Türkiye Adalet Bakanı’ndan nafaka açıklaması: İki taraf açısından düşünmek gerekir
Haber Merkezi – Türkiye Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Nafaka ile ilgili bahsedilen mağduriyetlere duyarsız kalmamak gerekir. Kadının hassasiyeti noktasında biz hassasız. Kadınların korunması, onların nafaka konusunda mağduriyetlerine yol açılmamasını biz de savunuyoruz. Diğer yandan eğer dosya bazında farklı haksızlıklara neden olunuyorsa her iki taraf açısından düşünmek gerekir” dedi.
Bakan Tunç 1 Kasım'da düzenleyecekleri sempozyum ile aile hukuku konusunu yeniden masaya yatıracaklarını, sempozyumda “tüm mağduriyetleri” ele alacaklarını söyledi.
Tunç, Kanal 7 televizyonu canlı yayınında soruları yanıtladı.
Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin bir soru üzerine Bakan Tunç, "Adalet Bakanlığı olarak daha öncesinde de bizim bu konuda hazırlıklarımız, taslak çalışmalarımız olmuştu. Tüm bunlar tekrar bir araya getirilip, tekrar değerlendirilecek. MHP'nin de kamuoyuyla paylaştığı 100 maddelik bir önerisi vardı. Tüm bunlar tartışılacak. Tabii muhalefete gidilecek. Uzlaşmaya yönelik tutumları görülecek” diye konuştu.
“Bir uzlaşma komisyonu kurulabilir”
Partiler arasındaki görüşmeler neticesinde, yeni anayasa çalışmalarının usulü şeklinin ortaya çıkacağını aktaran Tunç, şunları kaydetti:
"Partiler eğer uzlaşmaya yanaşırsa, bir uzlaşma komisyonu kurulup bir ilerleme görülebilir. Uzlaşmaya yanaşmayan partiler olursa da milletimiz bunları görür. Temennimiz, tüm siyasi partilerin milletimize olan bu borcumuzu yerine getirmek için duyarlı davranması ve yeni dönemde inşallah 28. Dönem Meclis'i bu başarıyı göstersin ve tarihe geçsin."
Kira uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk
Bir başka soru üzerine, 1 Eylül'den itibaren kira hukukunda da zorunlu arabuluculuğu getirdiklerini hatırlatan Bakan Tunç, artık arabuluculuğa başvurmadan dava açılamayacağını belirtti.
Yılmaz Tunç, arabuluculuğun, dava süreçlerinde zaman tasarrufu sağladığını, yargının iş yükünü azalttığını ifade ederek, arabuluculukla, dostane bir şekilde olayların çözüme kavuşmasının sağlandığını, böylece toplumsal barışa hizmet ettiklerini anlattı.
Arabuluculuğun kapsamı genişletecek
Tunç, "1 Eylül'den itibaren geçtiğimiz 16 günde yaklaşık 14 bin civarında arabulucuya başvuru oldu. Bunun 12 bin küsuru kirayla ilgili, diğerleri de diğer davalarla ilgili. Kira ile ilgili özellikle bir çok ilden bize anlaşma örnekleri geliyor hatta anlaşma videolarını fotoğraflarını gönderenler de var" dedi.
Yılmaz Tunç, yeni dönemde arabuluculuğun kapsamını daha da genişleteceklerini, "aile arabuluculuğunu" da bu kapsamda ele almak istediklerini kaydetti.
Tazminat ve nafaka konusu
Bakan Tunç, "Nafaka meselesiyle ilgili bir adım atılacak mı?" sorusu üzerine, bu konunun uzun süredir tartışıldığını söyledi.
1 Kasım'da aile hukukuyla ilgili sempozyum düzenleyeceklerini belirten Tunç, şöyle konuştu:
"Önceki haftalarda 'Aile hukukunu baştan sona ele alacağız' dediğimde hemen birileri devreye girdi, 'Medeni Kanun değişiyor mu?' Medeni Kanun 2021 yılında değişti zaten. Medeni Kanunu rafa kaldırma gibi bir şey olabilir mi? Bizim yeni ihtiyaçlarımız yok mu? Diğer mevzuat çalışmalarında değişiklik yapıyoruz. Aile hukukuyla ilgili de boşanma davalarıyla ilgili uzun süren yargılamalardan vatandaşlarımız şikayetçiyse burada TBMM'deki milletvekillerimiz buna duyarsız kalmaz. Bizim de Adalet Bakanlığı olarak oluşturduğumuz bilim kurulları var. Bu anlamda Meclisimize teknik destek verecek olan yürütmenin makamı Adalet Bakanlığı. Boş mu duracağız. Bu anlamda o vatandaşlarımızın taleplerine duyarsız mı kalacağız? 10 yıl süren boşanma davası var. Burada boşanma davasıyla tazminat, nafaka konularını ayırabiliriz, ayırmamız da gerekir. Nafaka ile ilgili bahsedilen mağduriyetlere duyarsız kalmamak gerekir. Kadının hassasiyeti noktasında biz hassasız. Kadınların korunması, onların nafaka konusunda mağduriyetlerine yol açılmamasını biz de savunuyoruz. Diğer yandan eğer dosya bazında farklı haksızlıklara neden olunuyorsa her iki taraf açısından düşünmek gerekir."
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, tüm mağduriyetleri ele alacak bir sempozyumun Türkiye Adalet Akademisi öncülüğünde yapılacağını, Aile ve Sosyal Hizmetleri Bakanlığının da sempozyuma davet edileceğini bildirdi.