Haber Merkezi – DEM Parti Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, Kobani davasında çıkan cezaların kendileri açısından sürpriz olmadığını söyledi. Öcalan, “Kobani Davasında da görüldüğü üzere Kürtleri normalleşme dışında tutuyorlar” dedi. Öcalan sosyal medyada 'sine-i millet' çağrılarına da yanıt verdi.
DEM Parti Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, Rûdaw TV Diyarbakır Temsilcisi Maşallah Dekak’a konuştu.
"Kobani davası sürpriz olmadı"
Kobani Davasında yargılanan siyasetçilere verilen cezalara ilişkin Öcalan, “Yakından takip ettiğimiz bir davaydı. Kobani Davası’nda Kürtlere ceza yağdırılması bizim için sürpriz olmadı” dedi.
İktidar ve muhalefetin Türkiye siyasetinde yumuşamadan bahsettiğine dikkat çelen Ömer Öcalan bu konuda şunları söyledi:
“Kobani Davasında anlaşılacağı üzere Kürt siyaseti, bu yumuşama siyasetinin dışında tutuluyor. Türkiye siyaseti kendi içerisinde bir yumuşama sürecine girmiş olabilir ancak Kürtlere karşı şiddet ve düşmanca bir siyaset yürütülmekte.
Kobani Davası da bununla bağlantılı. Yıllarca süren bir dava. Kürtlerin Rojava ve Kobani’deki kazanımlarını mahkum etmek istediler. Kobani gerçekliği uluslararası toplum ve dünya nezninde meşrudur. Kürtleri dünyaya kabul ettirdi. Kürtler, IŞİD zihniyetine karşı zafer kazandılar. Arkadaşlarımıza bu konuda söyledikleri sözler yüzünden ceza yağdı.”
Bu süreçte siyasette herhangi bir değişim beklentilerinin olmadığını kaydeden Öcalan, değişimin mücadeleyi güçlendirmekle mümkün olacağını vurguladı.
"Şeyh Said'e verilen ceza ile Kobani Davası arasında bir fark yoktur"
Verilen cezaları devlet içerisinde bir iktidar mücadelesi olarak yorumlanmasına katılmadıklarını dile getiren Öcalan, “Cumhuriyet kurulduğu günden beri Kürtlere karşı düşmanca bir politika izledi. 1925’te Şeyh Said’e verilen ceza, 1938’de Seyit Rıza’ya verilen ceza ve 1949’da Kürt gençlerine karşı verilen ile Kobani Davasında verilen ceza arasında bir fark yoktur. Sadece kararın biçimi değişmiştir. 1925’te idam veriliyordu, bugün de müebbet. Yani Türkiye kurumlarındaki çelişki ve çatışmanın bedelini Kürtler mi ödüyor? Türkiye devletinin bu konudaki duruşu biliniyor” dedi.
DEM Parti Meclis'ten çekilmeli mi?
“Kürtler arasında neden Parlamentodan çekilmiyorlar? şeklinde bir tartışma var. Bu konu gündeminize geldi mi? Parlamentodan çekilmeyi tartışıyor musunuz?” sorusuna DEM Partili Ömer Öcalan şöyle yanıt verdi:
Partimiz Türkiye’de 3 büyük parti. Kararlarımızı sosyal medyadaki gündemlere göre belirlemiyoruz. Bir merkez komitemiz, parti meclisimiz, bileşenlerimiz, partilerimiz var.
Çekilmenin bize faydası mı zararı mı olur? İyi analiz etmek gerekiyor. 2015’ten beri son 10 yıldır HDP ve DEM Parti’nin Türkiye ve dünya siyasetindeki gücü, ağırlığı artık ispatlanmıştır. Maalesef seçimler Türkiye ve Ortadoğu sisteminin bir gerçekliğidir. Aldığınız oy kadar konuşma hakkına sahipsiniz. Bu konuda karar yetkisi DEM Parti’nin yönetim kurulu ve meclisine aittir. Şuan bu konuda bir şey söyleyecek pozisyonda değilim. Birçok şey tartışılabilir. Ancak biz demokratik siyasetten vazgeçmeyeceğiz. Halkımız da demokratik siyasetten bahsediyor. Ben her şey siyasettir demiyorum ama her alanda güçlü ve örgütlü olmalıyız ki Kürtler Ortadoğu’da ayakta kalabilsin.”
16 Mayıs’ta Ankara Sincan 22’nci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Kobani Davasında 18’i tutuklu 108 siyasetçiye ceza yağdı. HDP eski Eş Genel Başkanlarından Selahattin Demirtaş’a 47 davadan 42 yıl, Figen Yüsekdağ’a ise 30 yıl 6 ay hapis cezası kesildi.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın