Özgür Özel: Her ananın gözünün yaşının durması için üzerimize ne düşüyorsa yaparız
Haber Merkezi - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında, yeni bir çözüm süreci tartışmalarına ilişkin, “Bu parti konuşmak için ya da kendi milliyetçiliğini ispat için Devlet Bey’den icazet almayacak. Bu parti demokratik bir açılım yapmak için DEM’den de bir çağrı beklemeyecek. Bu parti gelecek hafta genel başkanıyla, kuvvetli bir milletvekili grubuyla, yöneticileriyle Diyarbakır’da, Batman'da, Mardin'de, Şırnak'ta, Hakkari'de, Van'da olacak” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, gündemdeki konuları değerlendirdi.
Yeni çözüm süreci tartışması ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını değerlendiren Özgür Özel özetle şunları söyledi:
"Devlet Bey doğrusunu yapıyorsun”
“Baktılar, gördüler ki anketinde, kamuoyu araştırmasında, toplumda, CHP’nin lüzumsuz tartışmalardan kaçan, sürekli vatandaşın derdinden söz açan siyaseti karşılık buluyor. Devlet Bey normalleşmeye karar verdi. Devlet Bey DEM’e uzattığı eli söylüyor. Düne kadar ‘Kapatılsın. Hazine yardımına el konsun. Anayasa Mahkemesi de kapatılsın. Terör odağı’ dediği partiye, bize o partinin seçilmiş milletvekillerine diyalog kurduğumuz için, el sıktığımız için demediğini bırakmayan Devlet Bey, ‘Uzattığım el hesapsızdır, kitapsızdır’ demiş. Ben ona diyorum ki Devlet Bey doğrusunu yapıyorsun. El uzatmak iyidir. El sıkışmak iyidir. Konuşmak kavgadan iyidir. Diyalog kuru inattan iyidir. Barışmak küslükten iyidir. Bu yaptığın için seni eleştirmiyorum. Dün bana dediklerini dönüp de şimdi sana söylemiyorum. Diyorum ki el uzatman doğrudur. Milletin temsilcisine uzatılan el, milletin kendine uzatılan eldir. Milletin temsilcisine gösterilen saygı, onu seçene gösterilen saygıdır. Bir partiyi yok saymak, ona oy veren seçmeni yok saymaktır. Yıllardır bunu yapmadım. Yaptığımız için size karşı çıktım.
“Bu part, DEM’den bir çağrı beklemeyecek”
Milletin tercihi sanaysa ‘milli irade’, banaysa ‘beka sorunu’ DEM’eyse ‘bölücülük, terör örgütü.’ Bu anlayıştan vazgeçmek doğrudur. Bu sürece dair, CHP ne söylerse kendi söyleyecek. Televizyondaki yorumcular ağzıyla, birtakım ezberlerle, birtakım maksatlarla veya birtakım hesaplarla konuşanların ya da hesapsız kitapsız üç beş fazla reyting için ortalığı gerenlerin ağzıyla değil, bu parti konuşacaksa genel başkanının, grup başkanvekillerinin, sözcülerinin, milletvekillerinin ağzıyla konuşacak. Ayrıca bu parti konuşmak için ya da kendi milliyetçiliğini ispat için Devlet Bey’den icazet almayacak. Bu parti demokratik bir açılım yapmak için DEM’den de bir çağrı beklemeyecek. Ama bekleyenlere şunu söyleyeyim: Bu parti gelecek hafta, genel başkanıyla kuvvetli bir milletvekili grubuyla yöneticileriyle Diyarbakır’da, Batman'da, Mardin'de, Şırnak'ta, Hakkari'de, Van'da olacak. Bu parti orada açılan yumruklar sıkılsın diye değil, eller birbirine kavuşsun diye; birbirini duymayan kulaklar yeniden kapansın diye değil, birbirine kulak versin diye; bu parti gözyaşlarının durma ümidi durursa ‘Çatışmalar, gözyaşları sürsün. Analar ağlamaya devam etsin’ diye değil, o dünyanın en kıymetli şeyi, analarınızın gözyaşı tutsun diye; artık daha fazla şehit gelmesin diye, terör yüzünden oralara hizmet etmemenin bahanesi kalmasın diye, bu ülkedeki tüm vatandaşlar Anayasa’daki gibi fiilen de özgür olsun, özgür olduğunu hissetsin ve kendini bu milletin bu onurlu ve eşit vatandaşları görsün diye; Kürt kendini Türk’ten geri, Alevi kendini Sünni'den daha az eşit hissetmesin diye üstüne düşen ne varsa bunu cesaretle yapacak, kimsenin şüphesi olmasın.
Biz ne Devlet Bey’in bizi hapsettiği yerde ne DEM'in Sayın Eş Genel Başkanı'nın bize işaret ettiği, istikamet verdiği yerde ne Devlet Bey’in sözde korkularını, sözde endişelerini haklı çıkaracak bir şey yaparız ne DEM’in geçmişe birtakım referanslarla ortaya koyduğu güvensizlik üzerinden ‘Aman kendimizi birilerine beğendireceğiz’ diye olmadık bir şey yaparız. Biz Kürt'ün, Türk’ün, Alevi’nin, Sünni’nin kardeşliğinin, eşit yurttaşlığının ve bu Türkiye'de yaşayan, Anadolu'da yaşayan, Trakya'da yaşayan her ananın gözünün yaşının durması için üzerimize ne düşüyorsa onu yaparız, cesaretle yaparız.”