‘Cuma günü evlerine yeni taşınan insanlara Pazar günü evleri mezar oldu’
Erbil (Rudaw) – Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Selma Aslan, bu depremde çok sayıda can kaybı yaşanmasının ana nedeninin ihmal ve tarım arazilerine ev yapılması olduğunu söyledi.
Selma Aslan, Diyarbakır'da depremzede çadırlarının da tehlikeli bir yere kurulmak istendiğini ve bunların su altında kalabileceğini söyledi.
Rûdaw TV’nin 13.00 bültenine konuk olan Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Selma Aslan, konut yapımında yaşanan eksiklikleri anlattı.
Eş Başkan Selma Aslan, yıkılan binalarda yapılan plan dışı değişikliklerin büyük hasara yol açtığını, yıkılan Galeria alışveriş merkezinin buna örnek olduğunu söyledi.
Aslan, 99'dan önce yapılan binalar ile 99'dan sonra yapılan binalar arasında fark olduğunu, 99'dan önceki eski binaların daha hızlı yıkıldığını ancak 99'dan sonraki binalarda bazı tedbirlerin alındığını söyledi.
Selma Aslan, “Burada önemli olan yönetmeliğin uygulama mekanizmasının nasıl işleyeceği ki hala ihmal edildiğini görüyoruz, bu ihmal hem belediyelerde hem de firma ve müteahhitler nezdinde yaşandı” dedi.
Mimarlar Odası Eş Başkanı Aslan, uygulanması gereken plan ve tedbirleri anlatarak, çalışma sırasında kullanılan demir ve betonun bölgenin şartlarına göre kontrol edilmesi gerektiğini ancak ihmallerin yaşandığını söyledi.
Belediyelerdeki yolsuzluklara da değinen Aslan, bütün bu büyük yıkımın aynı zamanda belediyelerdeki yolsuzluklardan kaynaklandığını belirtti.
Deprem Koordinasyon Kurulu olarak depremde büyük yıkım yaşanan Adıyaman, Maraş, Malatya, Pazarcık, Elbistan ve Gölbaşı’nı ziyaret ettiklerini belirten Selma Aslan, yeni yapılan binaların da yıkıldığını, 2009-2010-2019 y ada 2020'de yapılmış binaların da yıkıldığını vurguladı.
Aslan'ın verdiği bilgiye göre, Maraş’ta Cuma günü yeni evlerine geçen bir aile Pazar günü depreme yakalandı ve evleri yıkıldı:
“Koordinasyon kurulu olarak birçok il ve ilçeye gittik. Buralarda yeni yapıların da yıkıldığını gördük. Kahramanmaraş'ta bize şöyle bir şey söylediler: Cuma günü evlerine yeni taşınan insanların evleri kendilerine Pazar günü mezar oldu. Bu kadar ciddi şeyler var aslında dikkat edilmesi gereken. Maalesef ki her taraf korkunç bir durumdaydı.”
Selma Aslan, yapılan binaların birçoğunun tarım arazilerinde inşa edildiğini ve konuda ağır ihmallerin olduğununu kaydetti.
Aslan şöyle devam etti:
“Evet kentleri boşaltacaklar, yeni kentler yaratacaklar, bu çok açık. Ama bu sürecin oldu bittiye getirilmeden alelacele yapılmadan, bilimsel verilere dayanarak, meslek disiplinleri içerisinde, herkesin kendi sorumluluk alanı içerisinde katkı sunacağı bir şekilde yapılması gerekiyor. Kentlerin kurulduğu kurulacağı alanlar çok önemli. Bunu da yebilimcilerle beraber yapmaları gerektiğini söylüyoruz ki riski en aza indirebileleim. Yapı denetim uygulamaları da önemli. Yapı denetim kanununda bir sıkıntı olduğunu söyleyebiliriz, burada da bir değişiklik yapılabilir belki.
Yani yapılaşmayı formaliteye boğmadan sorumluluk ve denetimi sıkı bir mekanizma ile örmek gerekiyor. Diyarbakır'da mesela şu an yıkılan yapılar var. Yıkılan yapılardan dolayı insanların ikamet problemleri var. Bu insanlar için çadırkentler yapılıyor mesela. Çadırkent yapılırken belirlenen alanın bile şu an çok riskli olduğunu biz dile getirmek istiyoruz. Dicle Nehri yarağında 4200 kişilik bir çadırkent alanı dzüenleniyor. Nehir yatağında kurulan bir çadırkent sıkıntı yaratır. Dolayısıyla bir felaketten yeni çıkılmış başka bir sıkıntıya neden olabilecek bir yer seçimi olduğunu görüyoruz. Bununla mantaliteyi anlatmak istiyorum aslında.