TÜSİAD Başkanı’ndan Kürt sorunu ve PKK değerlendirmesi

18-11-2021
Etiketler TÜSİAD Kürt sorunu PKK Simone Kaslowski Demokratikleşme Merkez Bankası
A+ A-

Haber Merkezi – TÜSİAD Başkanı Simone Kaslowski, Türkiye'de Kürt sorununun henüz tam anlamıyla çözülemediğini, 'PKK’nin silahlı mücadeleden geri dönülmez bir şekilde vazgeçmesinin zorunluluk olduğunu kabul etmesi' gerektiğini belirterek 'toplumsal ve siyasal diyalog' çağrısında bulundu.

Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Simone Kaslowski, derneğin hazırladığı 'Geleceği İnşa' raporuyla ilgili soruları yanıtladı.

Türkiye'de demokrasinin mevcut durumunu değerlendiren Kaslowski, Kürt sorununun henüz çözülemediğini belirtti.

“İnişli çıkışlı bir demokratikleşme tarihimiz var”

T24'ten Murat Sabuncu'nun sorularını yanıtlayan Kaslowski,  Türkiye'de demokrasinin kurumsallaşmamış olmasının yeni bir durum olmadığını söyledi:

“Türkiye hiçbir zaman, devletin toplum ve bireyle ilişkisinin tam olarak dengeli ve demokratik olabildiği bir ülke olamadı. Zaman zaman geriye giden, yine zaman zaman hızlanan inişli çıkışlı bir demokratikleşme tarihimiz var.”

 İçinde bulunulan dönemin de ilerleme dönemi olmadığını ekleyen Kaslowski, metropolleşmeyle beraber gelecek için umut doğduğunu kaydetti:

"Ama unutmayalım, Türkiye bu inişli çıkışlı dönemlerin son toplamında, tarihsel olarak demokratikleşme yolunda artıları daha fazla olan bir ülkedir. Diğer taraftan toplumun farklı kesimleri metropolleşme ile birlikte daha fazla etkileşime girmekte ve bu durum toplumun, özellikle gençlerin demokrasi bilincini ve talebini beslemekte. Bu da gelecek için umut veriyor. Biz de geleceği inşa çalışmamızda, kalkınma ve gelişmenin üç unsurundan biri olarak kurumlar ve kuralların kapsayıcı şekilde güçlendirilmesini savunuyoruz."

“Kürt sorununun çözüldüğünü söyleyemeyiz”

"Size göre Kürt sorunu çözüldü mü? Çözülmedi ise şu anki durum ve gelecek için nasıl bir yol haritası olmalı? " sorusuna yanıt veren Kaslowski, sorunun henüz çözülemediğini, PKK’nin silahlı mücadeleden vazgeçmek zorunda olduğunu belirtti:

"Kürt sorununun tamamen çözüldüğünü henüz söyleyemeyiz. Geleceğimizin inşasında, ülkemizin birikmiş sorunlarını çözme kapasitesini geliştirecek bir zeminin oluşturulmasını çok önemli görüyoruz. Kürt sorunu maalesef dünyadaki pek çok benzeri gibi terörle mücadele ile karışabilen bir sorun. Öncelikle herkesin silahlı mücadelenin bir araç olamayacağını, örgütün silahlı mücadeleden geri dönülmez bir şekilde vazgeçmesinin zorunluluk olduğunu kabul etmesi gerekir. Diğer taraftan teröre karşı mücadele ile temel insan haklarının karıştırılmaması, terörle mücadelenin hakların kısıtlanmasına neden olmaması gerekir. Toplumsal ve siyasal diyalog bu karışıklığı önlemede en önemli aracımızdır. Türkiye her iki amacı aynı anda gerçekleştirebilecek bir olgunlukta ve deneyimde bir ülkedir."

“Anadil öğretilmeli”

Anadilde eğitim konusunda da değerlendirmeler yapan Kaslowski, TÜSİAD’ın 2012'de TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonuna verdiği görüşü tekrar etti.

Türkçenin resmi eğitim dili olması yönünde fikir belirttiklerini ifade eden Kaslowski "O görüşümüzde ayrıca anadilin o dilin edebiyatı ve kültürüyle birlikte kapsamlı bir program olarak öğretilmesi gerektiğini de belirtmiştik. Bu konu hem kültürel haklar hem de pedagojik ihtiyaçlar açısından değerlendirilmeli" dedi.

“Merkez Bankası'nın asıl görevi enflasyonu kontrol etmek”

Kaslowski ayrıca, "Sermaye kesimi iktidarın seçimi kaybedeceğini gördü, yeni oluşacak iktidara yol haritası sundu" eleştirilerini kabul etmediğini aktardı.

Türkiye Merkez Bankası özerkliği konusuna da değinen Kaslowski, bankanın esas hedefini unutmaması gerektiğini belirterek ülke olarak fakirleşildiğini ve Merkez Bankası'nın asıl görevinin enflasyonu kontrol etmek olduğunu ifade etti.

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli
 

Son paylaşılanlar

Foto: DEM Parti logosu

DEM Parti'den kayyım kararına ilişkin ilk açıklama

DEM Parti, Dersim ve Ovacık belediyelerine atanan kayyımların ardından açıklama metni yayımladı. Açıklamada, "Kayyım darbesinde ısrar ederek partimizi yıldırmayı, halkı siyasi tercihlerinden vazgeçirmeyi ve topluma bu darbeyi kabul ettirmeyi düşünüyorsanız çok yanılıyorsunuz" ifadelerine yer verildi.