İmamoğlu: İstanbul sizindir, size ait olanı kimseye kaptırmayın
Haber Merkezi - İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Üsküdar Salacak Sahili’nde yapılan yeni düzenleme dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, “İstanbul sizindir; denizi sizindir, taşı, toprağı, doğası, parkı, bahçesi sizindir. Onun için İstanbul’un tüm doğal ve tarihi kıymetleri de sizindir. Size ait olanı kimseye kaptırmayın” dedi.
İmamoğlu, Üsküdar Salacak Sahili Çevre Düzenlemesi ve Üsküdar Hakimiyeti Milliye ile Selmani Pak Caddeleri Düzenlemesi açılışlarını gerçekleştirdi.
İstanbul’a, kendi yönetimleriyle birlikte, bereket ve adalet geldiğine vurgu yapan İmamoğlu, “Bereketin kapılarını açan iki anahtar var. Birisi gayret, birisi adalet. En üst seviyede gayret gösterir, adaletten şaşmazsak, işimiz de bereketli olur. Çok şükür 5 yıl boyunca gerçekten çok gayretli bir ekip olduk ve adaletli de bir yönetim olmaya devam ettik. İstanbul'a onun için içtenlikle söylüyorum, bereket getirdi bu iki duygu. Bizden önceki yönetimden çok daha az bir bütçeyle, çok güzel işler başardık” diye konuştu.
Metrolardan alt yapı yatırımlarına, kreşlerden öğrenci yurtlarına, burslardan Halk Süt’e, bölgesel istihdam ofislerinden kadın istihdamına, sosyal yardımlardan Kent Lokantalarına kadar birbirinden farklı alanlardaki hizmetlerinden örnekler veren İmamoğlu, özetle şunları söyledi:
“Bu şehrin dar gelirleri ne yer ne içer, nasıl geçinir; umursamadılar. İsraf ve kibir batağına gömülüp milletten o kadar uzaklaştılar ki, Kent Lokantalarını bile küçümseyecek kadar kibre boğuldular. Kent Lokantalarında 40 liraya tam bir öğün yemek yiyen vatandaşlarımızın ve oraya giden insanlarımızın kandırıldığını iddia edecek kadar ileri gittiler. Kendilerinin yarattığı pahalılığa ve ekonomik zorluktan bunalmış vatandaşlarımızdan özür dileyeceklerine hakaret ettiler. Onlar, sadece vatandaşın oyunu almaya ve kurdukları israf düzenini sürdürmeye odaklı insanlar. Bir kişinin emirlerini yerine getirmeye odaklanmış ve şartlanmışlar. Başka bir düşünceleri yok. Sadece bir avuç rantiyeciyi, bir avuç işgalciyi korumakla meşguller. Üsküdar sahillerini işgal edenlerin kimler tarafından nasıl korunduğunu siz biliyorsunuz. Yıkım yaptığımızda oraya bizim polisimizi nöbet tutmaya mecbur kıldılar bir hafta; utanmadan, sıkılmadan ama biz yılmadık. Halka ait olanı halka açtık. Pırlanta gibi yer yaptık. Size ait, vatandaşımızın.
“Milletin parasını millete vermeye devam edeceğiz”
Daha bu başlangıç. Bize geri adım attıramazlar, attıramadılar. Ben geri adım atmam kardeşim, geri adım atmam. Kendi mülkü gibi kullananlara karşı, bir milim eğilmem. Siz varsınız arkamda. Halka ait olanı da halka açarım. Açmaya devam edeceğim. Milletin parasını millete vermeye devam edeceğiz. Tamamen yolumuz bu yol. Çünkü biz, size bunları anlattık. Siz de bizi onun için seçtiniz. Öyle değil mi? Bana bunun için yetki verdiniz. Öyle değil mi? Ben sizden aldığım görev ve yetkiyi sadece sizin için kullanırım. Onlar bir kişi için kullanır. Ben, milletimiz için kullanmaya devam edeceğim. İşte Salacak sahili. Çevre düzenlemesi. Bana göre İstanbul’un ve dünyanın en güzel manzarasına sahip bir yer. Yıllarca imar izni ve kaçak yapılarla işgal edilmişti. Öyle değil mi? Şimdi, asıl sahiplerine geçiyor. 16 milyon İstanbulluya kazandırmak için dört koldan mücadele verdik. Nihayet bu emsalsiz güzelliği sizlere teslim ediyor, emanet ediyoruz.
“5 yılda İstanbul ve Üsküdar için çok şey yaptık”
2013 Kasım ayında başladığımız projenin bu bölümünü, 4 aydan kısa bir süre içerisinde tamamladık. Denize çaktığımız çelik kazıklarla da sahili güçlendirdik. Doğal taş ve bitkisel peyzaj ile burayı kimlikli, keyifli, huzurlu bir buluşma noktasına dönüştürdük. Burası bir yarışma projesi aynı zamanda. Çok şık bir seyir alanı hâline geldi. Karşınızda Kız Kulesi, diğer tarafta Topkapı Sarayı. Biraz önce önünden geçerek geldim, çöplük hâlindeyken pırlanta gibi bir yer olan Sarayburnu ve oradaki arkeolojik park alanını gidip görmenizi isterim. İstanbul sizindir; denizi sizindir, taşı, toprağı, doğası, parkı, bahçesi sizindir. Onun için İstanbul’un tüm doğal ve tarihi kıymetleri de sizindir. Size ait olanı kimseye kaptırmayın. Öyle rant hırsıyla gözü dönmüşlere geçit vermeyin. Az ileride yıkımını yaptığımız yere -buna bir tane bile cevap veremiyorlar- Şehircilik Bakanı’yken bir haftada oraya izin ve imar çıkardılar, biliyor musunuz? Tabii itirazlarımızla o imar iptal edildi. Şaka gibi. Kim için? Ne için? Kim o? Şimdi aday. Hadi işine. Aynı şekilde bu şehrin başına Kanal İstanbul belası açmaya niyetlenenleri sizler durdurdunuz. Yine vakit geç olmadan durduracaksınız. Eminim buna. 31 Mart’ta sandığa gideceksiniz. Başta Kanal İstanbul olmak üzere ‘Bütün rant projelerini alın başlarına çalın, başlarına çalın. İcraatçı ve halkçı bir anlayışla 5 yılda İstanbul ve Üsküdar için çok şey yaptık. Bundan sonra daha da fazlasını yapacağız. Daha büyük hedeflere, çok daha güçlü yürüyeceğiz. İcraatçı ve halkçı anlayışı daha da yukarı taşıyacağız.
“Bu şehirde ‘azınlık’ lafını reddediyorum”
İsraf ve ihanet şebekelerine bu şehirde son vereceğiz. Bizim tek borcumuz var, onu söyleyeyim. O da bu şehrin 16 milyon insanına. Başka kimseye borcumuz yok. Tek korkumuz var, Yaradan’dan korkarız. Yaradan korkusu bizi ne yapar, biliyor musunuz? Kul hakkı yemekten uzak tutar. Yaradan sevgisi bize ne verir, biliyor musunuz? İnsan sevgisi verir. Onun için benim siyaset anlayışımda amaç; toplumdaki en geniş uzlaşmayı, en büyük buluşmayı sağlamaktır. Bunu yapacağız. Milleti bölerek kazanılmış seçimi Allah bizden uzak tutsun. Milleti bölerek seçim kazanılır mı? Milleti kucaklaştırarak seçim kazanılır. Bir kişi bile kendini farklı, dışlanmış hissederse bu şehirde benim kalbim burkulur. ‘İşimi eksik yaptım’ derim. Onun için ben bu şehirde ‘azınlık’ lafını reddediyorum. Bu şehirde kimse azınlık olamaz. Bu şehirde herkes asildir. Onun için herkesin yanında olmayı görev bilirim. Biz bu anlayışı temsil ediyoruz.”