‘Yeni anayasa, iktidarı denetleyip onu frenleyebilmeli’
İstanbul (Rûdaw) – Türkiye’de yeni anayasa tartışmalarının tüm kesimlerce kapsamlı olarak yapılması gerektiğini belirten hukukçu Ahmet Yılmaz, yeni anayasanın güç kullanan erkleri denetleyebilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’de 1980 darbesinin mirası konumundaki mevcut anayasa yerine yeni bir anayasaya yönelik tartışmalar devam ediyor.
İktidarın parlamentonun güçlendirilmesi hususunun dahil olduğu 180 maddeden oluşan taslağı hazır. İktidarın ortağı MHP de 100 maddelik bir taslak sundu.
AK Parti yetkilileri yeni anayasa için bütün taraflarla görüşeceğini duyururken, muhalefet ve hukukçular ise Türkiye’deki mevcut siyasi atmosfer demokratik ve özgürlükçü yeni anayasanın tartışılmasına izin vermediğini savunuyor.
İktidarın, cumhurbaşkanlığı sistemini korumaya yönelik olarak bu yeni anayasayı yapacağı dillendirilen bir başka itiraz.
Rûdaw’a konuşan İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, AK Parti’nin yapacağı olası değişikliğin ülke için bir fayda sağlamadığı görüşünde:
“AK Parti döneminde ne zaman bir anayasa ya da anayasa değişikliği konuşulsa, kesinlikle ihtiyatla yaklaşıyorum. Yapılan anayasa değişikliklerinin hiçbirisinin Türkiye için hiçbir yarar sağlamadığını, tam tersine çok büyük zararlar verdiğini, hatta AK Parti’nin bizzat bu zararları görerek geri döndüğünü biliyorum.”
Muhalefetin, iktidarın anayasa çalışmalarına destek vermesi gerektiğini kaydeden Hukukçular Derneği Genel Başkanı Ahmet Yılmaz ise muhalefetin tavır değiştirmesi taraftarı:
“İktidarın sivil ve özgürlükçü bir anayasa yapma fikrinin muhalefetten iktidara doğru gelmesi lazım. Muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin iktidara ‘1980 anayasasının yetkileri çok geniş; daha demokratik, daha çağdaş bir anayasa yapmanız lazım’ demesi gerekir. Darbe ürünü bir anayasa var diyerek muhalefetin iktidarı sıkıştırması gerekirken iktidar, daha örgürlükçü ve insanı merkeze koyan bir anayasa yapmak istiyorum diyor. Muhalefetin de bu sese ortak olup fırsata dönüştürmesi lazım. Toplumun büyük bir kesiminin kendini bulabildiği bir anayasa için buyur gel demesi lazım. İktidarın niyeti muhalefetin dediği gibi olabilir. Muhalefetin görevi niyet okumak yerine bunu fırsata dönüştürmek olmalıdır.”
12 Eylül 1980 darbesinden kalma mevcut anayasayı eleştiren Yılmaz, “Ben yeni bir anayasa yapılabileceğine ve yapılması gerektiğine inananlardanım. Bugün hangi hukukçuya sorsanız anayasanın insan odaklı olması gerektiği konusunda hemfikir. Bugünkü anayasada pek çok değişiklik oldu ama ruhu darbe anayasası. İnsanların kötü hatıraları var” ifadesini kullandı.
Yapılacak anayasanın iktidarın güç kullanımını frenlemesi gerektiğinin altını çizen Yılmaz, “AK Parti’nin anayasa taslağını incelemedim ama iktidarın hukuk çerçevesinde denetlenebilir olması, demokratik hukukun olmazsa olmazlarındandır. Hangi anayasayı yaparsanız yapın eğer iktidarı denetleyen, onu frenleyen bir sistem kurmazsanız o anayasa demokratik olmaz. Hangi taraftan anayasa teklifi gelirse gelsin, mutlaka daha özgürlükçü, insani değerleri öne çıkaran, temel hak ve özgürlükleri koruyan ve güç kullanan iktidar erklerini hukuk önünde denetleyebilen bir mekanizma oluşturmak ve bunu vaat etmek durumunda” dedi.
Tüm toplumsal kesimlerin yeni anayasa yapımına ortak olması gerektiğinin altını çizen Yılmaz, “Her taraftan anayasa teklifinin gelmesinden yanayım. Bütüncül bir anlayışla, demokratik bir anayasa, insan haklarına uygun, herkesin kendini mutlu hissedeceği bir anayasa olması lazım. Yeni gelen tekliflerin güç kullanan iktidarın, güç kullanan erkleri denetleyecek mekanizmaları içereceğini düşünüyorum. Olması gereken budur, aksi olursa hem toplumsal bir tepki ile karşılaşır, hem de başarılı olamaz. Ayrıca mevcut anayasanın gerisine gitmek zorunda kalırsınız. 12 Eylül anayasası daha asık suratlı bir devlet ortaya çıkartırken yeni yapılan anayasanın bundan daha geriye gitmesini beklemek akla uygun değil” değerlendirmesinde bulundu.