‘Faiz sebep, enflasyon neticedir; bu da benim tezimdir’

Haber Merkezi – Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz kararlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz ve milletimizi, vatandaşımızı faize ezdirmeyeceğiz ve inşallah en kısa zamanda da enflasyon aşağıya inmeye başlayacak. Çünkü faiz sebep, enflasyon neticedir; bu da benim tezimdir" dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi'nde, 3. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi kapsamında Afrikalı gençlerle bir araya geldi.

Zirve vesilesiyle bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getiren Erdoğan, Afrika kıtası ile kökü 10. yüzyıla uzanan derin ilişkilerin bulunduğunu vurguladı.

Erdoğan, "Afrikalı kardeşlerimiz milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahiptir. Biz de göreve geldiğimiz 2002 yılından itibaren Afrika ile dostluğumuzun ve iş birliğimizin gelişmesine özel önem verdik." diye konuştu.

50 ziyaret gerçekleştirdi

Başbakanlık görevi dahil bugüne kadar 30 Afrika ülkesini toplamda 50 defa ziyaret ettiğini hatırlatan Erdoğan, çoğu ilk kez olmak üzere kıta genelinden pek çok devlet ve hükümet başkanını da Türkiye'de ağırladıklarını söyledi.

Türkiye'nin verdiği burslar sayesinde mezun olmuş ve bugün ülkesine bakan siyasetçi, iş insanı, akademisyen, bürokrat olarak hizmet eden 70 bini aşkın mezunun olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye burslarından 14 binden fazla Afrikalı kardeşimiz faydalandı. Ziyaret ettiğimiz ülkelerde zaman zaman bu kardeşlerimizle karşılaşıyor ve onların başarılarından gerçekten ben de gurur duyuyorum. Türkiye burslarının yanı sıra Türkiye Maarif Vakfımız da Afrika'nın geleceğine katkı maksadıyla eğitim hizmetlerini başarıyla sürdürüyor" bilgisini paylaştı.

“Halkımı faize ezdirmeyeceğim"

Bir gencin, Mehmet Akif Ersoy'un "Zulmü Alkışlayamam" isimli şiirini okuması üzerine Erdoğan, "Maşallah, benden iyi okuyorsun bu şiiri ya. Ben bu şiirle birincilik almıştım" dedi.

Bir başka gencin "Siz Türkiye Cumhurbaşkanı olarak yıllardır Türkiye'nin kaderini değiştirecek bir ekonomik kurtuluş savaşı veriyorsunuz. Bu Türkiye'nin davasıdır, bu ümmetin davasıdır, diye düşünüyorum. Bu kapsamda Afrika ortaklarınıza bu ekonomik kurtuluş savaşı mücadelesinin önemini açıklar mısınız ve öneride bulunabilir misiniz?" şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Gerçekten bu ekonomik kurtuluş savaşı mücadelemizi başarılı bir şekilde sürdürüyoruz. Biz, asgari ücret açıklaması yaptık. Bu açıklama, son 50 yılın en önemli asgari ücrette bir artışın, yüzde 50 gibi bir artışın olduğu bir açıklamadır. Ayrıca, Gelir Vergisi ve Damga, bunlar da asgari ücretten alınmış, soyutlanmıştır. Halkımız bunu anlıyor, açıkladığımız 4 bin 250 lira ile halkımız inanıyorum ki iktidarın ne denli halkının yanında olduğunu böylece görmüş oldu, görmüş olacak. Açıklanan bir diğer karar daha var. O da faizin özellikle 100 baz puan tekrar düşürülmüş olmasıdır.

Tabii muhalefet ve malum çevreler bizim faizdeki bu tür kararlılığımızı asla kabullenemiyorlar ama ben de Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olarak faize karşı olduğumu bu göreve geldiğimden beri hep söyledim. Niçin? Çünkü faiz zengini daha zengin yapar, fakiri daha fakir yapar. Eninde sonunda biz bu enflasyonu göreve geldiğimde nasıl düşürdüysek, ta 4 puana kadar indirdik, yine indireceğiz, yine düşüreceğiz ama ben vatandaşımı, halkımı faize ezdirmeyeceğim."

Amerika'nın ve Avrupa'nın enflasyonda çok ciddi bir sıkıntı içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, "Ama Türkiye'de de faizciler ne yazık ki bu işi hala savunmanın gayreti içerisinde. Ben de diyorum ki biz kararlı bir şekilde yolumuza devam ediyoruz ve milletimizi, vatandaşımızı faize ezdirmeyeceğiz ve inşallah en kısa zamanda da enflasyon aşağıya inmeye başlayacak. Çünkü faiz sebep, enflasyon neticedir; bu da benim tezimdir" dedi.

“Geldik, şimdi de bu hesabı soracağız' diyeceksiniz”

Bir başka gencin, "Başarılı olabilmek için ne yapmamız gerekiyor? Bir dünya lideri olarak tavsiyeleriniz nedir? Türkiye'de eğitimimi tamamladıktan sonra ülkemize dönünce ne yapmamızı öneriyorsunuz?" sorusu üzerine de Erdoğan, şöyle konuştu:

"Öncelikle gerçekten küresel bir soru yönelttiniz. Bu küresel soruda da üzerinde durmamız gereken en önemli konu, sizler ülkelerinize döndüğünüzde isterim ki oralarda herhalde siyasete soyunursunuz, değil mi? Siyasete soyunduğunuz andan itibaren de orada bir şeyi hedefe koyacaksınız. Şu andaki dünya adil mi? Hayır. Şu andaki dünyada zulüm var. Hele hele Afrika zulmün en yoğun işlendiği yer. Sizin ülkelerinizin, Afrika fakir değil, Afrika zengin ama bütün yeraltı zenginliklerini, açık açık söyleyeceğim, bakıyorsunuz Avrupa ülkelerinden geliyorlar ve oralardan bütün fosforları, altınları, bütün mücevherleri alıp kendi ülkelerine götürüyorlar. Size bırakıyorlar mı? Hayır, size bir şey bıraktıkları yok ve yıllar yılı zengin Afrikalıyı maalesef fakirliğe mahkum ediyorlar.

Bunlar demek ki bu insanları bu şekilde soydular soğana çevirdiler, ondan sonra da dünyada saltanat sürüyorlar. Peki, şimdi bunu aslına kim çevirecek? Siz çevireceksiniz. Döneceksiniz, döndükten sonra da 'Biz yılların hesabını sormak için okuduk, geldik, şimdi de bu hesabı soracağız' diyeceksiniz, demeniz lazım, bu sizin hakkınız. Sizin varlıklarınızı soydular. Dünya diyorum beşten büyüktür, bunu beraber halletmemiz lazım."