HDP’den hendek olaylarının yıldönümü dolayısıyla açıklama: Sorumlular yargılanmalı

14-12-2022
Rûdaw
Etiketler Hendek HDP Cizre Silopi
A+ A-

Erbil (Rûdaw) – HDP milletvekilleri sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı ve şehir içi çatışmaların yaşandığı hendek olaylarının yıldönümü dolayısıyla Meclis'te ortak basın açıklaması yaptı.

14 Aralık 2015 Cizre ve Silopi’de uygulanmaya başlanan sokağa çıkma yasağı ve ardı sıra başlayan çatışmalarda yüzlerce kişi hayatını kaybetti.

HDP milletvekilleri de söz konusu olayların yıldönümünde yaptıkları açıklamada, “O dönemin sivil ve askeri bürokratları, suça karışanlar yargılanmadan Türkiye’de gerçek bir demokrasi ve yüzleşme mümkün olmayacaktır” dedi.

Vekiller adına HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz konuştu. Kaçmaz özetle şöyle dedi:

“Bugün, 14 Aralık 2015 Cizre ve Silopi kent ablukalarının yıldönümü. Basın açıklamamızın konusu bu. Tekçi devlet anlayışı, inkâr ve asimilasyon politikaları, çeşitliliği ve özgürlükleri reddeden resmi ideoloji iki  yüzyıllık bir tarihsel akışa sahip olan Kürt sorununun temel kaynağıdır.

“7 Haziran seçimleri öncesi ve sonrası HDP’ye yönelik başlatılan silahlı saldırılar, linç kampanyaları, Diyarbakır mitingimizde patlatılan bomba, Suruç’ta 33 düş yolcusunun katledilmesi, Ceylanpınar’daki katledilen polisler, Ankara Gar Katliamı; asker, polis, gerilla ve sivil yurttaşların ölümü ile yeni bir şiddet sürecinin başladığı görülen bir gerçekti…

Bugün 14 Aralık, Cizre ve Silopi ilçelerimizde başlatılan kent ablukalarının 7. Yıldönümü. BM raporlarına da yansıdığı üzere, kıyamet benzeri bir tablonun yaşandığı kent ablukalarının yıldönümü. Taybet Ana’nın cenazesinin 7 gün 7 gece sokakta bekletildiği, kıyamet gibi günlerin başlangıcının, yıldönümü. Abluka ile birlikte, insan hakları ihlallerinin yaşanmaya başladığı, temel hak ve özgürlüklerin tümden askıya alındığı dönemin yıldönümü. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nce hazırlanan rapora göre 18 ay süren çatışmalarda ve kent ablukalarında 2 bine yakın kişi hayatını kaybetmiştir. Kent ablukaları sadece Cizre ve Silopi ile sınırlı kalmamıştır. Sur, Yüksekova ve pek çok ilçede bu abluka ilan edildi. 11 il ve 49 ilçede onlarca kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi, milyonlarca insan yerinden oldu. Bugün o günlerin travmasını yaşayan on binlerce insan var. Yine uzuvlarını kaybeden ve engelli hale gelen yüzlerce insan var. Cizre ve Silopi’deki ablukalarda 3 aylık bebeklerden 80 yaşındaki yaşlılara kadar kadınlar, erkekler, çocuklar ve üniversite öğrencileri katledildi.

Sonuç olarak Çözüm Sürecinin bitirilmesi ve güvenlikçi politikaların tekrardan devreye konmasıyla ağır bir tabloyla karşılaşmamıza sebep olan çatışmalı süreç tekrardan başlamış oldu. Ve bugün bu Kürt düşmanı, tekçi, güvenlikçi akıl halen devrede ve halen halkların ağır bedeller ödemesine sebep olmaya devam ediyor.

“Cizre’de tespit edilebilen cenaze sayısı 292’dir”

Yasaklar Cizre’de 79 gün, Silopi’de ise 37 gün sürdü. Cizre’de abluka sürecinde yaşamını yitirenlerin sayısı, cenazelerin önemli bir kısmının teşhis edilememesi ve cenazelerin farklı illerde ve kimlik teşhisi yapılmadan defnedilmeleri sebebiyle bugün bile halen net olarak bilinmemektedir. Cizre’de tespit edilebilen cenaze sayısı 292’dir. Vahşet bodrumları olarak anılan bodrumlardan çıkarılan cenaze sayısı 177’dir. Bu cenazelerden 41’i çocuk, 22’si kadındır ve halen bulunamayan 14 cenaze vardır. Cenazelerini bulamayan ailelerin haykırışı halen devam ediyor. Vahşet bodrumları olarak anılan 3 bodruma 177 insan sığınmıştı. Aralarında çocuklar da olan bu insanların, bütün çağrılarımıza rağmen o dönemin iktidar yetkililerinin “Baş edemediğimiz gruplar var” sözleriyle katledildiği belirtildi… 177 insanın katledildiği vahşet bodrumları iş makinalarıyla yıkılmış ve molozları Dicle Nehrinin kenarına dökülmüştür.

“Cizre ve Silopi’deki vahşet, dünya tarihine geçti”

Silopi’de devam eden ablukada da 29 yurttaş yaşamını yitirmiştir. Yasak süresi boyunca halk temel ihtiyaçlarını karşılayamadı ve çatışmalı süreçte yaralıları tedavi imkanına ulaşamadı ve bu sebepten yaşamını yitirenler oldu. Hayatını kaybeden çocuklar vardı. Mehmet Mete dahil olmak üzere 3 aylık bebekten 80 yaşındaki insanlara kadar insanlar hayatını kaybetti. Günlerce cenazeler sokakta kaldı… Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvurulardan da bir sonuç alınamamış ve yargı eliyle katiller cezasızlıkla ödüllendirilmiştir. Cizre ve Silopi’deki vahşet, dünya tarihine geçti.

O dönemin sivil ve askeri bürokratları, suça karışanlar yargılanmadan Türkiye’de gerçek bir demokrasi ve yüzleşme mümkün olmayacaktır. Bizler zorbalığa ve insanlık onuruna karşı boyun eğmeyen yurttaşlarımızın hatırası önünde mahcubiyetle eğiliyor ve onları rahmetle ve minnetle anıyoruz. Adalet sağlanana kadar mücadele etmeye devam edeceğimizin sözünü veriyoruz.”

Yorumlar

Misafir olarak yorum yazın ya da daha etkili bir deneyim için oturum açın

Yorum yazın

Gerekli
Gerekli