Alevi derneklerinden Madımak Katliamı Davası’na katılım çağrısı

Ankara (Rûdaw) – Madımak otelinde katledilen 33 aydın ve sanatçının katledildiği davanın duruşmasına katılım çağrısı yapan DAD Ankara Şube Başkanı Mustafa Karabudak, “Devlet, yaptığı tüm katliamlarla yüzleşmelidir; gerçek suçlular yakalanıp adalet önünde hesap vermelidir. Bu katliamlar insanlığa karşı işlenmiş suçlardır” dedi.

Sivas’ta 2 Temmuz 1992 tarihinde Madımak Oteli’nde 33 Alevi aydın ve sanatçının yakılarak katledilmesi hakkında yıllardır süren ve 3 firari sanığın yargılandığı davanın duruşması 22 Haziran Çarşamba günü Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) ve Madımak Müzesi Komitesi görülecek duruşma öncesi Ankara Dersimliler Derneği’nde basın açıklaması yaptı.

Açıklamaya, Ankara Dersimliler Derneği, İHD Ankara Şubesi ve HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan da katıldı.

İlk olarak söz alan DAD Ankara Şube Başkanı Mustafa Karabudak, “Madımak Katliamı, bundan yaklaşık 30 yıl önce devletin organize ettiği ve gerici, tekçi güruhun hayata geçirdiği bir katliamdır. Bu yapılan saldırı sadece Alevilere değil, ezilen, ötekileştiren her kesime yapıldı” dedi.

Karabudak, “Devletin yıllardır sürdürmekte olduğu tekçi, ötekileştirici bu zihniyetin getirisi olarak devam eden katliam politikaları, gittikçe saldırganlaşarak, muhalif kesime hiçbir can güvenliği ve yaşam hakkı tanımamaktadır. Benimsedikleri bu korkutma üzerine dayalı ayrımcı tutumları, gündelik hayatta dahi varlığını korumaktadır. Örneğin cemevlerimize yapılan saldırılar ve Alevi köylerine camii yapma pazarlığı, zorunlu din dersleri, ev işaretlemeleri, asimilasyon politikaları, okullarda Alevi öğrencilere, inancımıza hakaretler, Alevilerin kutsal mekânlarına işgal ve saldırılar olarak devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

“Devlet kendi katillerini görmezden geliyor”

“Türkiye’de hangi siyasi parti iktidara gelmişse sadece Alevilere, Kürtlere değil, demokrat muhaliflere karşı baskı zulüm, katliam ve sindirme politikalarını aralıksız devam ettirmiştir” diyen Karabudak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendi iktidar bekası için, ülkede ağır bir baskı rejimi kurmuştur. Bu süreçte çıkarılan KHK’larla yüz binlerce insan haksız yere işinden atılmış, muhalif basın yayın organları kapatılmış, binlerce insan hukuksuz kararlarla tutuklanmıştır. Bu haksızlığa boyun eğmeyip direnenler, iktidarının saldırgan politikalarının hedefi olmuşlardır. Roboski, Ankara Gar, Suruç, Diyarbakır, Antep, Sur, Cizre ve Nusaybin’de yaşanan katliamlara bakın. Yine bu devlet kendi katillerini görmezden gelerek, cezaevlerini siyasi tutsaklarla doldurup, bir iradeyi dize getirme planları yaparak baskı, zulüm, işkencelerle, yaşanmaz olan cezaevi koşullarını, hak ihlallerini ve tecridi devam ettirerek insanlık suçu işlemektedir.”

DAD Ankara Şube Başkanı Mustafa Karabudak, Madımak Katliamının üzerinden 30 yıl geçtiğini, 2012 yılında Madımak ana davasının zaman aşımına uğratılarak kapatıldığını belirterek, “Gelinen süreç firari üç katil yakalanmadığı için onlar üzerinden devam etmektedir. Üç katil Almanya’dadır ve adresleri bellidir, Türk devleti can alan katilleri, katliam sanığı olarak kırmızı bülten çıkartmadığı için, yakalanıp iade edilmemektedir” diye konuştu.

“Yüzleşmek, hak ve hakikatin ortaya çıkmasıdır”

Madımak Katliamı’nın üzerinin örtülmesini istemediklerini vurgulayan Karabudak, “Sadece Madımak Katliamı değil; Roboski, Suruç, 10 Ekim Gar Katliamı, Hrant Dink ve diğer katliamlarla da yüzleşilsin istiyoruz. Bu sebeple 22 Haziran’da görülecek mahkemede olacağız. Devlet, bu katliamlarla yüzleşmediği sürece ülkede barış, demokrasi ve bir arada yaşama imkânı olmayacaktır. İnanç örgütleri, Sivil Toplum Kurumları, demokratik güçleri olarak, toplumun, hak arama mücadelesi veren davalara sahip çıkmasını istiyoruz. Ülkedeki demokratik mücadeleye katkısı olacağını düşünüyoruz” dedi.

Karabudak, “Yüzleşmek, hak ve hakikatin ortaya çıkmasıdır. Devlet, yaptığı tüm katliamlarla yüzleşmelidir; gerçek suçlular yakalanıp adalet önünde hesap vermelidir. Bu katliamlar insanlığa karşı işlenmiş suçlardır. Bu suçlarda zaman aşımı olmaz. Üzeri kapatılamaz” ifadeleini kullandı.

22 Haziran Çarşamba günü saat 14.00’te Ankara Adliyesi, 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya katılacaklarını belirten Karabudak, tüm kamuoyunu da duyarlılığa davet etti.

“Alevilere yönelik bir soykırım var”

Ardından söz alan katliamda yaşamını yitiren Gülsün Karababa’nın abisi, Madımak Müze Komitesi’nden Hüseyin Karababa da, “Biz Sivaslıyız, Aleviyiz. Biz çocuğumuzu kaybettik ama Alevilere yönelik bir soykırım var. Ben 30 yıldır bu soykırımı dillendirmek için mücadele ediyorum. Soykırım diyemiyorlar çünkü korkuyorlar” dedi.

Karababa, “Mahkemelerden adalet beklemiyoruz. Bu duruşmada reddi hakim talebinde bulunacağız. Tekrar ediyoruz bu bir Alevi soykırımıdır” şeklinde konuştu.