Haber Merkezi - Prof. Dr. Naci Görür, Marmara’da olası bir depremde ekonominin çökeceğini belirterek, “Marmara bölgesinin ekonomisinin çökmesi ne demektir? Türkiye üretiminin yüzde 60’ını oluşturan bir bölge. O bölgede ekonominin çarkları durur da dizüstü çökerse Türkiye genelinde çöker. Türkiye ekonomik olarak bağımsızlığını kaybettiği gibi iddia ediyorum siyasi bağımsızlığını da kaybeder” dedi.
İzmir'de düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nin dördüncü gününde “Doğaya Davet” oturumu düzenlendi.
Bugün düzenlenen oturumda yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Türkiye’de kentlerin deprem dirençli hale getirilmesi gerektiğine vurgu yaparak altı temel konu üzerinden anlatım yaptı.
“Maraş depremi bekleniyordu”
Yer bilimci olarak bir karar aldığını ve artık gerek duymadıkça özel sorular sorulmadıkça deprem, fay, deprem nerede olacak, nasıl olacak, hangi fay kırıldı, hangi fay kırılacak konusunda konuşmayacağını belirten Görür, “Görünürde 50 bin, muhtemelen çok daha fazla insanımızı bir gecede, bir dakikada toprağa gömdük. İşte depremin sonucu bu. Bu deprem biliniyordu” dedi.
Görür, “Deprem bir gerçektir. Bu ülkenin en önemli sorunudur. Bu siyasiler tartışıyor ya hani hukuk, adalet diyor, işsizlik, yolsuzluk diyor. Ne sayıyorsanız sayın en başa depremi koymak zorundasınız. Öyle bir gerçek ki yok edemezsiniz. 13 milyon seneden beri bu bölgede depremler olageliyor. Ve daha milyonlarca sene devam edecek. Türkiye’nin herhangi bir zamanında herhangi bir yerinde deprem olabilir, binlerce insanı toprağa verebiliriz” ifadelerini kullandı.
“Mademki bu ülkede depremler olagelecektir, mademki depremleri engelleyemiyoruz, o halde depremlerde yıkılmamak için millet olarak deprem dirençli kentler oluşturmak zorundayız” diyen Görür, deprem dirençli yerleşim alanları oluşturulduğu takdirde deprem korkusunun da atlatılacağını söyledi.
Görür bu konuda Kaliforniya, Meksika, Şili, Japonya ve İtalya örneklerini sıralayarak, “Onlar nasıl başarmış biliyor musunuz? Çünkü o ülkeler genellikle bilime inanan, bilimin ışığı altında yol alan bilgi toplumuna dönüşmüş çağdaş ülkeler ve insanlar. O zaman biz millet olarak bu izde yürümek mecburiyetindeyiz. Yapmak için de her şeyimiz var” yorumunu yaptı.,
“Yöneticiler de eğitilmeli”
Prof. Dr. Naci Görür, yöneticilerin de deprem konusunda eğitilmesi gerektiğini belirterek, “Deprem kentine herhangi bir yönetici geldiği zaman normal bir kentin yöneticisi gibi olamaz, olmamalı. Deprem nedir bilmeli. Yönettiği kenti, tehlikesi, hangi faylar ve sistemle tehdit ediliyor onu bilmeli. Tehlike analizi nedir onu bilmeli. Deprem olmadan önce zarar nasıl azaltılır onu bilmeli. Bu doğrultuda kentin çeşitli dairelerinde depremle ilgili kuruluşları harekete geçirebilecek bilgisi, yeteneği olmalı, onları koordine ve organize edebilmeli” dedi.
Halkın da bilinçlendirilmesi gerektiğini anlatan Görür, “Bir kentin halkı eğer deprem bilinçli, bilgili, birikimli ve kültürlü değilse siz o kenti asla depreme hazırlayamazsınız. Çünkü deprem kültürü olmayan halk, depremde yara alabilecek her işi gizli gizli yer altında yapar, sağından solundan dolaşır yine yapar” diye belirtti.
Altyapıya değinen Görür, “Siz bir kenti deprem dirençli yapacaksanız bu altyapıyı deprem dirençli yapmak zorundasınız. Örnek oldu bugünkü deprem bölgesi, altyapı diye bir şey yok. Bütün altyapı tahrip oldu. Kanalizasyon sistemi su şebekesine karıştı. Bugün su içemiyorlar. Hastalık da kasıp kavuracak. Bu kehanet değil” ifadelerini kullandı.
“10 seneden önce Maraş, Gaziantep eski durumuna gelemez”
Maraş ve Antep’in bölgenin ekonomi kentleri olduğunu hatırlatan Görür, “Bugün orada ekonominin çarkları durdu. Şu anda ekip kalmadı. Ekipmanın çoğu çalışmıyor. Aynı zamanda üretimleri durdu. Bir şey üretemiyorlar. Stokları telef oldu. Pazarı kaybettiler. Dünya mal ister, seni fazla beklemez. Tahmin ediyorum 10 seneden önce Maraş, Gaziantep eski durumuna gelemez. 10 sene oh be gelebilirsiniz derseniz dünyayı kaybedersiniz. Hafızasından siler. O bölge çökerse halk mutsuz olur” dedi.
“Marmara depremi olursa ekonomi çöker”
Prof. Dr. Naci Görür, “İstanbul’da eğer Marmara depremi olur ve haliyle girersek ekonomi çöker. Marmara bölgesinin ekonomisinin çökmesi ne demektir? Türkiye üretiminin yüzde 60’ını oluşturan bir bölge. O bölgede ekonominin çarkları durur da dizüstü çökerse Türkiye genelinde çöker. Türkiye ekonomik olarak bağımsızlığını kaybettiği gibi iddia ediyorum siyasi bağımsızlığını da kaybeder. Ona cevabını sayın Cumhurbaşkanımızın şu cümlesiyle söylüyorum, ‘bana söylediler, IMF bizden 5 milyar dolar ödünç istiyor, ben de dedim ki verin, bugün borç alan yarın talimat alır.’ O zaman bu cümle her şeyi ifade ediyor değil mi?” diye konuştu.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın