Erbil (Rûdaw) - GÜNSİAD Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, dün Diyarbakır’da Kürt sorununun çözümü için yaptıkları çağrıyı yineleyerek, “Önümüzdeki dönemlerde bizlere sorumluluk düşerse bu sorumluluktan kaçınmayacağımızı buradan ifade etmek istiyoruz” dedi.
Rûdaw TV’de Hêvîdar Zana’nın sunduğu bültene konuk olan Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Derneği (GÜNSİAD) Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, Diyarbakır’da dün Kürt sorununun çözümüne yönelik çağrıları hakkında açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin yeni bir sürece girdiğini hatırlatan Bedirhanoğlu, böylesi dönemlerde siyaset kurumlarında doğası gereği bir rekabet ve dilde sertleşme yaşandığını dile getirdi.
Gazetecilerle kahvaltılı bir sohbet toplantısı gerçekleştirdiklerini ve orada da siyasetçilere çağrıda bulunarak önümüzdeki süreçte en azından ortamı gerecek, tansiyonu yükseltecek dil ve üsluptan kaçınmalarını istediklerini belirten Şahismail Bedirhanoğlu, tüm seçimlerin aynı zamanda bir fırsatı da bereberinde getirdiğini söyledi.
“Şiddetin çözüm için bir yöntem olarak kullanılmasına karşıyız”
Bedirhanoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Geçmişte 7 Haziran 2013 seçimlerini tekrar hafızalarımızda tazelemeye çağırmıştım herkesi. O dönemde bir Çözüm Süreci vardı ve 7 Haziran seçimlerine doğru giderken dil ve üslup sertleşmişti. Sadece bu nedenlerden değil, bir sürü nedenlerden sonra iki tarafın da iyi yönetememesi nedeniyle Cumhuriyet tarihinin Kürt meselesi bağlamında en önemli projesi olarak gördüğüm Çözüm Süreci akamete uğramıştı. Yaklaşık 10 yıl önce bu süreci hep birlikte yaşadık ve tanıklık ettik.
Dün de bu bağlamda şöyle bir ifadem olmuştu. Örgütü Türkiye'ye dönük silahlı eylemlerini sonlandırmaya ve tüm silahlı unsurlarını ülke topraklarından çekmeye davet etmiştim. Çünkü bunun özellikle Kürt meselesinde demokratik yol ve yöntemler dışında hiçbir yolun, yöntemin ve tercihin bize bir faydası yok.
Hele de biz öteden beri şiddete karşı olduğumuzu, şiddetin bir yöntem olarak kullanılmasına karşı olduğumuzu sıkça ifade ediyoruz. Bu bağlamda şiddetin olmadığı bir ortamda demokratik siyaset zeminin ve demokratik siyasetin elinin daha da güçleneceği, en azından önümüzdeki dönemlerde bir diyalog zeminin yaratılmasına önemli bir katkı sağlayacağına da inanıyoruz.
“Önümüzdeki dönemlere ilişkin bir takım duyumlarımız var”
En kötü diyaloğun dahi diyalogsuzluktan iyi olduğuna inananlardanım. Bu açıdan bir diyalog varsa bu iyi bir şeydir, hayırlı bir şeydir. Böyle bir diyaloğun daha rasyonel ilerlemesinin yolu silahın ve şiddetin bu diyalog masasının üzerinde bir vesayeti olmaması lazım. Bu açıdan çağrı yaptım. Önümüzdeki dönemlere ilişkin yeni bir şey olmasa da bir takım duyumlarımız var.
Yeni bir sürecin, yeni bir diyalog zemininin başlayabilmesi için en azından biliyoruz ki Türkiye'ye dönük silahlı eylemlerin bitirilmesi ve örgütün silahlı unsurlarının Türkiye topraklarından çıkmasıyla mümkün olabilir.
Böyle bir adım bölgenin sosyal, toplumsal, siyasal ve ekonomik tüm meselelerine katkı sağlayacaktır. Dolayısıyla bu konudaki ısrarımız devam edecektir. Mutlaka taraflar bu yaşananlardan bir tecrübe çıkarmışlardır.
Geçmişte çok önemli ve tarihi bir süreç yaşandı. Bu tarihi süreçte önemli diyaloglar, görüşmeler, tartışmalar yürütüldü hem sivil toplum bağlarında hem siyaset kurumları arasında hem de örgütle devlet arasında. En azından hataların tekrar tekrar edilmemesini temenni ediyoruz. Önümüzdeki dönemlerde bizlere sorumluluk düşerse bu sorumluluktan kaçınmayacağımızı buradan ifade etmek istiyoruz.”
“Görüşmelerin DEM üzerinden yürütülmesi çok daha doğru olur”
DEM Parti’nin hem Meclis’te bulunduğunu hem de toplumun ekseriyetinde kabul gördüğünü belirten Bedirhanoğlu, “Yasal demokratik siyasal bir partidir. Bu anlamda görüşmelerin özellikle DEM üzerinden yürütülmesinin çok daha doğru olacağına inanıyorum” dedi.
Kamuoyu önündeki kimi görüşmelerin arka planda da bazı görüşmelerin yapılabileceğini kaydeden GÜNSİAD Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu, “Ama özellikle yine çağrımın altını çizerek ifade etmek istiyorum. Demokratik siyasetin önü açılmalı, şiddet mutlaka devreden çıkarılmalı ki bu konuda çaba gösteren, katkı vermek isteyen siyaset kurumlarının dışındaki sivil toplum örgütlerinin, toplumun farklı kesimlerinin de eli güçlensin. Böyle bir adımın atılmasında fayda var” yorumunu yaptı.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın