Haber Merkezi – DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, sel felaketinin yaşandığı Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde açıklama yaptı. Babacan "Karşı karşıya kaldığımız tablo büyük bir felaket, büyük bir afet" dedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, bugün sel felaketinin yaşandığı ve şu ana kadar 62 kişinin hayatını kaybettiği duyurulan Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde incelemelerde bulundu.
DEVA Partisi Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Candan Karlıtekin, DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Evrim Rızvanoğlu ve parti genel başkan yardımcıları İdris Şahin ve Selma Aliye Kavaf’tan oluşan heyetle beraber bölgeye giden Babacan, yaşamını yitirenlerin yakınlarıyla görüştü.
Afetin boyutunun çok büyük olduğunu söyleyen Babacan “Karşı karşıya kaldığımız tablo büyük bir felaket, büyük bir afet. Öncelikle hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Yakınlarına Allah’tan sabır diliyorum. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Çok sayıda vatandaşımızla sohbet ettik, geçmiş olsun dileklerimizi ilettik. Dükkanlarda, evlerde canlarını kaybedenlerin yakınlarıyla görüştük. Acı çok büyük. Bu kadar küçük, dar ve yoğun bir yapılaşmanın olduğu bir alanda çok büyük can kaybı oldu. Yüksek sayıda kayıp var” açıklamasında bulundu.
Hükümetin vatandaşların zararını tazmin etmesi gerektiğini belirten Babacan “Afet çok büyük. İşyerlerini, evlerini kaybeden vatandaşlarımız var. Kapanan işyerleri var. Esnafımızın bir kısmı artık tamamen sokakta çünkü dükkânı yok olmuş. Evini kaybeden çok sayıda vatandaşımız var. Köy yolları kapalı, köylerden merkeze inişle ilgili ciddi sıkıntılar var. Bütün bu acıların telafisi ve yaraların sarılması için de çok koordineli, yoğun bir çalışma gerekiyor. Hem merkezî hükumetin hem yerel yönetimlerin bu hasarın kısmen de olsa, tamamen de olsa tazminiyle ilgili aktif bir çalışma ortaya koyması lazım. Afet bölgesi ilanı kapsamında nasıl bir destek verileceğiyle ilgili esnek alan var. Hem merkezi hükumetin hem yerel yönetimlerin o alanı afet bölgelerine destek için sonuna kadar kullanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Tedbirler üzerinde düşünmeleri ve imar planları yapılırken geçmişte hazırlananları da dikkate almaları gerektiğini vurgulayan Babacan şu sözleri sarfetti:
“Buradaki özel durum küçük bir alanda çok yoğun bir yapılaşma olması ve bu yapılaşmanın suyun doğal akış yönünde gerçekleşmesi. Bundan sonra imar konusu ve yapılaşmanın yerinin seçilmesiyle ilgili çok daha hassas davranmak gerekecek. Bu acılardan ders alıp ileriye doğru neler yapmamız gerektiğini iyi çalışmamız gerekiyor. Tedbirlere kafa yormamız gerekiyor. İmar planlarını yaparken birkaç yüz sene önceye doğru bütün kayıt planlarını incelememiz lazım. Suyun bir akış yolu var. Bu yol 300-500 senede oluşan bir yol. Suyun akış yolunun önüne imarlaşmamak lazım. Maalesef özellikle arazinin dağlık olduğu yerlerde düz bir arazi bulunca imar konusunda cazip hale gelebiliyor. Kısa vadeli cazibeye kapılmamak lazım. Düz arazi diye hemen yapılaşmamak lazım.”
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın