Can Selçuki: Gençler apolitik değil, siyaseti reddediyorlar

İstanbul (Rûdaw) – İstanbul Ekonomi Araştırma Direktörü Can Selçuki, gençlerin mevcut demokratik siyaseti sevmediklerini ve uzak durduklarını, apolitik olmadıklarını fakat anti-siyaset durumda olduklarını belirtti.

İstanbul Ekonomi Araştırma tarafından 81 ilde 18-30 yaş arası 3 bin gençle yapılan “Türkiye’nin Geleceğine Genç Bakış” adlı kamuoyu araştırmasına göre Türkiye’nin gençleri apolitik olmamakla beraber siyasete olan inancını yitirmiş durumda.

Türkiye’de yaşayan yaklaşık 13 milyon gencin yüzde 61’i Türkiye’den ayrılarak Avrupa ve yurt dışına gitmek istiyor.

Rûdaw’a konuşan İstanbul Ekonomi Araştırma Direktörü Can Selçuki, yaptıkları araştırmaya ilişkin konuştu.

“Gençler kesinlikle apolitik değiller, fakat anti-siyasetler”

Gençlerin siyasete güvenmediğini kaydeden Selçuki, gençlerin apolitik olmadığını belirtti:

“Araştırmamızda ön plana çıkan 3 temel sonuç var. Gençler kesinlikle apolitik değiller, fakat anti-siyasetler. Mevcut demokratik siyasetin aktörlerine ve usullerini sevmiyorlar, uzak duruyorlar. Bir nevi reddediyorlar. Daralan özgürlük alanları, zorlaşan ekonomi koşulları sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada yetenekli gençlerin mobilize olması için sebep oluyor.”

“Türkiye’den gitmek artık seçenek değil, bir zorunluluk”

Rapor aynı zamanda gençlerin yüzde 36’sının ekonomik krizden yakındığını ortaya koydu.

Rûdaw’a konuşan üniversite öğrencisi Tahsin Can, “Avrupa’da talep de var. Orayı tercih eden insan çok oluyor. Ben Türkiye’den gitmek istemiyorum ama artık bu bir seçenek değil, bir zorunluluk” dedi.

Gençlerin gitme sebeplerine ilişkin konuşan Furkan Vural ise “Yurt dışına gitmek artık herkesin ideali oldu. Refah seviyesinden, alım gücünden ötürü tamamen. Özgürlükler de var da onun dışında. Bir sürü şey sayabilirim” değerlendirmesinde bulundu.

“Okumanın karşılığında amele olmak istemiyorum”

İşsiz gençlerden Şiyar Erdal ise “Avrupa’ya gitmeyi tabii ki istiyorum, bunca yıl okudum. Okumanın karşılığında amelelik yapmak istemiyorum. Yaşam standartları daha iyi, iş koşulları daha iyi. Patron-işveren ilişkisi daha iyi. Burada köle gibi çalışacağım. Orada yine işçiye saygı var” ifadelerini kullandı.