Star: Tillerson'un zor günü
PYD/PKK’ya verdikleri destek nedeniyle kritik viraja giren ABD-Türkiye ilişkilerini onarmak için bugün Ankara’ya gelecek Tillerson’u cevaplandırması gereken onlarca zor soru ve yığınla terör dosyası bekliyor.
Türkiye ile orta yolu bulmak ve Afrin Operasyonu’nu durdurmak adına bugün Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın ziyareti öncesi Washington yönetiminden terör örgütü PYD/PKK’ya yine sahip çıktı. ABD istihbarat kurumu terör örgütü YPG’nin PKK’nın milis gücü olduğunu kabul ederken, Pentagon’un Suriye’ye ayırdığı bütçenin 393 milyon dolarının da örgüte silah ve mühimmat temininde kullanılacağı ortaya çıktı.
Amerikan istihbaratı, terör örgütü YPG’nin ‘PKK’nın Suriye’deki milis gücü’ olduğunu ve ‘otonom bir bölge kurmayı hedeflediğini’ kabul etti. Ulusal İstihbarat Direktörü (DNI) Daniel Coats tarafından Kongre’ye sunulan ‘Dünya Genelinde Tehditler Değerlendirmesi’ isimli raporun Suriye ile ilgili bölümünde “PKK’nın Suriye’deki milis gücü olan YPG, muhtemelen bir tür otonom yapı arayışında olacak ancak Türkiye, Rusya ve İran’ın direnciyle karşılaşacak” ifadelerine yer verildi.
Akşam: YPG, PKK'nın milis gücü
Her fırsatta terör örgütü PKK ile Suriye’deki kolu YPG arasındaki organik bağı reddeden ABD’nin Ulusal İstihbarat Başkanı Coats, kongreye sunduğu kapsamlı raporla bu ilişkiyi ilk ağızdan ifşa etti.
ABD Kongresi’nde önceki gün Başkan Trump’tan en aşağıdaki yetkililiere kadar terör örgütü PKK ile Suriye’deki kolu PYD/PKK arasındaki organik bağ hususunda sürdürülen inkar politikasını çökerten bir açıklama geldi. ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Daniel Coats’ın Kongre’ye sunduğu 13 Şubat 2018 tarihli ‘Dünyada tehdit değerlendirmesi’ isimli raporun Ortadoğu bölümünde YPG’nin PKK’nın Suriye’deki milis gücü olduğu belirtildi.
Raporda ayrıca YPG’nin muhtemelen bir çeşit özerlik arayışına gireceği, otonom bir yapı için ısrar edeceği ancak Rusya, İran ve Türkiye’den dirençle karşılacağı bilgisi de yer aldı. Böylece Türkiye’nin uzun süredir savunduğu terör tezini ABD birinci ağızdan kabul etmiş oldu.
Yeni Şafak: Sen önce bu raporu oku
CIA’den sonra ABD istihbarat topluluğu da YPG/PYD’nin, PKK’nın Suriye kolu olduğunu itiraf etti. Kongre’ye sunulan rapor Washington yönetiminin, ABD Anayasası’na göre de suçlu olduğunu gösteriyor. Bugün Türkiye’ye gelecek Dışişleri Bakanı Tillerson’un rapora rağmen 5 bin TIR ve 2 bin uçak silahı nasıl savunabileceği merak konusu.
CIA’den sonra ABD istihbarat topluluğu da YPG’nin terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olduğunu raporladı. ABD Kongresi'ne sunulan istihbarat raporunda YPG’nin “PKK’nın Suriye’deki milis gücü” ve “otonom bir bölge arayışında” olduğu belirtildi. ABD Ulusal İstihbarat Direktörü (DNI) Daniel Coats, Senato İstihbarat Komitesi’ndeki oturumda senatörlere ABD İstihbarat Topluluğu'nun Dünya Genelinde Tehditler Değerlendirmesi başlıklı raporu sundu. Raporun Suriye ile ilgili bölümünde “PKK’nın Suriye’deki milis gücü olan YPG, muhtemelen bir tür otonom yapı arayışında olacak ancak Türkiye, Rusya ve İran’ın direnciyle karşılaşacak” ifadelerine yer verildi. Ne var ki ABD, kendi istihbarat kuruluşlarının raporlarını hiçe sayarak ve kendi anayasasını ihlal ederek PKK/PYD’ye silah ve ekonomik yardım yapmayı sürdürüyor. Son olarak ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) skandal bir karara imza atarak 2019 bütçesinden terör örgütüne 550 milyon dolarlık bir pay ayırdı.
Türkiye: ABD'den geri adım sinyali
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın bugünkü Türkiye ziyareti öncesi ABD Ulusal İstihbaratı, PKK ile YPG arasında bağ bulunduğunu itiraf etti
Türkiye-ABD ilişkileri kritik süreçten geçiyor. Türkiye hafta sonu ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster’ı ağırladı. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da bigün Ankara’da olacak. Gündemde Afrin’e düzenlenen Zeytin Dalı Harekâtı ve Menbiç var. Terör örgütü PKK/PYD’nin kontrolündeki Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yapılan yardım sebebiyle Washington ile Ankara arasında gerilim devam ederken, ABD’den ısrarla “PKK ile PYD arasında bağ yok” açıklamaları geliyordu. Ancak ABD Ulusal İstihbaratı (DNI) tarafından ABD Kongresi’ne sunulan “ABD İstihbarat Topluluğunun Dünya Genelinde Tehditler Değerlendirmesi” raporu Türkiye’nin iddialarını doğruladı. DNI Direktörü Daniel Coats, “YPG, PKK’nın Suriye’deki milis gücü. YPG, muhtemelen bir tür otonom yapı arayışında olacak. Ancak Türkiye, Rusya ve İran’ın direnciyle karşılaşacak” dedi. YPG’nin, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olduğu açık bir şekilde belirtilen raporda, örgütün otonom bir yapı kurma peşinde olduğunun belirtilmesi de dikkati çekti.
Birgün: Üçüncü havalimanından tüyler ürperten iddialar
Üçüncü havalimanı inşaatında 8 ay çalışan, sonrasında işten atılan bir iş güvenliği uzmanı, BirGün’e konuştu: “Ben orada çalışırken 7-8 işçi öldü. Günde ortalama beş kaza oluyordu. Her gün hastaneye yaralı gönderiyorduk. Toplama kampından farksızdı”
İstanbul’da yapımı süren üçüncü havalimanı inşaatı, bir kez daha kötü çalışma ve barınma koşulları, alınmayan iş güvenliği önlemleri ve üzeri örtülen iş cinayetleriyle gündemde. Cumhuriyet gazetesine konuşan bir hafriyat kamyonu şoförünün inşaatta 400 işçi ölümünün yaşandığını öne sürmesinin ardından, önceki gün bir açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, şantiyede 2015 yılından bugüne kadar 27 işçinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Gazetemize ulaşan işçiler, bu açıklamanın gerçeği yansıtmadığını, çok daha fazla işçinin hayatını kaybettiğini söylerken, daha önce şantiyede görev yapan bir iş güvenliği uzmanı, “Bana da bu sayı çok gerçekçi gelmiyor. Ancak odaklanmamız gereken sayı değil, 1 kişi bile olsa çok önemli, bu kanayan bir yara. Üçüncü havalimanı inşaatında işçiler güvenliksiz, ölümüne çalıştırılıyor. Orası bir toplama kampından farksız” diyor.
BirGün’e konuşan ve adını açıklamak istemeyen iş sağlığı ve güvenliği (İSG) uzmanının anlattıkları, şantiyede iş güvenliği önlemlerinin, dolayısıyla işçi hayatının nasıl hiçe sayıldığını gözler önüne seriyor. İnşaatta 2015-2016 yıllarında yaklaşık 8 ay çalıştığını, ardından işten atıldığını belirten uzman, çalıştığı süre zarfında 7-8 işçinin hayatını kaybettiğini ifade ediyor. Şantiyede günde ortalama 5 kazanın yaşandığını; bu kazaların 3-4’ünün maddi hasarla, 1’inin ise yaralanmayla sonuçlandığını anlatan uzman, “Her gün hastaneye gönderdiğimiz işçiler oluyordu” diyor.
PYD/PKK’ya verdikleri destek nedeniyle kritik viraja giren ABD-Türkiye ilişkilerini onarmak için bugün Ankara’ya gelecek Tillerson’u cevaplandırması gereken onlarca zor soru ve yığınla terör dosyası bekliyor.
Türkiye ile orta yolu bulmak ve Afrin Operasyonu’nu durdurmak adına bugün Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın ziyareti öncesi Washington yönetiminden terör örgütü PYD/PKK’ya yine sahip çıktı. ABD istihbarat kurumu terör örgütü YPG’nin PKK’nın milis gücü olduğunu kabul ederken, Pentagon’un Suriye’ye ayırdığı bütçenin 393 milyon dolarının da örgüte silah ve mühimmat temininde kullanılacağı ortaya çıktı.
Amerikan istihbaratı, terör örgütü YPG’nin ‘PKK’nın Suriye’deki milis gücü’ olduğunu ve ‘otonom bir bölge kurmayı hedeflediğini’ kabul etti. Ulusal İstihbarat Direktörü (DNI) Daniel Coats tarafından Kongre’ye sunulan ‘Dünya Genelinde Tehditler Değerlendirmesi’ isimli raporun Suriye ile ilgili bölümünde “PKK’nın Suriye’deki milis gücü olan YPG, muhtemelen bir tür otonom yapı arayışında olacak ancak Türkiye, Rusya ve İran’ın direnciyle karşılaşacak” ifadelerine yer verildi.
Akşam: YPG, PKK'nın milis gücü
Her fırsatta terör örgütü PKK ile Suriye’deki kolu YPG arasındaki organik bağı reddeden ABD’nin Ulusal İstihbarat Başkanı Coats, kongreye sunduğu kapsamlı raporla bu ilişkiyi ilk ağızdan ifşa etti.
ABD Kongresi’nde önceki gün Başkan Trump’tan en aşağıdaki yetkililiere kadar terör örgütü PKK ile Suriye’deki kolu PYD/PKK arasındaki organik bağ hususunda sürdürülen inkar politikasını çökerten bir açıklama geldi. ABD Ulusal İstihbarat Direktörü Daniel Coats’ın Kongre’ye sunduğu 13 Şubat 2018 tarihli ‘Dünyada tehdit değerlendirmesi’ isimli raporun Ortadoğu bölümünde YPG’nin PKK’nın Suriye’deki milis gücü olduğu belirtildi.
Raporda ayrıca YPG’nin muhtemelen bir çeşit özerlik arayışına gireceği, otonom bir yapı için ısrar edeceği ancak Rusya, İran ve Türkiye’den dirençle karşılacağı bilgisi de yer aldı. Böylece Türkiye’nin uzun süredir savunduğu terör tezini ABD birinci ağızdan kabul etmiş oldu.
Yeni Şafak: Sen önce bu raporu oku
CIA’den sonra ABD istihbarat topluluğu da YPG/PYD’nin, PKK’nın Suriye kolu olduğunu itiraf etti. Kongre’ye sunulan rapor Washington yönetiminin, ABD Anayasası’na göre de suçlu olduğunu gösteriyor. Bugün Türkiye’ye gelecek Dışişleri Bakanı Tillerson’un rapora rağmen 5 bin TIR ve 2 bin uçak silahı nasıl savunabileceği merak konusu.
CIA’den sonra ABD istihbarat topluluğu da YPG’nin terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olduğunu raporladı. ABD Kongresi'ne sunulan istihbarat raporunda YPG’nin “PKK’nın Suriye’deki milis gücü” ve “otonom bir bölge arayışında” olduğu belirtildi. ABD Ulusal İstihbarat Direktörü (DNI) Daniel Coats, Senato İstihbarat Komitesi’ndeki oturumda senatörlere ABD İstihbarat Topluluğu'nun Dünya Genelinde Tehditler Değerlendirmesi başlıklı raporu sundu. Raporun Suriye ile ilgili bölümünde “PKK’nın Suriye’deki milis gücü olan YPG, muhtemelen bir tür otonom yapı arayışında olacak ancak Türkiye, Rusya ve İran’ın direnciyle karşılaşacak” ifadelerine yer verildi. Ne var ki ABD, kendi istihbarat kuruluşlarının raporlarını hiçe sayarak ve kendi anayasasını ihlal ederek PKK/PYD’ye silah ve ekonomik yardım yapmayı sürdürüyor. Son olarak ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) skandal bir karara imza atarak 2019 bütçesinden terör örgütüne 550 milyon dolarlık bir pay ayırdı.
Türkiye: ABD'den geri adım sinyali
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın bugünkü Türkiye ziyareti öncesi ABD Ulusal İstihbaratı, PKK ile YPG arasında bağ bulunduğunu itiraf etti
Türkiye-ABD ilişkileri kritik süreçten geçiyor. Türkiye hafta sonu ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster’ı ağırladı. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson da bigün Ankara’da olacak. Gündemde Afrin’e düzenlenen Zeytin Dalı Harekâtı ve Menbiç var. Terör örgütü PKK/PYD’nin kontrolündeki Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) yapılan yardım sebebiyle Washington ile Ankara arasında gerilim devam ederken, ABD’den ısrarla “PKK ile PYD arasında bağ yok” açıklamaları geliyordu. Ancak ABD Ulusal İstihbaratı (DNI) tarafından ABD Kongresi’ne sunulan “ABD İstihbarat Topluluğunun Dünya Genelinde Tehditler Değerlendirmesi” raporu Türkiye’nin iddialarını doğruladı. DNI Direktörü Daniel Coats, “YPG, PKK’nın Suriye’deki milis gücü. YPG, muhtemelen bir tür otonom yapı arayışında olacak. Ancak Türkiye, Rusya ve İran’ın direnciyle karşılaşacak” dedi. YPG’nin, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olduğu açık bir şekilde belirtilen raporda, örgütün otonom bir yapı kurma peşinde olduğunun belirtilmesi de dikkati çekti.
Birgün: Üçüncü havalimanından tüyler ürperten iddialar
Üçüncü havalimanı inşaatında 8 ay çalışan, sonrasında işten atılan bir iş güvenliği uzmanı, BirGün’e konuştu: “Ben orada çalışırken 7-8 işçi öldü. Günde ortalama beş kaza oluyordu. Her gün hastaneye yaralı gönderiyorduk. Toplama kampından farksızdı”
İstanbul’da yapımı süren üçüncü havalimanı inşaatı, bir kez daha kötü çalışma ve barınma koşulları, alınmayan iş güvenliği önlemleri ve üzeri örtülen iş cinayetleriyle gündemde. Cumhuriyet gazetesine konuşan bir hafriyat kamyonu şoförünün inşaatta 400 işçi ölümünün yaşandığını öne sürmesinin ardından, önceki gün bir açıklama yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, şantiyede 2015 yılından bugüne kadar 27 işçinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Gazetemize ulaşan işçiler, bu açıklamanın gerçeği yansıtmadığını, çok daha fazla işçinin hayatını kaybettiğini söylerken, daha önce şantiyede görev yapan bir iş güvenliği uzmanı, “Bana da bu sayı çok gerçekçi gelmiyor. Ancak odaklanmamız gereken sayı değil, 1 kişi bile olsa çok önemli, bu kanayan bir yara. Üçüncü havalimanı inşaatında işçiler güvenliksiz, ölümüne çalıştırılıyor. Orası bir toplama kampından farksız” diyor.
BirGün’e konuşan ve adını açıklamak istemeyen iş sağlığı ve güvenliği (İSG) uzmanının anlattıkları, şantiyede iş güvenliği önlemlerinin, dolayısıyla işçi hayatının nasıl hiçe sayıldığını gözler önüne seriyor. İnşaatta 2015-2016 yıllarında yaklaşık 8 ay çalıştığını, ardından işten atıldığını belirten uzman, çalıştığı süre zarfında 7-8 işçinin hayatını kaybettiğini ifade ediyor. Şantiyede günde ortalama 5 kazanın yaşandığını; bu kazaların 3-4’ünün maddi hasarla, 1’inin ise yaralanmayla sonuçlandığını anlatan uzman, “Her gün hastaneye gönderdiğimiz işçiler oluyordu” diyor.
Yorumlar
Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın
Yorum yazın