Sosyalist Güç Birliği kuruldu: Kürt sorununa yaklaşımı nasıl, HDP neden yer almadı?

Ankara (Rûdaw) – Rûdaw’a konuşan Sosyalist Güç Birliği kurucularından İsmail Hakkı Tombul, “Biz Sosyalist Güç Birliği olarak bu ülkede yaşayan tüm halklarla kendi kimliklerini ve kültürlerini özgürce yaşamasından yanayız. Kürt halkı kendisini bir halk olarak ifade edip kültür ve kimliklerini özgürce yaşayabilmeli, ama birlikte bu ülkeyi değiştirme mücadelesini sürdürmeliyiz” dedi.

Devrim Hareketi, Sol Parti, Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve Türkiye Komünist Hareketi (TKH), uzun süredir devam eden görüşmelerin ardından “Sosyalist Güç Birliği”ni, Ankara'daki TMMOB Makina Mühendisleri Odası Eğitim ve Kültür Merkezi'nde yapılan açıklamayla duyurdu.

KESK eski Genel Başkanı ve Sosyalist Güç Birliği kurucularından İsmail Hakkı Tombul, ittifaka dair Rûdaw Ankara Temsilcisi Şevket Herki’nin sorularını yanıtladı.

İttifakın amacı ve dolduracakları siyasi boşluk konusunda yöneltilen soruya Tombul şöyle yanıt verdi:

“Türkiye’de son 20 yılda büyük tahribat oldu. Laiklik aşındırıldı, siyasi ve ekonomik program emperyalizme bağımlı hale getirildi.

Tüm kurumlar haraç mezat satıldı, her şey tek adamın iki dudağı arasına bırakıldı. Böyle bir ortamda Türkiye’de emekçi halkın gündelik sorunlarını sahiplenecek, gerçekten devrimci dönüşümü sağlayacak, bağımsız laik özgür ve eşit bir Türkiye yaratma ve kurma mücadelesi. Bu da ancak devrimci sosyalist bir fikrin inşasıyla mümkündür.

Bugüne kadar çok önemli devrimci sosyalist gelenekler var ama bugünkü örgütsel yapıları toplumda fikrin yeniden üretilmesi ve toplumsallaşmasını bütünlüklü sağlamaya maalesef yetmiyor. Türkiye siyasal arenasında sosyalist ve devrimcilerin fikrinin daha dinlenir hale gelmesi için Sosyalist Güç Birliği önümüzdeki dönem bir çaba içerisine girecek.”

 

İttifakın Kürt sorununa yaklaşımı

Rûdaw’ın “Kürt sorununa ilişkin çözüm önerileriniz nelerdir” sorusuna cevaben Tombul şu yanıtı verdi:

“Biz Sosyalist Güç Birliği olarak bu ülkede yaşayan tüm halklarla kendi kimliklerini ve kültürlerini özgürce yaşamasından yanayız. Bunda hiçbir şey yok. Ama biz bu ülkede birlikte mücadele ile demokratikleşeceğini ve yaşanılacak bir ülke olabileceğini düşünüyoruz.

Kürt halkı kendisini bir halk olarak ifade edip kültür ve kimliklerini özgürce yaşayabilmeli, ama birlikte bu ülkeyi değiştirme mücadelesini sürdürmeliyiz. Bizim açımızdan son derece basit. Bir demokratik dönüşüm, bu soruna dair önemli adım atacak. Bizim Kürt sorununa yaklaşımımız herhangi bir örgütle sınırlı olmadı. Kürt halkının bu taleplerini gören ve bunun gerçekleşmesi için de mücadele eden bir mücadele birliği diye düşünmek gerekir.”

HDP neden ittifakta yer almadı?

HDP’nin ittifakta yer almak isteyip istemediğine ilişkin soruyu ise Tombul şöyle yanıtladı:

“Türkiye’de bir yıldır bu güç birliği için arayış devam ediyordu. Başlangıçtan itibaren farklı sol sosyalist örgütlerle de görüştük. HDP çağrı yaptı ve burada bulunan örgütler HDP’nin çağrısına katılmadı.

Gerekçe olarak da HDP ile uzaklık yakınlık değil. Tam da bizim söylediğimiz gibi, biz sorunu parlamento tartışmaları ve pazarlıklarıyla sınırlı görmemekle birlikte HDP ile zaman zaman güç birliği yapıyoruz ama bağımsız bir devrimci güç odağının daha önemli olduğunu söyleyen bir güç birliği oluşturma ihtiyacı hissettik.”