Erdoğan, Almanya’da: Bizim İsrail’e borcumuz yok

17-11-2023
Etiketler Almanya Türkiye Gazze Hamas İsrail Olaf Scholz Recep Tayyip Erdoğan
A+ A-

Haber Merkezi – Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile ortak basın toplantısında açıklama yapan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ben rahat konuşuyorum çünkü bizim İsrail'e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar. Biz holokost cenderesinden geçmedik, öyle bir durumumuz da yok” dedi.

Erdoğan ile Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç da Berlin'e gitti.

Erdoğan, ziyareti kapsamında Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ile baş başa ve heyetler arası görüşme gerçekleştirdi.

Erdoğan, görüşmenin ardından Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile ortak basın toplantısına katıldı.

Scholz'un açıklamalarından satır başları şöyle:

"İkimiz de dünyadaki krizlerle uğraşıyorum. İlk önce Rusya ve Ukrayna saldırısı ve bnuun doğurduğu sonuçlar oldu. İkimiz de Rusya'nın bu saldırganlığını mümkün olduğunu kadar hızlı şekilde sona erdirmesinde mutabıkız.

Türkiye'nin Ukrayna'dan tahıl ihracatı konusunda önemli bir rol oynadığını biliyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanına bu alandaki kişisel katkılarından ötürü özellikle teşekkür etmek istiyorum. Moskova'nın bu anlaşmayı daha fazla sürdürmemesi üzücü. Rusya bu şekilde savaş yürüterek uzun yıllardır mevcut olan bir anlaşmayı ihlal ediyor. Avrupa güvenliği tehdit altında. İsveç'in NATO görüşmeleri hakkında TBMM'de yakın zamanda karar alınacaktır umarım.

“Ülkemizde Yahudi düşmanlığına hiçbir şekilde yer yok”

Diğer bir önemli konu Orta Doğu'daki durum. Hamas, İsrail'e hunharca bir saldırı düzenledi. Hamas'ın terör eylemini keskin bir şekilde kınamaktayız. Biraz sonra bölgedeki gerilime karşı neler yapabileceğimizi konuşacağız. Orta Doğu'da bir yangın yerinin oluşmasından iki taraf olarak endişe duyuyoruz. Almanya'yı bilen bunu gayet iyi bilir. Bizim İsrail ile olan dayanışmamız hiçbir şekilde tartışmaya açık değil. İsrail'in uluslararası hukuka göre kendini savunma hakkı var. Her hayat eşit değere sahip. Filistinli sivil halkın yaşadıkları bizi de üzüyor.

Onlarca yıldır Almanya bu alanda insani yardım sunuyor. Bu sene 160 milyar Euro yardım sağladık. İnsani yardım alanında en büyük donörlerden biriyiz. İki devletli bir çözüm bizim için hedef. İsrail'in varoluş hakkı bizim için olmazsa olmaz. Şunu da söylemek istiyoruz, ülkemizde antisemitizm, Yahudi düşmanlığına hiçbir şekilde yer yok. Siyasi ya da dini olsun yüzyıllardır gelişmiş ya da dışarıdan ülkeye gelsin bizim için hiç fark etmiyor.”

Erdoğan'ın açıklamaları ise şöyle:

"Biraz sonra kendisiyle Türkiye-Almanya arasındaki kapsamlı ilişkileri tüm yönleriyle ele alacağız.

Bu işin ticari, siyasi, askeri ilişkiler boyutu olacak. Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri de konuşacağız. Son olarak da körfezdeki İsrail-Filistin arasındaki gelişmeleri konuşacağız.

“Gazze diye bir yer kalmadı”

Açık ve net konuşmayı severim. Burada da açık ve net konuşacağım. 7 Ekim tarihi ilk başlangıç olarak anlatılıyor. 7 Ekim'den sonraki süreçse hiç konuşulmuyor. Şu an itibariyle malum 13 bin Filistinli çocuk, kadın, yaşlı ne yazık ki öldürülmüştür. Bunun yanında artık neredeyse Gazze diye bir yer kalmadı. Her taraf yerle yeksan oldu. Şu anda yatıyorlar, kalkıyorlar Hamas Hamas Hamas... Hamas'ın silah varlığı ve gücü ile acaba İsrail'in silah varlığı ve gücü mukayese edilebilir mi?

Şu anda İsrail'in nükleer silahı var mı, var. Ama bunu İsrail'e sorarsanız var demez. Onlar yalanı çok iyi kullanıyorlar. Bütün bunlarla beraber şu anda şu kadar mali destek verildiğinden bahsediliyor. Peki Hamas'a böyle bir mali destek veriliyor mu, hayır, böyle bir şey yok. Filistin'in kendisine verilmesi gereken destekler de verilmiyor. Bütün bu yokluklar içinde şurası çok önemli: ibadethaneler, kiliseler vuruldu. Bütün bunlarla beraber hastaneler vuruldu. Halbuki bütün bunların yanında hastanelerin vurulması, çocukların öldürülmesi Tevrat'ta filan böyle şeyler yoktur, yapamazsın.

“Bizim İsrail'e borcumuz yok”

İnsan Hakları Beyannamesine göre yapamazsın. Burada görüldüğü gibi bu çocuklar nasıl vuruluyor, hastanelerde nasıl öldürülüyor? Bunlar karşısında biz elimiz kolumuz bağlı mı duracağız? Buna karşı sesimizi çıkarmayacak mıyız? Eğer burada elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı kalırsak bunun hesabını tarihe veremeyiz. Bunun için bir borçluluk psikolojisi içerisinde İsrail-Filistin savaşını değerlendirmemek gerekir.

Bakın ben rahat konuşuyorum çünkü bizim İsrail'e borcumuz yok. Borçlu olsak bu kadar rahat konuşamayız. Borçlu olanlar rahat konuşamıyorlar. Biz holokost cenderesinden geçmedik, öyle bir durumumuz da yok. Çünkü bizim insana saygımız çok çok farklıdır. Başbakanlığım döneminde ben ilk defa antisemitizm noktasında tavır koymuş bir liderim. Dünyada hiçbir başbakan bu tavrı koymamıştı ama ben koydum ta o zaman... Bundan dolayı da kimseye borcumuz yok.

Bizim bu seyahatimizde bunları tabii konuşacağız ama tüm bunların yanında konuşmamız gereken önemli bir mesele de şu; bunu nasıl çözeceğiz? İnsani ateşkese acaba Türkiye ne kadar katkıda bulunabilir, Almanya ne kadar katkıda bulunabilir?

 Bu adımları beraber nasıl atabiliriz? Burası önemli. ve buna var mıyız, yok muyuz? Bir hafta sonra sayın Steinmeier İstanbul'a gidiyor. Kendisinden ricada bulundum. Dedim ki siz bir taraftan tutun. Bize düşen görev neyse biz de diğer taraftan tutalım ve insani ateşkesi birlikte sağlayalım.”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli