‘Artık tüm medya hükümetin kontrolünde’

İstanbul (Rûdaw) - Türkiye'de sosyal ağlar ve basın-yayın alanına ilişkin hazırlanan yeni yasa, Mecliste tartışmalarla kabul edilerek yürürlüğe girdi. Yeni yasaya göre artık sosyal medyada paylaşım, yorum ve beğeni yapmak hapis cezasına neden olabilir. Basın meslek kuruluşları yasa tasarısına karşı çıksalar da tasarı yasalaşarak yürürlüğe girdi. Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi ve birçok medya kuruluşu, ifade özgürlüğüne ciddi şekilde zarar vereceğini söyleyerek Türkiye hükümetini yasayı geri çekmeye etmeye çağırdı.

Son 10 yılda Türkiye, “gazeteciler için hapishane” olarak tanımlanıyor. Dünya sıralamasında Türkiye, gazetecilere yönelik hapis cezalarında her zaman ilk sıralarda yer alıyor. Durum böyle ancak; Mecliste bu alanla ilgili yeni bir yasa kabul edildi ve bu yeni yasayla birlikte durumun çok daha kötüleşeceği belirtiliyor. Dünyada ve ülke içinde onlarca medya kuruluşu ve basın örgütü bu yasayı bir “sansür yasası” olarak adlandırıyor ve yetkililerden yasanın bir an önce geri çekilmesini talep etti. Ancak tasarı  parlamentonun onayından sonra Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

“Alternatif ağlar artık giderek daha fazla ilgi görüyor”

Konuyu Rûdaw’a değerlendiren Basın İş Sendikası Başkanı Faruk Eren, “Artık tüm medya hükümetin kontrolünde. Çok sayıda gazeteci işten atıldıktan sonra kendilerine yeni kanallar açtılar ve şimdi daha geniş kitleler tarafından takip ediliyorlar ve insanlar onlardan bilgi alıyor. Artık çok etkililer. Yetkililer bu durumdan rahatsız. Alternatif ağlar artık giderek daha fazla ilgi görüyor. Bunu ortadan kaldırmak istiyorlar. Varsa, bu ağlar ve kanallar cezaya tabii olacak” dedi.

Yeni basın kanununun en çok eleştirilen maddesi 29. maddedir. Maddeye göre, “yalan bilgi” paylaşanlar bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak. Ancak bilginin kime ve neye göre “yalan” olduğu en çok tartışılan konu.

“Gelişmiş ülkeler paydaşlarla oturup birlikte hazırlıyor”

Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş da “Gazeteciler her zaman ceza ve yargının hedefi olmuştur. Şu anda özellikle sosyal ağ kullanıcıları hapis cezası ile karşı karşıya. Elbette bir kanuna ihtiyaç var ama gelişmiş ülkeler paydaşlarla oturup kanunu birlikte hazırlıyor. Biz de bunu istedik ama kabul edilmedi. 3 milletvekili oturup bir kanun hazırladı ve kabul edildi” dedi.

Yeni basın yasasına karşı dünyadan tepkiler geliyor. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Marta Hurtado, yasanın ifade özgürlüğüne daha fazla zarar vereceğini ve keyfi ihlallere yol açacağını söylüyor. Türkiye'de çok sayıda sanatçı, Yazarlar Birliği, gazeteci dernekleri ve birlikleri, PEN ve daha birçok kurum aynı kaygıyı ve çağrıyı yineliyor. Avrupa Konseyi'nin ana organlarından biri olan Venedik Komisyonu da yasanın ifade özgürlüğüne tehdit oluşturduğunu ve Türkiye'deki durumu daha da kötüleştireceğini söyleyerek Türkiye parlamentosunu yasayı yürürlükten kaldırmaya çağırıyor. Reuters, Guardian, Financial Times, France 24, abcNews, Deutsche Welle, Bloomberg ve Middle East Eye gibi dünya medya liderleri, haber ve makaleleriyle aynı çağrıyı ve endişeyi yineliyorlar.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, “Her yasak sadece gazeteciler için değil, vatandaşların bilgi edinme hakkına da büyük bir darbedir. Temel hak ve özgürlükleri tehdit eden her yasa ifade özgürlüğünü de ortadan kaldırır. O yüzden bu kanuna sansür kanunu diyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye'nin ifade ve basın özgürlüğü alanında olumsuz bir sicile sahip. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün raporuna göre Türkiye, basın ve ifade özgürlüğü açısından 180 ülke arasında 149. sırada yer alıyor. Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nin (MLSA) raporuna göre de Türkiye'de halen 59 gazeteci ve medya çalışanı cezaevlerinde bulunuyor.