Haber Merkezi – Partisinin Karabük mitinginde konuşan Erdoğan "Türk siyasetini bu kadar kirletmeye kimsenin hakkı yok" dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Albay Karaoğlanoğlu Caddesi'nde düzenlenen mitinginde konuştu.
Emeklilerin sıkıntısını çözeceklerini dile getiren Erdoğan, “Emeklilerimizin yaşadığı sıkıntıları çözmek boynumuzun borcu” dedi.
"Türk siyasetini bu kadar kirletmeye kimsenin hakkı yok"
"Şimdi bir de ortaya deste deste, valiz valiz para görüntüleri çıktığını" belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Dolar mı dersin, avro mu dersin şimdi bunlar var. Türk siyasetini bu kadar kirletmeye, kendilerine oy verenler başta olmak üzere insanımızı bu kadar utandırmaya kimsenin hakkı yok, olmamalı. Nereden nerelere geldik hale bakın. Tabii bunun için kızarmasını bilen bir yüz, utanmasını bilen bir yapı lazım. Allah'tan korkuları var mı bilmeyiz ama kuldan utanması olmayanlardan uzak durmak lazım. Bunun adı siyaset değil. Ortada eser ve hizmet namına zaten bir şey yok. İstanbul'da en ufak bir şey var mı? İstanbul'un karışını bilirim. İstanbul'da doğdum, orada büyüdüm, orada belediye başkanlığı yaptım, ondan sonra İstanbullu aldı beni Başbakanlığa gönderdi, sonra da Cumhurbaşkanı oldum. Tam tersi kendilerini hiçbir iş yapmamakla, hiçbir proje sahibi olmamakla övünecek kadar sefil bir duruma düşürmüş haldeler. Hiç değilse kabahatlerini kabul edip bir kenara çekilme erdemini gösterebilseler, maalesef bunlarda o da yok."
"DEM ve CHP ittifakını yargı takip ediyor”
Geçtiğimiz mayıs ayında karşımızda kurulan ittifakı hatırlıyorsunuz değil mi? Şimdi nerede bunlar? Altılı masa ne oldu? Parlamentoda bunlardan bir kişi yok, hepsi gitti. Tüm suçu bay Kemal'in sırtına yükleyip, hepsi de şimdi kendi keyfine bakıyor. 'Altılı masa' dediler, 'On altılı masa' dediler, birileri de masanın altına girdi, şimdi bizim Karadeniz'in çayını demliyorlar. Bu ucube ittifaktan geriye kala kala masanın gizli ortağı DEM'le, bir türlü adını koyamadıkları, millete çıkıp ne olduklarını anlatamadıkları tuhaf bir ilişki kaldı. Sorsan 'ittifak yapmadık' diyorlar ama pek çok yerde ortak belediye başkan adayı, ortak belediye meclis üyesi listesi çıkartıyorlar, belediye bürokrasisi pazarlığı yapıyorlar. DEM'in hiçbir söz hakkı olmayan tabanının iradesini tek parti faşizminin günümüzdeki temsilcisi CHP'yle pazarlık masasına sürdüler. Bedeli hala bilinmeyen bu kirli pazarlıkların gerisinden hangi pis kokular, hangi menfaat paylaşımları, hangi hain taktikler çıkacak inşallah hep birlikte göreceğiz. Şu anda yargı bunları takip ediyor. Şimdiden bazı emareleri ortaya çıkmaya başladı.
"Bu CHP'den, bu DEM'den hiçbir şey olmaz"
Herkes bilsin bu CHP'den, bu DEM'den ve maalesef duruşlarıyla onların değirmenlerine su taşıyanlardan hiçbir şey olmaz. Bunlar daha kendi içlerinde bir insicam sağlayamamışlar ki ülkeye ve millete hayırları dokunsun. Kavga, gürültü, didişme, ayak oyunu hiçbir gün eksik olmuyor. Demokrasinin güzel tarafı medya, sosyal medya, uluslararası medya ne derse dersin son sözü sandığın söylemesi, son noktayı milli iradenin koymasıdır. İnşallah 31 Mart'ta Türkiye belediye başkanlarını seçme yanında muhalefetin suratına bu hakikati bir kez daha çarpacaktır. Ben halkıma inanıyorum."
Erdoğan, "Bizim ne köken ne mezhep, meşrep istismarıyla ne de ideolojik saplantılarla işimiz olmaz. Bizim davamız medeniyetimizden ve tarihimizden aldığımız ilhamla Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme davasıdır" dedi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın