‘4. Yargı Paketi, ağır kusurlu yargı sistemini değiştiremeyecek’
Haber Merkezi – Uluslararası Af Örgütü, TBMM’de kabul edilen 4. Yargı Paketi’nin hukuki standartlardan uzak olduğunu belirterek paketin insan hakları güvencelerine yönelik en önemli ve yapısal sorunları çözmekte yetersiz kaldığını bildirdi.
Uluslararası Af Örgütü, 8 Temmuz 2021’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilerek yasalaşan 4. Yargı Paketi’ne ilişkin bir açıklama yayınladı.
Açıklamada, paketin uluslararası hukuk standartlarından uzak olduğu vurgulanırken, Türkiye’de yargı bağımsızlığının güvence altında olmadığının altı çizildi.
"İnsan haklarındaki derin aşınmayı tersine çevirecek somut tedbirler yok"
Af Örgütü açıklamasında, yargının bağımsız ve tarafsız olmamasının, ülkedeki yargı kurumlarının etkin işleyişini olumsuz etkileyen birincil temel sebep olduğu kanaatine yer verdi.
Uluslararası Af Örgütü açıklamasında, mevzuata ilişkin değerlendirmelere kapsamlı olarak yer verdikten sonra, “Yeni yargı paketi, insan hakları güvencelerini etkileyen en önemli ve yapısal sorunları çözmekte yetersiz kalmakta ve Türkiye’de insan haklarındaki derin aşınmayı tersine çevirecek somut tedbirler sunmamaktadır” tespitini ortaya koyuyor.
"Kusurlu yargı sisteminde köklü değişiklik yapmakta yetersiz kalacak"
Açıklamada, “Yasal ve yargısal değişiklikler, hükümetin yersiz müdahalelerine maruz kalmayan ve görevlerini uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarına tam bir uygunluk içinde yerine getirebilen, bağımsız ve tarafsız bir yargı sistemini güvence altına alacak somut tedbirler getirmediği sürece, bu son yargı paketi, yüzeysel değişikliklerden ibaret olacak ve ülkenin son derece kusurlu yargı sisteminde köklü değişiklikleri yapmakta yetersiz kalacaktır” ifadeleri yer aldı.
“Etkin, şeffaf ve iyi işleyen bir yargı sisteminin temeli, hakimlerin ve savcıların bağımsızlığının ve tarafsızlığının güvence altında olmasıdır” değerlendirmesinin yapıldığı açıklamada yargı bağımsızlığının insan haklarına saygının temel unsuru olduğu hatırlatıldı.
Paket, önceki yargı paketleri gibi, yargı bağımsızlığındaki gerilemeyi tersine çevirecek ve Türkiye’de yargıyı yürütmenin müdahalesine karşı koruyacak tedbirler getirmekte yetersiz kalmaktadır.
"Kavala ve Demirtaş derhal serbest bırakmalı"
Demirtaş ve Kavala'nın derhal bırakılması gerektiğini belirten örgüt, insan haklarına yönelik ihlallerin ortadan kaldırılması için yetkililere birtakım tavsiyede bulundu:
- Yargı mensuplarının hukukun temel ilkelerini uygulayabilmelerini mümkün kılmak için ceza kovuşturmalarına müdahale etmekten kaçınmalı,
- Yargı sistemini, herkesin temel hak ve özgürlüklerine saygıyı adil ve bağımsız bir biçimde güvence altına alacak şekilde onarmalı,
- Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun hükümetin yersiz müdahalelerine maruz kalmasını engellemek için anayasal değişiklikler dahil olmak üzere gerekli adımları atarak kurulun yapısını Avrupa standartlarına uygun hale getirmeli,
- AİHM kararlarının uygulanmasını sağlamalı ve özellikle, keyfi şekilde tutuklu bulunan Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ı derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmalı,
- Mevcut durumda Türkiye’de insanların temel haklarını kısıtlamak için kullanılan Terörle Mücadele mevzuatı ve ilgili diğer yasalardaki sorunlu maddeleri uluslararası insan hakları hukuku ve AİHM içtihadına uygun hale getirmeli,
- Yargı paketinde kabul edildiği üzere, tutukluluğun son çare olarak başvurulan bir tedbir olmasını sağlamalı ve sadece ifade, örgütlenme ve barışçıl toplanma haklarını kullandıkları için siyasetçiler, aktivistler, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve diğer kişilere karşı rutin bir şekilde keyfi gözaltı ve kovuşturmalara başvurulmasına son vermeli,
- Ev içi şiddete maruz bırakılan kişiler için koruyucu ve önleyici tedbirlerin, faillere karşı ise yaptırımların etkin biçimde uygulanmasını ve 6284 Sayılı Kanun’un maddelerinin uygulanmasını sağlamalıdır.