Erdoğan’dan Netanyahu'ya: Sende atom bombası var ama gidicisin

15-11-2023
Etiketler Erdoğan AK Parti İsrail Binyamin Netanyahu Gazze
A+ A-

Haber Merkezi - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Netanyahu'ya sesleniyorum, sende atom bombası, nükleer bomba var ve bununla tehdit ediyorsun. Neye sahip olursan ol gidicisin” dedi.

Erdoğan, Meclis'te AK Parti grup toplantısında konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hükümet olarak İsrail vahşetini durdurmak için diplomasinin tüm imkânlarını kullanıyoruz” dedi.

Batılı ülkelere Gazze nedeniyle sert tepki gösteren Erdoğan, “İsrail, bir terör devletidir. Akşam başka, sabah başka olmayın, Türkiye gibi dimdik olun” ifadelerini kullandı.

'Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedeflerimize mutlaka ulaşacağız.  Yeni nesil uçak gemisi için kolları sıvadık” diyen Erdoğan'ın açıklamaları özetle şöyle:

“1.5 milyon insanımızın katıldığı miting ile mazlum Gazze halkının yanında olduğumuzu gösterdik. Katılım sağlayan MHP Genel Başkanı Bahçeli ile tüm genel başkanlara ve misafirlere teşekkür ediyorum.

Ertesi gün 29 Ekim Cumhuriyetimizin 100. yaşını büyük coşku ile kutladık. Öküz altında buzağı arayanlara esaslı ders verdik.

“Bizi bu topraklarda yaşatmazlar”

Çok anlamlı semboller içeriyordu. Ordumuzun kabiliyetlerini gördük. Dünyanın ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu'nun donanmamıza kattığı gücü gördük. Yeni nesil uçak gemisi inşa etmek için kolları sıvadık. 2023 bitmeden Milli Muharip uçağımız Kaan'ın havalandığını göreceğiz. Bayraktar TB3 testleri gerçekleşiyor. Helikopter Gökbey 200 bin fit irtifa testini tamamladı. Aksungur uçuşunu başarı ile yaptı. Güçlü ve modern bir ordu olmazsa olmazımızdır. Savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedeflerimize mutlaka ulaşacağız. Siyaseti ile ekonomisi ile askeri gücü ile her alanda güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar.

“Ermenistan Karabağ savaşında dersini alıp yerine oturdu”

Ülkemizin dışa bağımlılığını yüzde 80'lerden 20'lere düşürdüğümüz gibi savunma sanayinde tam bağımsız Türkiye hedefimize varacağız. Bölgemizde yaşanan gelişmeler bunun ne kadar acil mesele olduğunu hatırlattı.

Türk milleti olarak bu topraklarda onurlu şekilde yaşamak istiyorsak güçlü olmak zorundayız. Habis niyetli çevreler kendilerini bir şekilde ifşa ediyor. Yıllarca Ermenistan topraklarımızda ham hayaller peşinde koştu ve Karabağ savaşında dersini alıp yerine oturdu. Şimdi de İsrail benzer hezeyanları dile getiriyor. Bunların da sonu hüsran olacak.

PKK'yı üzerimize salanların heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz. Bunu için önce beraberliğimizi güçlendirmeye ihtiyacımız var. Bu birliği destekleyecek siyasi yapıya da sahip olmalıyız. Güçlü ordu olmazsa olmazımızdır. İyi yetişmiş polis, jandarma huzurumuzun teminatıdır. Etkinliği artırılmış istihbarat vazgeçilmezdir. Hepsinin tamamlayıcısı yatırıma istihdama dayalı sağlam bir ekonomidir. Diğer türlü bu topraklarda bize nefes almak hakkı dahi tanımazlar. 1 asır önce bunu Çanakkale'de yaşadık. Vatanımızın nasıl lime lime edilmeye çalışıldığını gördük.

“Diplomasinin tüm imkânlarını kullanıyoruz”

Hükümet olarak İsrail vahşetini durdurmak için diplomasinin tüm imkânlarını kullanıyoruz. Gazze halkının yanında olduğumuzu tüm dünyaya gösterdik. İstanbul Boğazı'nda donanmamızın yüz gemiyle yaptığı geçit töreni çok önemli mesajlar içeriyordu.

Komşularımızı bize karşı kışkırtanların heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz. Netanyahu yanına iki bakan almış onunla aynı istikamette yürümüyor, Netanyahu gidicidir. Bütün mesele dünyada haklının yanında yer alacak olanların duruşudur.

“Fransa geri vitese takıyor”

Bu konuda maalesef beklenen gelişmeler oluyor mu; hayır. Hala olmuyor. Ve Amerika başta olmak üzere batı hep birlikte maalesef ters yüz olarak bu duruma bakıyor. Fransa; önce farklı açıklamalar yapıyor. Daha sonra bakıyorsunuz geri vitese takıyor. Dürüst ol. Yani bir gün öyle bir gün böyle yapma. Sabah başka akşam başka olmayın. Türkiye gibi olun.

Okulları, camileri, hastaneleri kasıtlı hedef alan İsrail, bir şehri yok etme stratejisi uyguluyor. İsrail hükümeti katliamlarına 40 gündür devam ediyor. Zayıf düşersek bu barbarlığın, kalleşliğin aynı şekilde tekerrür etmesine mani olamayız.

“İsrail bir terör devletidir”

İnsanlarımızın huzuru, ekonomideki sıkıntıların çözümü, deprem bölgesinin ayağa kaldırılması en öncelikli başlıklarımızdır. Bunlara ilave İsrail vahşeti de gündemimizin en üst sıralarında yer alıyor. Batının desteğini alan İsrail katliamlarına 40 gündür devam ediyor. Hastaneleri, okulları kasıtlı olarak hedef alan İsrail bir şehri topyekun yok ediyor. Bir devlet terörü estiriyor İsrail. Gönlüm ferah olarak diyorum ki İsrail bir terör devletidir.

“Seçim kazanan bir parti Hamas, hakkını elinden aldılar”

Hamas'ı terör örgütü olarak ifade etmiyorsun diyorlar. Seçim kazanan bir parti Hamas. Hakkını elinden aldılar. Kim aldı, yine İsrail ile Amerika birlikte aldı. Bu gerçekleri görelim. Benim ülkemde bile Hamas'ın bir siyasi parti olduğunu bilmeyenler var. Katledilen 12 bin Gazzelinin üçte ikisini çocuk ve kadınlar oluşturuyor. Tüm kavramlar yetersiz kalmakta. Savaşın da bir ahlakı vardır. Savaş hukukunun ilk kuralı çocuk, yaşlı ve hastalara dokunmamaktır.

Buradan sesleniyorum Netanyahu'ya, sende atom bombası var mı yok mu? Sıkıysa açıkla ama açıklayamaz. Ey İsrail sende atom bombası var ve bununla tehdit ediyorsun. Ecelin geliyor. İstediğin kadar nükleer bombaya sahip ol, neye sahip olursan ol gidicisin.

“Binlerce avukat bunları Lahey Adalet Ddivanına götürüyor”

Karşımızda bir soykırım var. Şu anda yüzlerce, binlerce avukat bunları Lahey Lahey Adalet Ddivanına götürüyor. Soykırım noktasında tüm adımları atıp gerekli duyuruyu yapacağız. İnsanım diyen kimse bu katliamları meşru göremez.

Bu katliamları aleni destek verenleri meşrulaştırmak için kırk dereden su getirenleri de görmezden gelmiyoruz. Yavruların kanı İsrail'e destek sağlayanların alınlarına utanç lekesi olarak yapıştı. Her gün yüzlerce çocuk can verirken insan haklarından dem vuranlar tek kelime etmiyor.

Gazetecileri aileleri ile birlikte İsrail katlediyor. Uluslararası basın kuruluşları tek bir açıklama yapmıyor. BM üyesi 121 ülkenin sergilediği irade bir iki ülke tarafından gasp ediliyor. İsrailli bakanlar nükleer silaha sahip olduklarını itiraf ederken bununla ilgili harekete geçmiyorlar.

“Olay haçlı hilal meselesidir”

Pek çok çifte standarda şahitlik ettik. Paris'teki olayda 23 kişi ölmüştü. Dünyadan devlet başkanları gitmişti. Bizden de birileri o yürüyüşe katılmıştı. Peki şimdi 13 bine yakın insan öldü, nerede bu başkanlar. Hadi bir de bununla ilgili yürüyün. Vicdanınız insafınız yok mu? Olay haçlı hilal meselesidir.

Olaya böyle bakıyorlar. Kardeşlerim Gazze tüm dünyada maskeleri düşürdü. Gerçek yüzleri ortaya çıkardı. Bu kriz sadece yurt dışında değil ülkemizde de turnosol işlevi gördü. Milletimizin ezici çoğunluğu onurlu duruş sergiledi. Hukuk ve demokrasi zemininde tepki gösteren vatandaşlarımıza teşekkür ediyoruz.

Dünyanın her yerinde meydanları dolduranlar gösteriyor ki İsrail insanlık vicdanında da mahkum oldu. İsrail katliamlarına devam ederse tüm dünyada lanetlenen terör devleti olduğunu tescil ettirecektir.

Allah'ın izni ile zafer Filistin halkının olacaktır. Bizi asıl üzen iradesini İsrail'e kaptıran ülkeler değil gazi Melis'te söylenen sözlerdir. Birileri işgalciler ile vatanını savunanları bir tutabiliyor. Bu tavrın arkasındaki sebepleri biz gayet iyi biliyoruz. İdeolojik sapkınlıktan hakikati göremiyorlar.

“Mazlumla zalimi eşitlemek zalimi aklamak demektir”

Devir feryat etme devri değildir. Vakit evlatlarımız için gerekirse kendimizi yakma vaktidir. Bunu da hesapsız kitapsız hamasetle değil çalışarak güçlenerek yapacağız. Tabii bu süreçte nasıl bir duruş sergilediğiniz de önemli. Birilerinin yaptığı gibi mazlumla zalimi eşitlemek zalimi aklamak demektir. CHP'yi anlıyoruz.

“Direnişçiler olduğunu dillendirmekten çekinmeyiz”

Onların sicili bozuk. Asker polis katillerinin cenazelerinde boy gösterenlerden zaten başka bir tutum beklemiyoruz. Netanyahu gibi fanatikle aynı kefeye koyan yöneticileri eshefle karşılıyoruz. Birileri rahatsız olacak diye Hamas'ı canlarını göze alan direnişçiler olduğunu dillendirmekten çekinmeyiz. İsrail'in Gazzeli mazlumları hunharca katleden siyasi ve askeri yöneticilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını sağlayacak adımlar atacağız.

Diplomatik temaslarımızı artıracağız. Gerek 121 ülke gerek bu 40 ülkeyle (BM’de çekimser kalanlar) görüşeceğiz. Çekimser oy kullananlara telefon açacağız.

“Uluslararası mahkemelerde yargılanmalarını sağlayacak adımlar atacağız”

İsrail'i yalnızlaştırmaya devam edeceğiz. Uluslararası mahkemelerde yargılanmalarını sağlayacak adımlar atacağız. Filistinlileri katleden yerleşimci denen teröristlerin her birinin uluslararası alanda bu sıfatla tanınması için çalışacağız.

İslam dünyasının Kudüs Filistin hassasiyetinin canlı kalması için tüm mekanizmaları işler halde tutacağız. Tek kalsak da Gazzeli mazlumları asla sahipsiz bırakmayacağız.

“Atatürk'ün partisi oyuncağa döndü”

Tek parti döneminden bu yana aktörler değildi ama CHP'nin faşist koflarında en ufak değişim olmadı. Atatürk'ün partisi kimi zaman mezhepçi fanatiklerin kimi zaman marjinal örgütlerin her kılığa girenlerin elinde oyuncağa döndü. Bu gerçeğe son kurultaylarında şahitlik ettik.

Genel başkanlık koltuğunda oturan gerçekten genel başkan mı yoksa emanetçi mi belli değil. Onu oraya oturanların bir sonraki adımı ne olacak meçhul. Son seçimler öncesinde ayyuka çıkan Kandil işbirliklerini sonlandırma adına hiçbir emare göstermediler.

“Hepsi oradaydı”

Seçimin faturasını genel başkanlarına keserek kendilerini temize çekmeye çalıştılar. Bunlar vatandaşı kendileri gibi balık hafızalı sanıyor. Hepsi oradaydı. Millete siyasi etik dersi verenlerin tamamı o gün oradaydı.”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli