Yaşar Güler: Hem Suriye’deki yeni yönetim hem de biz YPG’nin tasfiye edilmesini istiyoruz
Haber Merkezi – Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Suriye’de temel hedeflerinin YPG’nin tasfiyesi olduğunu belirterek, “Hem Suriye’deki yeni yönetim hem de biz PKK/YPG’nin tafsiye edilmesini istiyoruz” dedi. Güler yeni Suriye yönetiminin talep etmesi halinde askeri eğitim desteği sunbşleceklerini kaydetti.
Yaşar Güler, Milli Savunma Bakanlığında medya temsilcilerine yönelik Yıllık Değerlendirme Toplantısında, güvenlik, huzur ve barışı önde tutan çok yönlü, etkin bir savunma ve güvenlik politikasının takip edildiğini belirtti.
Çok boyutlu ve karmaşık hale gelen mevcut güvenlik ortamı ve bölgedeki kaotik gelişmelerin, Türk Silahlı Kuvvetlerini her an harekata hazır, etkin ve caydırıcı bir güç olmasını ve bu gücünü pekiştirmesini zorunlu kıldığını vurgulayan Güler, İstiklal Harbinden bu yana "en yoğun, en kapsamlı ve en etkili" faaliyetlerin icra edildiğini ifade etti.
Güler, nihai hedefin Irak ve Suriye sınırları boyunca Türkiye'ye tehdit olabilecek tüm terörist faaliyetleri kaynağında yok etmek ve terörü milletin gündeminden tamamen çıkarmak olduğunu vurguladı.
"Suriye'de kalıcı siyasi çözüme ulaşılacağına inanıyoruz"
Suriye'nin istikrarlı, demokratik ve siyasi açıdan birleşmiş müreffeh bir ülke olma vaktinin geldiğini ifade eden Güler, "Bunun için bizler de Suriye'de kapsayıcı bir anayasanın kabulü, serbest seçimlerin yapılması, tam normalleşme ve güvenlik ortamının sağlanması konusunda elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz. Bu çerçevede Suriye'de 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı temelinde kalıcı siyasi çözüme ulaşılacağına da inanıyoruz." diye konuştu.
Suriye'de yaşanan olayların maddi, manevi, sosyal ve toplumsal yükünü en fazla çeken ülkenin Türkiye olduğuna dikkati çeken Güler, DSG ile YPG’nin Suriye'deki güç boşluğundan yararlanarak bölgede “terör devleti” kurmaya çalıştığını kaydetti.
Suriye'deki son gelişmeleri en başından itibaren bölgedeki muhataplarıyla iş birliği ve koordinasyon içerisinde yakından takip ettiklerini belirten Güler, Suriye'de son gelişmeler ve ortaya çıkan duruma ilişkin ise "Muhalefetin talepleri ve rejimin bunları dikkate almaması, keza rejimin kendisine iyi niyetle uzatılan eli tutmaması nedeniyle uzun süredir çözülemeyen ve Suriye'nin iç dinamiklerinden kaynaklanan sorunlardı" değerlendirmesinde bulundu.
Güler, şöyle devam etti:
"Yerel unsurların bu faaliyetlerinin öncesinde veya herhangi bir aşamasında ülkemizin bir dahli olmamıştır. Ayrıca, Suriye Milli Ordusunun Suriyeli muhaliflerden meydana geldiğini, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarında Suriye'deki ihtilafın bir tarafı olarak açıkça kabul edilen Suriye Geçici Hükümetinin bir parçası olduğunu ve bu hükümetin Savunma Bakanlığının emri altında çalıştığını da vurgulamakta yarar var.
Bu kapsamda, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik ağır tehdit oluşturan PKK/YPG terör örgütünün bölgedeki belirsizlikten faydalanmasına asla izin vermeyeceğimizi, bölgede varlık gösteren terör örgütleriyle mücadele konusundaki tutumumuzun net olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum."
“Bizim Irak'ta ve Suriye'de yaşayan Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok”
Suriye'nin istikrarlı, demokratik ve siyasi açıdan birleşmiş müreffeh bir ülke olma vaktinin geldiğini ifade eden Güler, "Bunun için bizler de Suriye'de kapsayıcı bir anayasanın kabulü, serbest seçimlerin yapılması, tam normalleşme ve güvenlik ortamının sağlanması konusunda elimizden gelen her türlü desteği vereceğiz. Bu çerçevede Suriye'de 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı temelinde kalıcı siyasi çözüme ulaşılacağına da inanıyoruz." diye konuştu.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Bizim Irak'ta ve Suriye'de yaşayan Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok. Bizim problemimiz sadece ve sadece teröristlerle" dedi.
“Yeni yönetim talep etmesi durumunda askeri eğitim desteğine hazırız”
Suriye'de Esad'ı deviren yeni yönetimin yapacaklarını görmek ve "onlara bir şans vermek gerektiğini" düşündüklerini belirten Güler, "Halihazırda birçok ülke ile Askeri Eğitim ve İş Birliği Anlaşmamız bulunuyor. Yeni yönetimin talep etmesi durumunda gerekli desteği sağlamaya hazırız." diye konuştu.
ABD'nin Suriye'de bugüne kadar belli bir tutumu olduğunu ancak ortamın değiştiğine dikkati çeken Güler, "Artık herkes, istese de istemese de ortaya çıkan gerçekliği kabullenmek zorunda" ifadesini kullandı.
YPG'nin temel gelir kaynaklarından petrolün ana bölgesi Deyrezor'un muhaliflerin kontrolüne geçtiğine, şu anda örgütün bu gelir kaynağından mahrum kaldığına işaret eden Güler, TUSAŞ saldırısı sonrası düzenlenen operasyonlarla Suriye'nin kuzeyindeki tesislerin vurulduğunu anımsattı.
Güler, DSG Komutanı Ferhat Abdi Şahin'in "Biz yeni yönetimle anlaşıyoruz. Suriye'de bulunduğumuz alanlarda yeni Suriye bayrağından başka bayrak dalgalandırılmayacak" mesajını hatırlattı. Bakan Güler, bu mesajın terör örgütünün yeni dönemde kendini kurtarmaya yönelik bir arayış içerisinde olduğunu gösterdiğini söyledi.
“Hem Suriye’deki yeni yönetim hem de biz PKK/YPG’nin tafsiye edilmesini istiyoruz”
Güler, şöyle devam etti:
"Öncelikli konumuz PKK/YPG terör örgütünün tasfiyesidir. Bunu ABD'li dostlarımıza da açık ve net şekilde ifade ettik. Onların da pozisyonlarını tekrar değerlendirmelerini bekliyoruz. Yeni dönemde Suriye'de PKK/YPG terör örgütü er ya da geç tasfiye edilecek. Bunu hem Suriye'deki yeni yönetim hem de biz istiyoruz. Suriye dışından gelen örgüt mensupları Suriye'yi terk edecek. Suriyeli olanlar silahlarını bırakacak. Bizim ne Irak'ta ne de Suriye'de yaşayan Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yok. Bizim problemimiz sadece ve sadece teröristlerle."
Suriye'de yaşayan Kürtlerin de YPG'nin baskı ve zulmüne maruz kaldığını, oradaki Kürtlerin çocuklarını zorla kaçırdığını ve silah altına aldığını belirten Güler, ailelerin de çocuklarını örgütün elinden kurtarmak için başka ülkelere göndermeye çalıştıklarını belirtti
"ABD'ye El-Hol kampının kontrolünü sağlayabileceğimizi ilettik"
Bakan Güler, "ABD tarafından verilen bu silahların birçoğu çatışmalarda kullanıldı veya farklı grupların eline geçti, bir kısmı da terör örgütü tarafından Irak'ın kuzeyine aktarıldı. Irak'ın kuzeyine eleman temininde zorlanan terör örgütü, Suriye'den örgüt elemanı ve malzeme aktarmaya çalışıyor. Ancak Irak'ın kuzeyine gönderilenler bölgeyi bilmedikleri ve zorlandıkları için ya teslim oluyor ya da çok kısa zamanda örgütten kaçıyorlar" şeklinde konuştu.
Yeni dönemde IŞİD ile mücadeleye ilişkin soruya verdiği yanıtta ise Güler, ABD'ye "Terör örgütü PKK/YPG ile hareket etmeyi bırakın. Görevlendireceğimiz 3 komando tugayı ile DEAŞ'a karşı birlikte mücadele edelim" dediklerini hatırlattı.
"Onlara binlerce DEAŞ'lı teröristin ve ailelerinin tutulduğu El-Hol kampının kontrolünü sağlayabileceğimizi ilettik" diyen Güler, buna rağmen "ABD'lilerin buna sessiz kaldığını ve DEAŞ ile mücadele adı altında YPG ile işbirliği yaptıklarını kaydetti.
"Rusya'nın birliklerini çektiğine yönelik kesin bir emare yok"
Rusya'nın Suriye'deki durumu sorulan Güler, şöyle konuştu:
"Rusya'nın Suriye'deki birliklerini tam anlamıyla çektiğine yönelik kesin bir emare yok. Bazı gemileri bakım ve değişim kapsamında Rusya'ya götürebilirler. Şu anda oradan ayrılacaklarını sanmıyorum. Kalmak için ellerinden gelen her şeyi yapacaklardır. Hatta bir Rus yetkili, Suriye'de kalmaya devam edeceklerini ve yeni yönetimle de bu konuda görüştüklerini açıkladı. Rusya, Suriye içerisinde farklı yerlerde bulunan değişik büyüklükteki birliklerini Tartus ve Lazkiye'ye topladı. Bu süreçte onlara gerekli desteği sağlayabileceğimizi söyledik. Ancak bu konuda bizden bir talepleri olmadı."
"Suriye'den kaçan Beşşar Esed'in hava sahamızı kullandığı iddiaları da doğru değil"
Bölgedeki son gelişmelerden sonra her ülkenin bir oyun planı bulunduğunu, Türkiye'nin de savunma ve güvenlikle ilgili tüm gelişmeleri yakından takip ederek gerekli tedbirleri aldığını belirten Güler, "Ayrıca, Suriye'den kaçan Beşşar Esed'in hava sahamızı kullandığı iddiaları da doğru değildir." açıklamasında bulundu.
Son gelişmeler kapsamında yabancı savunma bakanlarıyla yaptıkları görüşmeler hatırlatılan Güler, bu görüşmelerde Suriye'nin birliği ve toprak bütünlüğünü desteklediklerini, terörle mücadeledeki net tutumlarını bir kez daha ifade ettiklerini belirtti.
Bakan Güler, Suriye'deki siyasi geçişin güvenli, sorunsuz ve mevcut problemleri çözecek şekilde olması için aktif çaba ve girişimlerini sürdüreceklerini aktardı.
Türkiye'nin Suriye'deki mevcut durumu
Türkiye'nin Suriye'deki birlikleri ve Süleyman Şah Türbesine ilişkin soruyu ise Güler, şöyle yanıtladı:
"Türkiye'nin Suriye'deki mevcudiyeti, Suriye topraklarının bölünmesine ve orada bir terör koridorunun oluşturulmasına engel olmaktır. Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve birliğinin korunması, siyasi sürecin barışçıl şekilde tamamlanması ve sınırımızın terör unsurlarından arındırılması temel amacımızdır. Gerekli şartlar oluştuğunda Suriye'nin yeni yönetimiyle bu konular görüşülüp tekrar değerlendirilebilir.
Süleyman Şah Türbesi'nin Karakozak köyündeki yerinden şu anda bulunduğu Suriye Eşmesi köyüne geçici olarak taşıdığımızı daha önce ifade etmiştik. Türbenin Karakozak köyündeki eski yerine taşınıp taşınmaması konusu sahadaki duruma göre daha sonra değerlendirilir."
"S-400 ile ilgili tutumumuzda ise bir değişiklik yoktur"
F-16, Eurofighter ve F-35 savaş uçaklarıyla S-400'ler konusundaki son duruma yönelik soruyu da yanıtlayan Güler, 40 F-16 alımıyla ilgili süreç ve teknik görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.
Eurofighter konusunda da görüşmelerin olumlu şekilde sürdüğünü ifade eden Güler, Katar'da tatbikata katılan Birleşik Krallığa ait 2 Eurofighter'ın 18 Aralık'ta Ankara'ya geleceğini ve uçakları görme fırsatı bulacaklarını söyledi.
Güler, "F-35 konusunda da almak istediğimizi daha önce söylemiştik. F-16 alım sürecindeki olumlu havanın F-35 sürecine de yansıyacağını düşünüyoruz. ABD'de görevi devralacak yeni yönetimle de müttefiklik ruhuna aykırı CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasını konuşacağız. S-400 ile ilgili tutumumuzda ise bir değişiklik yoktur." dedi.