Gelecek Partili Torun’dan MEB’e Kürtçe öğretmen çağrısı
Haber Merkezi - Gelecek Partisi Genel Sekreteri Cemalettin Kani Torun, MEB’nin Kürtçe seçmeli dersler için 3 öğretmen atamasına tepki göstererek, “MEB’nın acilen kadro artırımına giderek bu hatadan vazgeçmesi gerekmektedir” dedi.
Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı, temmuzun ilk haftasında 20 bin öğretmen ataması yaptığını açıkladı.
Bakanlık, Türkiye genelinde 20 bin öğrencinin tercih ettiği Kürtçe seçmeli dersler için sadece 3 öğretmen atadı.
Baklanlığın bu kararının ardından Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG) ve Kürt Dil Hareketi (HEZKURD) sosyal medya üzerinden “#Kurdceye200Atama" etiketiyle kampanya başlattı. Sosyal medyada yoğun ilgi gören kampanyaya siyasiler de destek verdi.
“Ana dilde eğitim insan hakkıdır”
Gelecek Partisi Genel Sekreteri Cemalettin Kani Torun, Twitter hesabı üzerinden paylaştığı mesajında, “Milyonlarca TC vatandaşının ana dili olan Kürtçe’nin eğitimi için sadece 2 öğretmen kadrosu ilan eden MEB’nı kınıyorum. İnsanların ana dillerini öğrenmesi ana dilinde eğitim alması insan hakkıdır. MEB’nın acilen kadro artırımına giderek bu hatadan vazgeçmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Milyonlarca TC vatandaşının ana dili olan Kürtçe’nin eğitimi için sadece 2 öğretmen kadrosu ilan eden MEB nı kınıyorum. İnsanların ana dillerini öğrenmesi ana dilinde eğitim alması insan hakkıdır. MEB nın acilen kadro artırımına giderek bu hatadan vazgeçmesi gerekmektedir.
— Dr. C. Kani Torun (@torunkani) July 17, 2022
“Bakanlığımız bu konuda müspet düşünüyor”
Öte yandan dün İstanbul Fatih’te HEZKURD’un yaptığı açıklamaya katılan AK Parti MKYK üyesi ve eski Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, konuyu Milli Eğitim Bakanı ile görüştüklerini söyledi.
Kurt, şunları kaydetti:
“Toplumsal hakların kriminalize edilmeden, terörize edilmeden müspet bir dille bağcığı dövmek değil üzümü yemek maksadıyla ülkemizin bu konuda bu tür meseleleri demokratik anlamda çok olgun bir şekilde karşılayıp gereken cevabın müspet bir şekilde vereceğine inanıyorum. Bakanlığımız bu konuda müspet düşünüyor. Ben bu konuda dün sayın bakanımızla da görüştüm. Kendisi gereken açıklamayı yapacak ama şu kadarını ifade edebilirim sadece. Olaya gerçekten müspet yaklaşılıyor. Bu dersi seçenlerin bir mağduriyet yaşanmaması için ciddi bir kararlılık var. Bu konuda bir eksiklik olmayacağını ifade ediyor ve bununla ilgili bir açıklama da yapacak ilerleyen günlerde. Bu dili kullanan, bu hakkı meşruiyet sınırlarını koruyarak müspet hareket içerisinde bağcığı dövmek değil üzüm yemekle ilgili bir dili tutturarak yapabilen arkadaşlarımızın ülkemize, insanımıza ve insan hakları açısından da evrensel değerler açısından da çok büyük kazanımlar sağlayacağına inanıyorum. Bu konuda bir umut var.”