Pirani'den 'Kürdistan Bayrağı' çağrısı: Korkmadan dalgalandırın, sahip çıkın!
Erbil (Rûdaw) – Kürdistan Bayrağı’nın asılması sonra hedef gösterilen ve gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Azadi Hareketi Genel Sekreteri Metin Pirani, “Ben Kuzey Kürdistan’daki tüm yetkililere, halkına ve Kürt dostlarına sesleniyorum: Korkmadan Kürdistan Bayrağı'nı dalgalandırın, bayrağınıza sahip çıkın. Bu miras, tüm Kürdistan şehitlerinin bize bir mirasıdır” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’da 19 Aralık’ta üç Kürt partisinin merkez binalarına polisler tarafından baskın düzenlendi.
Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Kürdistan Özgürlük Partisi (PAK) ve Azadi Hareketi’nin binalarında uzun süre inceleme yapıldı.
Bu binalara yapılan baskınlarda Kürdistan bayrakları ile çok sayıda kitaba el konuldu.
Öte yandan Azadi Hareketi Genel Sekreteri Metin Pirani, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Gözaltına alınıyorum” diyerek gözaltına alındığını duyurmuştu.
Pirani bir gün sonra serbest bırakılmış ve "Değerli dostlar az önce yurt dışı yasağı şartıyla serbest bırakıldım. Bu süre zarfında destek ve dayanışma içinde olan herkese teşekkür ederim. Kürdistan Bayrağı suç değildir! Ne güzel demiş şair ‘Zînduwa Qet Nanewê Alakaman’" paylaşımında bulunmuştu.
Bugün Rûdaw’ın bültenine Diyarbakır’dan katılan Pirani, sürece ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Sebep arıyorlardı ama bulamadılar”
Gözaltına alınma sebebinin tamamen Kürdistan Bayrağı'nın asılması olduğunu belirten Pirani, şunları söyledi:
“Binamıza gelip çok detaylı bir arama yaptılar. Sebebi de ‘Kürdistan Bayrağı'nın yasaklı olması’ idi. Resmiyette ise ellerinde herhangi bir şey olmadığı için hiçbir şey yapamadılar.
Bizler Kürdistan Bayrağı'nı astıktan sonra, Türkiye’de sosyal medyada çok büyük rahatsızlık oldu. Bazı ırkçı gazeteciler bizleri hedef aldılar ve şikayet ettiler. Bunun üzerine Türkiye İçişleri Bakanlığı’nın talimatı ile savcı ve polis gelip arama yaptı.
Bizi tutuklamak için bir sebep arıyorlardı ama bulamadılar. Başkan Barzani ve Şeyh Said’in resimlerini sebep olarak kullanmak istediler.
Sorgulamada ‘Siz terör örgütü kurucusunuz’ dediler. Ben de sordum; nasıl olur da kurucu olurum diye sordum. Onlar da ‘Biz bilmiyoruz, elimizde bir şey yok, savcı öyle istemiş’ dediler. Türkiye güvenlik güçleri de şaşırmış durumdaydılar.
“Halk daha sıkı bayrağına sahip çıkıyor”
Tüm Türk yetkilileri temaslarda bulunmak üzere Güney Kürdistan’a gidince ya da Güney Kürdistanlı yetkililer Türkiye’ye gelince, bu bayrak resmi olarak asılıyor. O yüzden de bir şey diyemediler.
Bana yurt dışı yasağı konuldu ve dava devam edecek.
Ben Kuzey Kürdistan’daki tüm yetkililere, halkına ve Kürt dostlarına sesleniyorum; Korkmadan Kürdistan Bayrağını dalgalandırın, bayrağınıza sahip çıkın. Bu miras, tüm Kürdistan şehitlerinin bize bir mirasıdır.
Bütün bunlardan sonra korkunun yayıldığını düşünmüyorum; tam tersine, Kuzey Kürdistan’daki halk arasında günden güne Kürdi bir hissiyat yayılmaktadır. Kuzey Kürdistan’daki halk daha sıkı bayrağına sahip çıkıyor.”