İstanbul (Rûdaw) – Gazeteci Dayanışma Ağı (GDA), İstanbul’da “Basın Özgürlüğünün Türkiye Sorunu” başlıklı bir çalıştay düzenledi. Çalıştayda gazeteci ve akademisyenler, Türkiye'de basın özgürlüğünün durumu, “sosyal medya yasası”, gazetecilerin sorunları ve çalışma koşulları, bağımsız gazetecilik ve mali kaynaklar, etik ve ırkçılık gibi konularda görüşlerini dile getirdi.
Şişli Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen çalıştayın ilk bölümünde, moderatörlüğünü Gazeteci Nurcan Çalışkan'ın yaptığı seminerde “Sosyal Medya Kanunu” ele alındı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili ve gazeteci Ahmet Şık, gazeteci Can Ertuna ve Medya ve Hukuk Derneği (MLSA) Eşdirektörü Veysel Ok, sosyal medya yasasının içeriğini, basın özgürlüğüne yönelik tehditleri, bunun düşünce ve düşünce özgürlüğü üzerindeki etkilerini anlattı.
"Bu yasaya göre herkes tutuklanabilir"
TİP Milletvekili Ahmet Şık, yasanın Ekim ayında Meclis'te kabul edilmesi ve yasa olarak yürürlüğe girmesi halinde olumsuz sonuçları olacağını söyledi.
Şık, "Bu kanun bir hayır getirmeyecek. Bu yasada halkın yararına hiçbir şey yoktur. Ayrıca bu kanunla herkes tutuklanabilir” dedi.
Gazeteci Can Ertuna da hükümetin argümanlarına dikkat çekerek, "Bu yasa dezenformasyonu artıracak" yorumunda bulundu.
"İşkence ve hak ihlallerine ilişkin raporlar bu yasa ile engellenebilir"
Medya ve Hukuk Derneği (MLSA) Eşdirektörü Veysel Ok da yasanın sadece gazetecileri değil tüm sosyal medya kullanıcılarını da baskısı altında bırakacağını söyledi.
Ok, "Örgütümüz MLSA, gazetecilerin haklarına, düşünce ve düşünce özgürlüğü davalarına ilişkin ihlalleri rapor şeklinde hazırlamaktadır. Ancak faaliyetlerimiz dezenformasyon kanunu çerçevesinde değerlendirilebilir ve teşkilatımız Adalet Bakanlığı tarafından kapatılabilir. Ayrıca Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) işkence raporlarını yayınlıyor. Bu raporlar da bu kanun kapsamına girecektir. Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından yolsuzlukla ilgili videolar yayınlıyor. Bu videolar da dezenformasyon yasası kapsamına girer" diye konuştu.
Moderatörlüğünü Gazeteci İzel Sezer'in yaptığı çalıştayın ikinci bölümünde "Gazetecilerin Çalışma Koşulları ve Meslek Hakları" konusu ele alındı.
DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) avukatı Ülkü Şahin, gazetecilerin çalışma koşulları ve meslek haklarına ilişkin konuştu. Katılımcılar, sendikaların, gazetecilerin ve medya çalışanlarının örgütlenmesinin önemine vurgu yaptı.
Gazeteci Sezgin Kartal'ın moderatörlüğünü yaptığı çalıştayın üçüncü bölümünde "Medya Alanında Dönüşüm: Bağımsız Gazetecilik ve Medya Finansmanı" konusu ele alındı.
Gazeteciler Atakan Sönmez, Çağri Sarı ve Gökçer Tahincioğlu, bağımsız gazetecilik ve medya finansmanı konusundaki düşüncelerini paylaştı.
Moderatörlüğünü Gazeteci Derya Kap'ın yaptığı çalıştayın son bölümünde "Medyada Etik ve Irkçılık" konusu ele alındı.
Akademisyen Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu, Prof. Dr. Süleyman İrvan ve Doç. Dr. Erkan Saka, medyada gayrimüslim azınlıklara ve diğer dinlere, milletlere ve mezheplere karşı ırkçı medyacılık üzerine konuştu.
"Medyada ırkçılık artıyor"
Akademisyen Erkan Saka, Türk medyasındaki nefret ve ırkçılık içeren haberlerinin arttığına dikkat çekerek, "Irkçılığın günümüzde açıkça ve daha kitlesel olarak kendini gösterdiğini görüyoruz. İnsanlar 'ben ırkçıyım' diyebilir. Önümüzdeki dönemde mevcut ırkçılığın dışında yeni bir ırkçılık ortaya çıkabilir” dedi.
"Türkiye basın özgürlüğünde geri gidiyor"
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ne göre Türkiye bu yıl 180 ülke arasında 149’uncu sırada yer alıyor ve bu da Türkiye'nin hala en kötü kategoride olduğu anlamına geliyor.
Raporda ayrıca, 2021'de gazetecilere yönelik şiddete karşı kitlesel eylemler, hak arama konusunda elde edilen kazanımlar, bazı mahkemelerin aşırı baskılar nedeniyle verdiği olumlu kararlar ve gazeteci tutuklamalarındaki azalma nedeniyle Türkiye'nin 149. sırada yer aldığı belirtiliyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne göre 2021'de Türkiye'de 241 gazeteci yargılandı, 73 gazeteci tutuklandı, bir gazeteci öldürüldü ve 115 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı.
Türkiye'de hala 65 gazeteci tutuklu ve dolayısıyla Türkiye, Çin'den sonra en çok cezaevinde gazeteci bulunan ülke.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın