engin ve Sezgin Polat olduğu belirtildi.

 Dilan ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 28 sanık hakkında açılan ve ilk duruşmasının eylül ayında görülmesine karar verilen dava kapsamında, 5 sanığın tutukluğuna yapılan itiraz reddedildi.

Aralarında Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da olduğu 5 tutuklu sanığın avukatları, dava kapsamında düzenlenen Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporunun ardından 19 Temmuz'da müvekkillerinin tutukluluğuna itirazda bulundu.

Aynı gün itirazı değerlendiren Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Engin Polat'ında arasında bulunduğu 4 sanık hakkındaki itirazı reddetti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Dilan Polat için ise eksik evrak bulunduğu gerekçesiyle değerlendirmenin bugün yapılmasına karar verdi.

Bugün dosyayı yeniden ele alan mahkeme heyeti, Dilan Polat hakkındaki itirazı da reddederek tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.

Ne olmuştu?

İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım 2023 ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.

Soruşturma kapsamında daha önce şirketlerinde yapılan aramalarda dijital materyal ve defterlere el konulan Polat çiftinin de yer aldığı şüphelilerle ilgili Mali Suçları Araştırma Kurulunca (MASAK) ön inceleme raporu hazırlanmış, raporda tasfiye halindeki 3 firmadan aile bireylerine ait şirketlere sözde ticaret karşılığında sahte fatura kesilmesi yöntemiyle 200 milyon lira para girişi olduğu belirlenmişti.

Paranın yine aile bireylerine ait şirketler arasında transfer edildiği, son aşamada ise Engin Polat'ın sahibi olduğu Milda Gayrimenkul isimli firmada toplanarak gayrimenkul ve çok sayıda araç alındığının tespitinin ardından İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelilerin kimliklerini belirlemiş, İstanbul merkezli Ankara, Yalova, Ordu, Kırklareli ve Manisa'da 43 adrese eş zamanlı operasyon düzenlemişti.

Soruşturma kapsamında çalışmalarını sürdüren ekipler, Dilan ve Engin Polat'a ait bir medikal şirketin Ankara'da başka bir firmaya isim hakkını verdiğini, bu firmanın hesabındaki 1 milyon 800 bin liranın da ortakların kişisel hesaplarına aktarılmaya çalışıldığını tespit etmişti.

Dilan Polat, Engin Polat ve Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmış, hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.

Sulh Ceza Hakimliği, 14 Haziran'daki aylık tutukluluk incelemesinde, Dilan Polat'ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe'nin adli kontrol hükümleri uygulanıp, tahliye edilmesine hükmetmiş, diğer 5 şüphelinin tutukluluk halinin devamını kararlaştırmıştı.

İddianameden

Soruşturmanın tamamlanmasıyla Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, yasa dışı yollardan edinilen paraların "soğuk cüzdan yöntemi"yle sisteme sokulmadan transfer edilerek aklamaya tabi tutulduğu aktarılarak, örgütün söz konusu faaliyetler sırasında, kısa sürede ulaştıkları şöhret ve tanınırlık sayesinde bir kısım gerçek ticari faaliyetlerde de bulunduğu, bu sayede aklama suçlarının en belirgin yönü olan takip ve kontrolün zorlaştırılmasını sağlamaya çalıştıkları değerlendirmesi yapılıyor.

Delillerle sabit olan yasa dışı bahisten gelen paranın perdelenmeye çalışıldığı, zenginleşmenin gerçek bir ticaretten kaynaklandığı imajının oluşturulması için birden çok şirketin kurulduğu anlatılan iddianamede, bu şirketlerin faaliyetleri sırasında gerçekte olmayan iş ve işlemlere ilişkin sahte faturaların düzenlenip kullanıldığı ve kanunen tutulması gereken defterler dışında harici gizli kayıtların tutulduğu belirtiliyor.

İddianamede, soruşturma kapsamına alınan 31 şirketin ve bu şirketlerin sahip olduğu taşınmaz, araç ve benzeri tüm mal varlığının müsadere edilip mülkiyetin kamuya geçirilmesi de talep ediliyor.

Dilan ve Engin Polat'ın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından toplam 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen iddianamede, diğer şüphelilerin de farklı suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları öngörülüyor.

Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, gönderildiği Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesince, yargılamayı yapma konusunda yetkili mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğu belirtilerek iade edilmişti.

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının "görevli mahkemenin temel cezaya göre belirlenebilir olduğu, artırım maddesinin mahkemenin görevini belirlemede esas olmadığı" vurgulanarak yapılan itiraz Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti.

Mahkeme, davanın ilk duruşmasının 4 Eylül'de yapılmasına karar verdi. Duruşmaların 5 ve 6 Eylül'de de devam etmesi bekleniyor.

MASAK raporu

Öte yandan iddianamenin kabul edilmesinin ardından son gelen MASAK raporunda Dilan Polat'ın 2020-2023 yılları arasında 3 gayrimenkul aldığı, hesabına 5 milyon 400 bin lira girdiği fakat hesaplarında şüphe uyandıracak bir verinin olmadığı aktarılıyor.

Raporda, Dilan Polat'ın ticari ve finansal işlemlerde karar yetkisinin olmadığı, karar vericilerinin Engin ve Sezgin Polat olduğu kaydediliyor.

Engin Polat'ın hesabına ise 2020-2023 yılları arasında 71 milyon 904 bin lira giriş, 144 milyon 208 bin lira ise para çıkışı olduğu, bu yıllar arasında 3 araç ile 6 gayrimenkul aldığına dikkati çekilen raporda, yasa dışı bahse ilişkin bir tespitin bulunmadığı ifade ediliyor.

Engin Polat'ın yasal defterin yanı sıra vergi matrahını azaltıcı şekilde kayıtlarının diğer kayıt ortamlarında kaydetmesiyle hesap dönemlerinde kaçakçılık (çift defter tutma) suçunu işlediği belirtilen raporda, yasa dışı bahis ve kara para aklamaya ilişkin bir tespit bulunmadığı da vurgulanıyor.